Hafta sonu avımızda, atış yapabildiğimiz pozisyonlar haricinde;
düşen kuşu besmeleyle kesecekken kuş elimde, tüfek ağaca dayalı, üzerimden alçak geçen kuşlara atış yapamadan izlemek..
Otomatiğe alışkın yeğenimin yeni çiftesiyle ilk avı, heyecandan emniyeti açmayı unutup fişek atamadan kuşları kaçırması..
( Emniyeti tetiğin yan tarafında aramış
)
Tesadüfen 10 metre önümden kalkan çulluğu, (sezonun ilk pozisyonu) fişek patlamadığı için çıt sesiyle atış yapamadan kaçırmak..
Velhasıl güzel enstantaneler yaşadık.. 3 kişiye 5 kuş nasip oldu ama av gayet keyifli geçti..
Pazar günü de İlhan GÜNEN ustam ve misafirlerle birlikte av yaptık. Kuşlar epey yüksek geçti. Yine de 2 kuş çantaya girdi, ona da şükür..
Biz, farkında olarak ya da olmayarak epey yüksek mesafeye atıyoruz çoğu kez..
Aslında 50 metreler ve altına inen kuşlar, iyi bir atışla eğer nasipteyse çantaya giriyor.
Fakat, fişek atma isteği, belki vurabilirim düşüncesi ve biraz da göz yanılması sebebiyle 70-80 metrelere bile tüfek attığımız oluyor.
Geçit avının cilveleri diyelim...
Fotoğraflar cumartesi günü avımızdan...
Hep dediğim gibi, avın sayısından ziyade, birlikte geçirilen vakit ve avcılığın verdiği keyif çok daha önemlidir..
Keyifli ve bereketli avlar geçirmeniz dileğiyle..
Rast gele..