Bir ANADOLU PARSI Hikayesi

[Hüseyin BAŞARIR]

       2002-2003 yıllarıydı. Ankara'da Nallıhanlı bir arkadaşla sohbet ediyorduk. Tabii konu döndü dolaştı yine yabani hayvanlar, kuşlar ve avcılık konusuna geldi...

       Arkadaşım, ''Ben, bizim köyde avdayken dağ aslanı gördüm.'' dedi.

       Ben, ''Ülkemizde dağ aslanı yaşamadığını, ona benzeyen Anadolu Parsı olduğunu, fakat onunda neslinin tükendiğini'' söyledim.

       Arkadaşım, ''Kesinlikle gördüğünü, sarımsı-kahverengi bir kürkü olduğunu ve dağ aslanı gibi uzun bir kuyruğu olduğunu'' söyledi.

       Ben o zamanlar Yeşil Atlas dergisinin tüm sayılarını toplamıştım. Derginin bir sayısında Anadolu Parsıyla ilgili geniş bir konu vardı. Ben o sayıyı aldım ve arkadaşa oradaki resmi gösterdim.

       ''İşte buydu.'' dedi.

        Nallıhan-Döğmeci Köyü. 1974'te parsın Beypazarı'nda vurulduğunu düşünürsek ve Nallıhan çevresindeki yaban hayatının zenginliğini nazara alırsak, belki pars hala o civarlarda yaşıyordur... En azından ben öyle olmasını arzu ediyorum!

[Yasin TORAN]

İnşallah bir yerlerde yaşayıp üreyen bireyleri vardır.  Bu ebatlarda bi yirticinin beslenebilmesi için karaca, alageyik gibi fazla büyük ve tehlikeli olmayan otobür hayvanlara ihtiyaçları var. Otobur nüfusunu arttirip ve insanlarımıza bu canlıların canavar olmadigini ve bu ülkenin bir güzelliği oldugunu anlatabilirsek belki birgün cizgili sirtlan ve pars görebiliriz.

[Yaşar KÖKÇEN]

Belgesel yapımcısı Cemal Gülas'ın da bu konuda çalışmaları var. Bir kaç tane de olsa türün devam ettiğini söylüyor. Hüsyin Bey,  Yeşil Atlas dergisindeki fotoğraf hangi yıla ait, yukarıda eklediğiniz fotoğraf o mu?

[Hüseyin BAŞARIR]

Belgesel yapımcısı Cemal Gülas'ın da bu konuda çalışmaları var. Bir kaç tane de olsa türün devam ettiğini söylüyor. Hüsyin Bey,  Yeşil Atlas dergisindeki fotoğraf hangi yıla ait, yukarıda eklediğiniz fotoğraf o mu?

Yaşar Bey, fotoğrafı internetten aldım. Anadolu parsı değil. Yeşil Atlas'ın o sayısı elimde yok.