Hadi elim değmişken namlu uzunluğuna da fikrimi yazayım. Ava isabet veya mesafe açısından namlu uzunluğu ile ilişki ve genelleme yapmak imkansız gibi bir şey. Kimi uzun kimi kısa namluyla daha muntazam dağılım yapar. İsabet sayısı da şok ile daha alakalı. Fişek çeşidi de her tüfekte biraz değişik sonuç verdiğinden, en iyisi her tüfeği farklı şok ve fişeklerle denemek olmalı sanırım.
Mesafe ve dağılım genellemesini çıkınca ne kaldı geriye? Atış için savurma meselesi. Uzunlarda savurmak kısalara nazaran daha zordur ama yerinde de gerekli bir şey. Hızlı yön değiştirerek uçan avlarda kısa, diğer türlü uzun namlu daha faydalı olabilir. Bence zaten böyle. Aslında yine uzunluktan başka şeyler de var ama karıştırmayalım. Otomatik veya pompalıların kasaları nedeniyle zaten çiftelerden uzun olduklarından, çifte ve pozelerden daha kısa namlulu olmalarında sakınca yok. Özellikle parlama avlarında otomatiğin 60 namlusu bence yeterince uzun, hatta o bile fazla olabilir. Kesin demiyorum, markaya, fişeğe ve daha başka sebeplere göre değişebilir.
Kanımca parlama avılarında otomatikte 60 cm ve pozede 65cm ortalama iyidir. Ördek, üveyik gibi nisbeten daha düz uçan kuşlarda pozelerde 75 falan, otomatikte de 70 cm gibi hoşumuza gidecektir. Hepsinden önemlisi tüfeğin yapımıza uyması. Gerisi şokla, fişekle, belki uzatmalarla veya yeni namluyla ayarlanabilir. Biraz tecrübe isteyen bir şey. Ve ancak kendimiz bilebiliriz, birinin demesiyle de fazla yardımı olmaz bence.