Konu ikisinin birbirine paralel olmasi sarti degil ki? Paralel olsalar hic bir noktada sifirlanamaz ve kesisemezler, hep farkli noktayi gosterirler. Paralel olmadiklari icin bir mesafede, ayni noktayi gosterebiliyorlar zaten
Konu ikisinin farkli eksenlere sahip olmasi.. Dolayisiyla her mesafede ayni noktayi "tam olarak" gosteremezler.. Tek bir mesafede tam olarak ayni noktayi gosterirler.. Bence bosuna israr ediyorsunuz.. Atilan , incecik tek bir cekirdek atsaydi, vurmak cok daha zor olacakti evet ama atilan sey, 2cm'e yakin kalinliktaki bir namludan, dagilarak cikan sacma grubu, dolayisiyla bu dagilan sacma grubu vurmayi imkanli hale getiriryor. 40 yard'da silindir bir namludan cikan sacmanin sadece %40'i 30inch'lik bir cember icerisinde, kalan %60'i cok daha buyuk bir capta dagilmis durumda.. Yani burada referansinizin, "hic bir sey vurulamazdi" kadar afaki bir dayanak olmasi cok yanlis.
Burada tekrar soyluyorum, 2 namlunun ayni anda "tam olarak" ayni noktayi gosterdigi mesafe tek bir mesafedir.. (namlu caplari cok ince olmadigi , 2cm'e yakin kalinlikta oldugu icin, birbirine benzer ve bazi ortak noktalari gorebilirsiniz iki namluda da, bu namlu merkezlerinin tam olarak ve milimetrik olarak ayni noktayi gosterdigi anlamina gelmez) Bu mesafeden daha yakin ve daha uzak mesafelerde de baktiginizda birbirine benzer noktalari ya da noktayi gorebilirsiniz ancak farkli oranda gorursunuz, tam olarak ayni noktayi gosterdigi mesafedeki gibi goremezsiniz.. Bir kismi gozunuze gorunmez ancak gozunuzle ne kadarini gorebildiginizle ilgili tam kaniya varamazsiniz, goz aldanir cunku ya da namluyu titretirsiniz. Bu kadar hassas bir olcumu yapmaniza cogu zaman da gerek yoktur zira, bu fisek, dagilan bir sacma grupmani gonderir.. Bu sadece uretim surecinde, hatta uretim surecinde bile degil, tasarim surecinde, iki namlunun ekseninin bir birine hangi acida yanastirilip birlestirilecegi konusunda gundeme gelir.. Yani tasarimcidan baska pek kimse de bilmez tam olarak hangi mesafede iki namlunun sifirlandigini.
Yasiniza gore askerlik yapmis olmaniz lazim.. Bir de o kadar yivli tufeklerden bahsediyorsunuz... Yivli ve durbunlu tufeklerde de, gez ve arpacik hattinin veya durbun varsa durbunun gosterdigi noktayla namlunun gosterdigi nokta "kullanilacak en uygun MESAFEDE" sifirlanir.. Bu su demektir, namluyla, durbunun artisi, tam olarak , yalniz ve yalnizca tam olarak sifirlanan mesafede ayni noktayi gorurler. Kullanim amaci ya da hedeflerin uzakligi cok fazla degistiginde "yanca" ve "boyca" ayarlar ya da sifirlama degistirilir. Sizin dediginiz mantik dogru olsaydi
o yivli tufeklerde gordugunuz durbunler uzerinde ve yaninda, yanca ve boyca ayar tamburalari olmazdi
Hatta satarken soyle denirdi ; "Bu durbun bu tufekle oyle cakistirildi ki her mesafede hedefin tam ortasina nisan alabilirsiniz, 100 m'de de, 1000 m'de de hedefin tam ortasina hic sifirlama otomatik ya da manuel degistirilmeden nisan alabilirsiniz" derlerdi
Ornegin, piyade G3 tufeginin sifirlanmasi. Belirli bir mesafeden sifirlandiktan sonra, daha uzak daha yakin hedeflere nasil nisan alinacagi egitimi verilir.. Ayni sekilde, tank top namlularinin sifirlanmasi. Ben askerligimi yedek subay olarak yaptim, Tank Takim Komutani'ydim, Tankin top namlusu doguda kullandigimiz tank modelleri olan M48A5T1 ve M60 tanklarinda, 105mm.'dir. Bu tank namlusu icin hedef aldigimiz, periskop, namludan cok uzakta neredeyse eksen mesafesi 1 metreye yakin. Muharebeye sekline gore, farkli mesafelerde sifirlardik namluyu.. Oncelikle 105 mm capa sahip olan namlunun ucuna, tam merkezi sekilde bir arti isareti monte ederdik (sifirlama icin