Ali Bey , aslında durum tam olarak öyle değil.
Saçmalar, daha ucuz olduğu için sertleştirilmiyor. Dünyadaki tüm fişek üreticileri, yıllardır saçma kütlesini düşürmeden, mümkünse artırarak, ya da olabildiğince az seviyede düşürerek , saçmayı sertleştirmenin yollarını arıyorlar.
Antimony eklenerek saçma sertleştirme metodu, nispeten ucuz bir sertleştirme metodudur. Dezavantajı, saçma kütlesini düşürmesi... Çelik saçma, serttir ancak özkütlesi çok düşüktür, (uzak mesafelerde hız ve dolayısıyla enerji kaybı anlamına gelir), bu saçmanın kullanılma sebebi , zehirli kurşun saçmanın yasak olduğu yerlerde, "çok ucuz" bir zehirsiz (non-toxic) materyal olması. Bunun da temelinde maliyet yatıyor tabii ki, ancak, sertleştirme olayının sebebi, maliyeti düşürmek değil, balistik etkiyi ve başarıyı artırmaya çalışmak.
Bununla birlikte, hem kütlenin artırılabildiği hem de daha da sertleştirilebilmiş saçmalar (bu saçmalarla doldurulmuş fişekler) mevcut ancak bunlar çok pahalı. Bu türden, hem daha yoğun (özkütlesi daha ağır) hem de daha sert malzemelere en meşhur örnek HeviShot saçmalar. Saçmayı sertleştirebilmek için, Tungsten, Demir ve Nikel'den oluşan çok pahalı bir alaşım yapma yoluna gittiler. Tabii ki satışları ve kullanımı çok yüksek değil, sebebi dediğim gibi çok pahalı olması.
Fişek firmaları, saçmaları sertleştirme çalışmalarına devam ediyorlar. Bunun alternatif yollarını arıyorlar. Antimony ile sertleştirme metodu, HeviShot gibi pahalı metodlara alternatif, daha ucuz bir metoddur. Kullanılma sebebi, sertleştirebilmek için izlenebilecek metodlar arasında görece ucuz olanlardan bir tanesi olmasıdır. Ancak HeviShot gibi , özkütlesindeki yoğunluğunu koruyamıyor maalesef saçma, antimony kullanıldığında.
Saçmanın da, en fazla ısınabileceği kısım, namlu içinde kaldığı süreçtir. Ancak saçmalar namlu içinde dahi, öyle yanma, eriyip akkor haline geçme seviyesine çıkamaz. Bu imkansız. Namludan çıktıktan sonra ise, çok daha düşük sıcaklığa sahip olan (yani daha soğuk olan) havayla temasında, her ne kadar sürtünme olsa da, havanın soğutucu etkisi çok çok daha yüksektir ve namlu içinden nispeten daha yüksek sıcaklıkla çıkmış olan saçma tanecikleri, çok daha soğuk olan havayla temasında (yüksek devirle dönen pervanelerin otomobillerin ısınmış radyatör peteklerinin üzerine "sürtünme" yoluyla soğutma mantığını düşünün) , "termik dengeye" ulaşma yönünde sıcaklıklar değişecektir. Yani saçma daha da soğuyacaktır.
bir gun herkes tekrardan saf kurşun saçmaya dönüş yapacak.... Firmalar bu kezde, "en saf kurşun saçma bizim fiseklerimizde" diye rekabete girecek... Neden: 1. Kursunun ozkütlesi daha agır, bu yüzden daha düzgün gidiyor. Yumusak oldugu için sacma yapısı bozulur hedeften sapar dediginizi duyar gibiyim!, Kendim kursun doker dodururdum eskiden, o kursunları namluya bırakirdım fişek yatağından itibaren bir kariş gider takilırdı, 1 -2 sabit şoklu çifte ile atardim üstelik.Bu kursunlar kaç metre gider diye yere paralel veye 30 derece yukari atardık karlı zeminde ve bulduğumuzda misket şeklinden silindir şekli aldığını gözlemlerdim... Ama çokta isabetli giderdi, hedrf kagıtlarında gözlemledim... Değdiği domuzda adımını değiştirmezdi...
2. Erime noktası daha düşük buda hava sürtünmesinden daha çabuk ısınmasını sağlıyor (not: saçma namludan çıktıktan sonra hava sürtünmesiyle ısınır)ve öldürüculüğü etkiliyor çünkü ısınmasindaki kinetik enerjiyi avın vücuduna aktarıyor... Eskider vardı saf kurşunlar çok defa görmüşümdür kuşun kemiğine yapışıp kaldığını.....
Literatür bilgilerine zıt şeyler bu söylediklerim ama fizik kurallarına zıt değil...
Çevreye zarar veriyor ve maliyetli diye saf kurşun saçma yapılmıyor...ve avın alakanlı, yaralı düşmesi hep bu sertleştirilmiş alaşım saçmalardan...
ayrıca ağır saçma rüzgardan daha az etkilenir... Özkütlesi ağır olan daha hızlı gider, hızlı giden saçma daha fazla ısınır...