Şair Âli Efendi o meşhur beytinde şöyle diyor:
'Neşve tahsil ettiğin sagar da senden gamlıdır
Bir dokun bin ah işit kase-i fağfurdan'
Sagar, büyük şarap kadehidir. Şarap, Osmanlı dedelerimiz tarafından kase-i fağfur denilen zarif porselen kaselerden içiliyordu.
Şair diyor ki: Ey rind! Neşe aradığın o kadeh aslında senden daha dertlidir. Bir dokun bin ah işitirsin o zarif kaseden.
Not: Bu ince porselenlere dokunulduğunda bir ses çıkardığını da unutmayın...( Dedeler de şarabı götürüyormuş
)
Bu kase öyle ince ve öyle kaliteli bir Çin porfelenindenmiş ki bir dokunduğunda mübalağa olmasın saniyelerce çınlarmış. Onun için çok konuşanlara her şeye cevabı olanlara , çok dertlenip inleyenlere, sürekli vır vır edenlere kase-i fağfur gibi insan derler. Ben de böyle bir tüfek bilirim Browning A5; mekanizmasını çek bırak, bir dakika çınnnnnnnn diye inlesin. Sadece namlunun kalitesini değil tüfeğin de kalitesini gösterdiğine inanıyorum.