Evrensel değerler etrafında toplanmanın vadettiği mutlu bir dünyanın imarı ve istikbalin "sulh adacıkları"nın kurulması hususunda el ele veren sizler gibi kıymetli insanların gayretleriyle bu hareketin daha da yaygınlaşarak bizi avcılığın ve avcıların beklenen ölçüde buluşması ve uzlaşması ufkuna taşıyacağı ümidini besliyorum.
Gelecek adına böyle bir mefkureyi gerçekleştirmeye azm etmiş, burada bulunan/bulunamayan bütün düşünce mimarlarının yarınki nesillerce de hayırla yad edilecek gayretlerini takdir etmekle beraber, sizler gibi müsbet düşünen insanlarla aynı karede bulunmamı hazmedemeyen bazı kesimleri rahatsız etmeme mülahazası ve ayrıca ortaya konan aktivite ve gayretlerin yüzde birine bile sahip olamama hacaleti gibi saiklerden ötürü kalben yanında bulunduğum böyle güzide bir kongreye iştirak edememenin üzüntüsü içerisindeyim.
Bu yeni dönemde yükseliş zirveleri tutulabilmek ve geleceğin bizden beklediği vazifeleri, şerefli bir surette yerine getirebilmek için yalnız bir iki dinamiğe dayanmak da kâfi değildir...
Yıllar yılı avcılarımız, kendine güven verdiği kimselerden hep bunu bekledi. Evet o, güvendi, intihab etti; sonra da geçmişten gelen değerlerinin teminat altına alınmasını, geliştirilmesini bekleyip durdu. Şimdi de aynı şekilde beklemektedir. Onun içindir ki, ne seviyede olursa olsun onu temsil edenler, fevkalâde samimi, alabildiğine ihlaslı olmalıdırlar ki, avcılarımız da rehberlerine itimat edip sarsılmayan bir imanla onları desteklesin ve gösterdikleri hedefe tereddüt etmeden yürüsün!..
Kanaatimce, yeni dönemde istikrar ve yükselmenin devamına, birlik ve huzurun kurulmasına en büyük engel, avcılarımızın rehberlerine karşı itimat ve güven duymayışı olacaktır. Şayet baştakiler buna dikkat edemez de, kendilerine olan şu yarım güven ve itimadı da sarsarlarsa, her şey yeniden alt-üst olur; hepimiz zarara uğrar ve bugüne kadar yapılan şeyler de heder olur gider.
Bu yeni dönemin basiretli temsilcilerine düşen en önemli vazifelerden biri de, samimiyet ve safvetlerine gölge düşürmeden avcılarımızın güven ve itimadını koruma ve ne suretle olursa olsun çözülüp dağılmaya meydan vermeme olmalıdır.
Ayrıca, bu milleti yükseltmek isteyenler, onu geçmişiyle çok iyi tanımak, düşünce ve ruh dünyasıyla çok iyi tahlil etmek mecburiyetindedirler. Binaenaleyh bu yeni dönem münasebetiyle bir kısım içtimaî esaslar tesbit edilirken, milletimizin geçmişi, ruh yapısı da mutlaka göz önünde bulundurulmalı ve onu upuzun şanlı mazisinde ayakta tutan dinamikler bir kere daha gözden geçirilmeli, yeni değerlendirmeler de ona göre yapılmalıdır.
Bugün bir kısım zirvelerin tutulmasında milletin ruhuna ve onun hissiyatına dayanarak hareket dehasının gösterilmiş olması sayesinde, nasıl bütün ihânetkâr telkin ve anlayışlar boğum boğum idiyse, elde edilen nimetlerin devam ettirilip geliştirilmesinde de yine milletin ruhuna ve onun mübarek hissiyatına saygı gösterilirse her türlü komplo ve desise akim kalacak ve kervan yürüyüp gidecektir.
İnsanlığın merhamete, şefkate ve karşılıklı anlayışa her zamankinden daha çok muhtaç olduğu bir dönemde böylesi önemli bir kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür eder, yeni yönetime başarılar diler, en derin saygı ve selamlarımı sunarım.