Sulak alanlar; bölgenin iklimini ve su rejimini dengeler, su rezervlerini yeniler, kimyasalları, zehirli maddeleri, tortuyu alıkoyarak veya besin maddelerini kullanarak suyu temizler, tuzlanmayı önler, taşkınlardan korur, taban sularının zenginleşmesini sağlar, oksijen kaynağıdır. Balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi ve eko turizm yönlerinden yüksek ekonomik değere sahiptir. Kuşlar ve balıkların üreme alanıdır. Dünyada avlanan balıkların üçte ikisi sulak alanlarda ürerler.
Kaçak ve aşırı yer altı suyu kullanımı, yağışın sulak alanlara ulaşmasını bentler ve barajlar, küresel ısınma nedeni ile yağışların azalması, sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, sanayi kirliliği, aşırı yapılaşma gibi nedenlerle Türkiye sulak alanlarının yarıdan fazlası kaybedildi
Türkiye, 1993 yılında RAMSAR antlaşmasına taraf olmuş, 2005 yılında “Sulak alanların Korunması Yönetmeliği ”Çevre ve Orman Bakanlığı” tarafından yayınlanmıştır. Ancak D.S.İ yönetmeliğin yürütülmesinin durdurulması istemiyle dava açmıştır.
Sulak alanlar küresel ısınmaya karşı ormanlar kadar önemlidir. Sulak alanların kurutulduğu yerlerde iklim değişiklikleri kaçınılmazdır. Tükenmeyecek sanılan sınırlı kaynakların yok edilmesi sonucunda dünyada olagelen felaketlerden ders almak gerekir.
Tuzla Sulak Alanı da ne yazık ki giderek artan kaçak yapılaşmalar kadar planlı projelerin de tehdidi altındadır. Sulak alan sınırlar içinde “Sulak Alanlar Korunması Yönetmeliği”ni uygulamakla görevli merkezi veya yerel idareler; kaçak yapılaşmaları kontrol altına alamadıkları gibi sayılar giderek artan kooperatiflerin ve golf projelerinin yönetmeliğe uygunluğunu denetlemekten uzaktırlar.
Su kaynakları kısıtlı olan ülkemizde özellikle golf sahaları planlanırken doğaya verdiği zarar ve maliyet göz önüne alınmalıdır. Golf sahaları yeraltı suyunun kirlenmesi konusundan büyük tehdit oluşturmaktadır. Golf sahasının yıllık kimyasal gübre ve ilaç kullanımı tarımda kullanılan miktarın altı katıdır. Kimyasal maddeler yeraltına sızarak su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır. Bu golf sahası için gereken yıllık su miktarı hektar başına 10.000 – 15.000 metreküptür. 100 hektarlık bir golf sahasının 1 yılda tüketeceği 1 milyon metre küp su 12.000 nüfuslu bir yerleşimin yıllık su tüketimine eşittir.
Son günlerde basında golf sahaları ile ilgili yanıltıcı, yatırımları destekleyen haberler yer almakta, kamu oyununu yanıltacak kampanyalar yapılmaktadır.
Bizler; bilimin, uluslar arası anlaşmaların ve yasaların desteği ile Tuzla Sulak Alan Korunması için başlattığımız mücadeleye devam ediyoruz. Golf projelerinin “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğine” uygun olarak ÇED raporu alması, alanda yapılacak her türlü planlama yapılaşma faaliyetinin koruma kuralları çerçevesinde olması için yasal yollara başvuran Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği’nin yanında olduğumuzu da bildiriyoruz.
Çevreyi Savunmak Yaşamı Savunmaktır.
Tuzla Sulak Alanı`nda ‘sonunda göl, oldu çöl’ eylemi
Muğla’nın Bodrum İlçesi`ndeki Tuzla Sulak Alanı’nda bugün eylem yapan çevreciler, sulak alan kenarlarındaki aşırı yapılaşmayı, sanayi tesisleri kurulması ve golf sahaları yapılmak istenmesini protesto etti. Çevreciler, yasak olmasına rağmen avlanan avcıların attığı boş fişekleri toplayarak denetimsizliğe isyan etti.
Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 12.10.2004 tarihinde koruma altına alınarak ‘Tuzla Sulak Alanı Koruma Bölgesi’ ilan edilen bölgede, Mavi Yol Girişimi üyeleri bugün ‘Sonunda göl, oldu çöl’ eylemi yaptı. Mavi Yol Girişimi üyelerine Bodrum’da bulunan 40’a yakın çevre ve sivil toplum örgütü üyesi de destek verdi. Yaklaşık 60 çevreci eylem sırasında Tuzla Sulak Alanı içinde flamingoların avlandığı bölgede çıplak ayaklarla dolaştı, avuçlar dolusu boş av fişeği topladı. Av fişeklerini gösteren Dr. Hayati Şener, “Koruma bölgesi olmasına ve kaymakamlık tarafından av yasağı getirilmesine rağmen görüyoruz ki sulak alanlardaki denetimsizlik tüm hızıyla sürüyor. Sulak alana tonlarca atık su bırakılmasının yanında avcılar da yok olmaya yüz tutan kuşları avlıyor” dedi.
Mavi Yol Girişimi Sözcüsü Filiz Dizdar da Tuzla Sulak Alanı’nın giderek artan kaçak yapılaşmalar kadar, planlı projelerin de tehdidi altında bulunduğunu iddia etti. Filiz Dizdar, “Sayıları giderek artan kooperatiflere, golf sahası kurulması projelerinin durmasını istiyoruz. Sulak alanların küresel ısınmaya karşı ormanlar kadar önemli olduğu ve korunması bilincinin yaygınlaşmasını, buna göre önlemler alınmasını istiyoruz” diye konuştu.
Sulak alan etrafındaki yapılaşmayı ve golf projelerini alkışlarla protesto eden çevreciler daha sonra Türkiye’de yok olmaya yüz tutan Beyşehir, Seydişehir, Gavur gölleri, Ereğli Sazlıkları, Eşmekaya Sazlıkları, Avlan Gölü civarında yaşayan köylülerin ve balıkçıların yakınmalarını anlattı. Çevreciler, doğa katliamını skeçle anlatırken, 100 metre uzaklıkta flamingoların, olanlara aldırış etmeden yemlenmeye devam etmesi ilginç bir görüntü oluşturdu.