ozel uretilmis), daha sonra kamayi acarak, namlu arkasindan bakarak, namlu ucuna monte edilmis bu artinin tam ortasini, sifirlama hedefinin tam orta noktasina getirirdik.. (Mesafe tek bir mesafe.. Bu mesafeyi tam olarak ayarlayabilmek icin, tanki ileri geri, ileri geri oynatarak tam cantim hata olmadan olmasi gereken mesafeye oturturduk. ) Namlu icinden bakildiginda gorunen arti isaretinin merkezi, tam olarak hedefin tam nisan alinacak noktasini gosterdiginde, tum hidrolik ve manuel kontrolleri kilitlerdik ki namlu artik kipirdamasin. Bundan sonra yapacagimiz tek sey, nisan alinan periskopun artisini, namluyu kipirdatmadan namlunun hedef aldigi nokta uzerine getirmekti. Bu sifirlanma mesafesi standart sifirlanma mesafesinden farkliysa not alinir ve tum personele bildirilirdi. Bu sifirlama, bu mesafenin yakinina ya da uzagina atilamayacagi anlamina gelmez, burada aticinin tecrubesi ve egitimi isin icine girer, sifirlanma mesafesinden daha uzaga ya da daha yakina nisan aliniyorsa, hedefin daha ustune ya da altina tecrubeyle ya da durbun icerisindeki taksimatla belrilenecek bir miktar nisan noktasi degistirilir. Kendi takiminda olmayan bir tanka binerek atis yapan bir tank komutani ya da tank takim komutani hedefi kacirdiginda, tank personeline soracagi ilk soru "kac metrede sifirladiniz oglum bu tanki?" olurdu.
Periskopla tank namlusu arasindaki ya da yivli bir silahta durbunle namlu arasindaki iliski, burada da, geometrik olarak ciftedeki her iki namlunun birbiriyle arasindaki iliskiyle benzerdir. Durbunun baktigi nokta namlulardan birinin baktigi nokta, yivli namlunun baktigi nokta namlulardan digerinin baktigi noktaymis gibi dusunebilirsiniz. Bu iki namlunun birbirleriyle sifirlama noktasi yani milimetrik olarak ayni noktayi gosterdigi nokta, genellikle 40 yard = 36 metre 56 cantim uzakliktadir. Bu mesafeden daha yakin ya da daha uzak mesafeler, dagilan sacma pattern'i ya da grupmani sayesinde kolaylikla vurulur ancak av tufegiyle yapilan avlarin sayisi ve cesidi genellikle 10m ile 50 m arasinda yogunlasir, dolayisiyla 35m gibi bir sifirlama mesafesi en uygun olandir. Yani ust-alt ya da yanyana ciftelerdeki namlular, ancak ve ancak, sadece ve sadece tek bir mesafede "tam olarak" (milimetrik olarak) ayni noktayi gosterebilirler.. Tabii ki tam olarak bir birine paralel olmayacaklar. Paralel olurlarsa ayni noktada sifirlanmalari ya da baska bir ifadeyle eksenlerinin kesismeleri imkansiz olur.
Yani bunlari bu kadar basit bir gercek konusunda soylememe pek luzum yok ama, tufek uretim surecleriyle ilgili yazisip konusmadigim yabanci uretici neredeyse kalmadi.. Merkel'le neredeyse her hafta gorusurum.
Babam tufek uretim surecleri konusunda uzman bir Makine Muhendisi'ydi , ben de muhendisim ve bu konuda neredeyse okumadigim yabanci kaynak kalmadi.
Bunlari bu kadar basit bir gercek icin soylemek istemezdim, kusura bakmayin.
Selamlar.
DEĞİŞMEZ ARKADAŞIM ..
YATAKDAN NAMLU UCUNA PARALELLİK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR YİVLİ VE YİVSİZ KIRMA TÜFEKLERDE.
SEN KAFANDA 2 BORUYU YADA FİZİKEN 2 BORUYU ÜST ÜSTE YADA YANYANA KOYUYORSUN .
SENİN HAYAL GÜCÜNDEKİ GİBİ DEĞİL TÜFEK ÜRETİMİ..SEN İSTER FİZİKDE İSTER MATEMATİKDE 2 NAMLU EĞER AYNI CİSMİ GÖRMÜYORSA BİRİ ANYAYA BİR KONYA.BUNUN ÖRNEKLERİNİ SENİN DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YERLİ TÜFEKLERDE ÇOK FAZLA GÖRÜYORUZ 2 SU BORUSUNU BİRLEŞTİRİP TÜFEK DİYE SATAN ÇOK FİRMA MEVCUT....
NAMLULARIN YATAKLANMASIYLA NAMLU UCUNDAKİ FARK CM İLE İFADE EDİLİR..BUNU ÇIPLAK GÖZ GÖRÜR...SENİN FİZİK VE MATEMATİĞİ GİBİ OLSAYDI ÜST ÜSTE YADA YANYANA NAMLULARLA HİÇ BİŞEY VURULAMAZDI...
RASTGELE