Muhterem arkadaşlar,
Millet olarak genellikle teknolojiye pek ısınamadığımızdan, yabancıların yaptıklarını aynen kabul ile, motamot sorgusuz sualsiz
kullanımımızdan, kopyalamamızdan yakınır, hayıflanırız...
Şimdi bakın...
"Amerika Birleşik Devletleri kocaman bir ülke... Teknoloji, medeniyet, her bir şey onlarda... Bu adamlar kül yutmaz... Bunları, hele
teknolojik olarak dolandırmak mümkün değildir"... Öyle mi...
Öyleyse şu aşağıdaki işin izahı nedir muhterem arkadaşlar...
Amerikan Ordonatı, sanki kendi silah kuruluşları yetersizmiş gibi, gidip meşhur bir İtalyan firmasından silahlı kuvvetleri için pek beğenip
takdir ettikleri yivsizlerinden bir hizmet modeli üretmesini istiyor...
İtalyanlar mevcut modellerinin onlara uygun olmadığını Amerikalılara bildiriyor...
Amerikalılar ısrar ediyorlar... İtalyanlar da bayraktarlığını yaptıkları çalışma düzeninin zıttı bir sistemde tüfek yapıp onlara veriyorlar...
Amerikalılar bunu alay-ı vala ile kabul edip kadrolarına alıyorlar...
Diyecek olabilir ki; "E, bu bir söylenti... Var mı kanıtı"...
Yok... Ama verilen tüfeğe ne demeli... Filvaki, Bu silah defolu değil... Tüm otorite taifesi şapka çıkarıyor... En iyi sistem naraları arşa
çıkıyor... Testleri başarıyla geçiyor... Hürriyet götürülen ülkelerdeki anlayışsız vahşiler üzerinde yapılan denemelerde tam not alıyor...
O halde ordonatın başarılı seçimini alkışlamaktan öte ne yapılabilir ki... Siviller de alıyor bu tüfeği. Onlar da kendi testlerini yapıyor.
Onların ki de on numara beş yıldız...
Daha ne istenebilir...
Mi acaba...
Şöyle uzaktan bakmakla bile anlaşılabiliyor ki bu M4 tüfeğinin, o meşhur İtalyan firmasının ataletli modelinden farklı tarafı, sadece
silah gövdesinden ön kısmında... Arka cenah bire bir "Hık demiş burnundan düşmüş"... Kundak militariize edilmiş ama o da yaklaşım
olarak aynı. Pardon bir tek fark var; Tetik grubunu kasa üzerinde tutan tek yönden geçmeli ve gövde içi segmanlı tesbit pimi...
Diğer görünen gövde elemanları, tetik grubu en, boy, özellik ve saire hep aynı...
Gövde içinde değişen bir tek birim var... Bizim mekanizma dediğimiz "Kapak taşıyıcı"... Farklılık dıştan belli değil... İçinde... Kinetik yay
tabir edilen elastik birim mevcut değil ve onun yeri ya hiç açılmamış veya bir takozla doldurulmuş... Mekanizma takımının boyu, hacmi
aynen kinetik düzendeki gibi...
"E, olsun ne var bunda" diyen olabilir...
Şu var; Çoğu kinetik tüfek sahibinin genelde siilahının gövdesinde beğenmediği nedir... El cevap; Sanki gerekenden biraz uzun olması...
Neden...
"E, mekanizma içinde iki santime yakın kinetik yay var da ondan"...
İyi de... Bu M4 tüfeği kinetik değil ki... Kinetik yayı da yok... Adamlar kendilerini hiç yormadan, yeni makina programları ve saire için hiç
pahalı çalışmalar, planlamalar yapmadan almışlar meşhur kinetik tüfeklerinin gövde ve iç azalarını, aynen bu gazlı modele monte
etmişler... Coniler farkında olmadan, gereksiz yere yaklaşık iki santim uzunluğunda gövde içinde bir o kadar uzunlukta mekanizma
grubunun hacim ve ağırlığını taşıyorlar... Silahın darbelere mukavemeti azaldığı gibi hantallaşıyor da... O otorite ordonat kurmayları
bunun farkına varıp da "Yahu arkadaş, bu uzunluğu niye bize yediriyorsun... Biraz mesai verip şunu daha compakt hale getiremez
miydin" dememiş... Onu bırakın sivil eksperler, bayıla bayıla kullanıp mallarının erişilmezliğini yere göğe sığdıramıyanlar da fark
etmemiş...
Dahası...
İtalyanlar tüfek gövdesini hiç değiştirmeden ordu isteklerine monte etmişler ya... Onun içinde av ve atış için düşünülmüş, kuşa, puana
fişek atan kişilerin otomatik dolumdan anlamayacağı varsayımından hareketle İtalyan Hükümeti'nin kanuni düzenlemelerle zorunlu
kıldığı " Hazneden atım yatağına fişek beslemenin - tetik düşürme dışında- elle veya mekanik bir aracı sevk devresiyle mümkün
kılınması" prensibiyle tasarlanmış tetik gruplarını, olduğu gibi, can derdindeki hizmet görevlisinin gerektiğinde heyecanla, korkuyla,
unutkanlıkla aklına bile getiremiyeceğini es geçerek bu M4 tüfeğine iliştirivermişler... Gene bir ordonat kulu da "Bu nedir kardeşim...
Bizim askerimiz iki eli kandayken senin fişek sevk mandalını mı düşünecek... Hazneyi dolduracak, mekanizmayı çekip sürecek...
Onların alışık oldukları tüfekler hep böyle" dememiş...
Anlaşılan o ki; İtalyanlar M4 tüfeğiini yaparken mevcut imalat düzeninde sırf Amerikalılar için değişikliği, bunun masrafa değer olduğunu
hiç düşünmemişler... Haydi, şimdi otur, gövde için, mekanizma ve tetik grubu için çalış yeniden CNC proramları, kalıp yap... Kim
uğraşacak... Kimin işi... Kısa namlular için gerçekten işe yarar bir gaz sisteminin istek sahiplerinin ihtiyacına yeterli olduğu ön görüşüyle
sadece gövdeden ön kısımda gerekeni yapıp emaneti paketleyerek servis etmişler... Amerikalılar da- görüldüğü kadarıyla- afiyetle yemiş...
Kafası çalışmayan sadece biz mi imişiz muhterem arkadaşlar...
Saygılar.
Dip not: Benelli'nin pratik zekası yani, mevcut ataletli tüfeğinin sadece namlu ve onunla alakadar birimlerini değiştirerek ekonomik
şekilde herkesin takdirini kazanan bir gazlı tüfek yapması, bizim üreticilerin işini de cok kolaylaştırmış görünüyor... Onlardan
kinetik tüfek tecrübe ve imalat alt yapısı olanlar, ya kendileri yaparak veya yapanlardan namlu ve gaz bağlantılarıni alarak
yakın zamanda M4 klonu imalatına gireceklerdir. Zira, görünürdeki fiyatı hayli yüksek... Bundan mahrum olmak istemezler.