Cumartesi günü hasta hasta evde yattım.Pazar hava kar ihtimalini gösteriyordu ama yağma olasılığı düşüktü tahminlere göre.Dayanamadım tabi hasta hasta sabah erkenden kalktım ekibi aradım işleri dolduğunu söyledi arkadaşlar, peki dedim hazırlığımı yapıp tek çıkacaktım ava.5 dk sonra telefonum çaldı belli ki arkadaşlarda dayanamamışlar ekip halinde yola koyulduk.
Yolculuk esnasında kar atmaya başladı.Arabadan indik, henüz pek kar yoktu ama zemin ıslaktı. Kayalardan zirveye doğru çıkmak bir hayli zor oldu.İlk 20 metre de iki çulluk kalktı av keyifli olacağa benziyordu.Fakat ilk sürü dağınıktı bulduğumuzda, atış yapma şansı vermediler yürüyor, sekiyor, zorlu araziden aniden kalkıyor atış yapamıyorduk.İkinci sürüyü bulamadık.Kar ise iyice artmaya başladı.Henüz hiç atışımız yoktu.3. sürüye doğru devam ettik.Ben yolda baya üşümeye başlamıştım.Sürüyü bulmuştuk ama çok zorlu bir yerdi.5 metre aralarla bir tepe bir çukur, bir tepe bir çukur, geçişler çok dar patikalardan yada ağaç, çalı aralarından, üstelik zemin karla kaplanmıştı artık.Ben sürüyü biraz aradıktan sonra hastalığın etkisiyle iyiden iyiye üşümeye başlamıştım.Arkadaşlara araca geri döneceğimi söyledim.Daha fazla av yapacak takatim kalmamıştı.
Geri dönüş için araca dönen diğer arkadaşımı aradım.Geri dönemeyeceğimi bulunduğum bölgeden direk aşağı ineceğimi söyledim, beni alması için mevkiyi tarif ettim.Zirveden aşağı doğru inen vadiden aşağı doğru inmeye başladım.Zemin çakıllı, karla kaplı, dik ve kaygandı.Emniyeti kapatıp ağır ağır inmeye başladım köpeğim de yanındaki çalıda pusan kekliği fark etmeyecek kadar yorulmuş ve üşümüştü.
Keklik birden parladı, kanat sesleri yükselmeye başladı, yönümü çevirdim tüfeği omuzlamaya, bir yandan da emniyeti açmaya çalıştım.Ne mümkün rahatlıkla açılan emniyet açılmıyordu. Açılmıyor değil ,aslında soğuktan titreyen ellerim açamıyordu emniyeti, emniyeti yarı mesafeye kadar ittim ama gerisi gelmedi ve keklik usulca kanada binip süzülüp uzaklaştı. Kısmet değilmiş artık.Bir daha ki avlara inşallah.Hepinize rastgele