@Osman KÜÇÜKMUMCULAR Güzel yorumunuz için ben de size teşekkür ederim
Avcılık ''usulünce'' yapılırsa, popülasyon dengelenmesine katkı sağlayacağına hiç şüphem yok.
Olaya rızık-zevk karşılaştırması olarak bakarsak, bütün avlar zevk için yapılır.. Bugün hangimizin av etine ihtiyacı var ki ?
Avcı olsun veya olmasın, karganın ve domuzun eti yenmiyor madem niye avlıyorsunuz diyenler çıkabiliyor. Her av eti için yapılmaz ki ? Domuzun zararlarını buradaki çeltik tarımı yapanlara bir sorun bakalım ? Daha niceleri var bu en basit örneklerinden biri..
Karganın zararını mısır tarımı yapanlara bir sorun ? Diğer taraftan hele yukarıdaki video zaten bardağın taşma noktası.
Bu durumun bir şekilde dengelenmesi gerek. Doğa kendini dengeler diyorlar.. İyi de biz avcılar da doğanın bir parçası değil miyiz ?
Doğada yaban hayatının, kendi içindeki dengesi av-avcı ilişkisi ile sağlanmıyor mu ? Karga nasıl ki hiçbir yırtıcıdan korkmuyorsa, neredeyse hiçbir yırtıcı düşmanı yoksa, ozaman onun sayısını dengelemek biz avcılara düşer..
Osman Bey güzel bir noktaya değindi, devlet gerek görmese 15 limit koymazdı. Nesli tehlikede olsa veya zararı olmasa ona da 3-5 limit koyup geçerlerdi.
Ben burada ille de kırıp geçirmek lazım demiyorum.. Kendim daha çok suçüstü yapmayı tercih ederim. Hayatımda hiç tilki avına çıkmadım. Avda denk gelenleri de savuşturdum 1defa bile tüfek doğrultmadım. Ama kümesimden horozu götürürken de gözünün yaşına bakmadım.
Zevk için vurduğum leş karga sayısı en fazla 2-3 tanedir. Geri kalanları, civcivlere dalış yaparken suç üstü vurdum.. Keyfi değildi.
Ekin kargasını %90 mısır tarlamızda avlardım. Son 1-2 senedir avladıklarımı da vurduğum yerde hiç bırakmadım eve getirip kedi için protein takviyesi olarak değerlendirdim
Sansar avı hiç yapmadım mesela, ama 2 gece üst üste 17 tane civcivimi kümesten götürünce, gözünün yaşına bakmadım.
Yani bahsettiğim denge bu aslında, olması gerektiği şekilde olması gerektiği kadar. Hangi tür olursa olsun mesele ille de çok vurmak değil. Zararlı da olsa, haddi aşmamak gerek..