Devlet kademelerinde belki de en renkli simalar diplomatlardır. Çoğu anılarıyla tarihe ışık tuttukları gibi enteresan diyalogları ve yaşadıkları ile kimi zaman son derece de eğlencelidir.
Bunlardan biri Ahmet Vefik Paşadır.
Sudan sebeplerle şiddetle sinirlenen ama çabuk yumuşayan çelebi bir zat.. Zeki, kişilik itibarı ile son derece renkli , entelektüel, esprili, hazırcevap , agresif ve despot.
İki defa Maarif Nazırlığı yapmış; ilk Osmanlı Meclis-i Mebusan'ında İstanbul vekili olarak yer almış . İki defa Başvekillik yapmış. 16 Dil bilen bir bilim adamı, edebiyatçı ve diplomat.Molier’in bütün eserlerini Türkçeye çevirmiş, Lehçe-i Osmani adında bir Türkçe sözlük yazmıştır.
Yüzyıllardır kullanılan “sadrazam” sözcüğünü “başvekil” olarak değiştiren o’dur.
Tahran ve Paris elçiliği yaptı. Tahran’da elçilik binasını Osmanlı Devleti toprağı olarak ilan edip bayrak çektiren Ahmet Vefik Paşa, elçilik binalarına bayrak asma adetini getiren kişidir .
Devlet hizmetinde iken bilinen birkaç hoş anekdotu aktarayım ;
Fransa sefiri olduğu sırada (1860 Abdülmecit Dönemi) kendine beyaz boyalı atları heybetli bir araba yaptırır. Araba Fransa İmparatoru III.Napolyonun arabasının aynısıdır. Paşa Paris sokaklarında fiyaka ile dolaşırken halk imparator geliyor zannederek ,yollara dökülüp yerlere kadar eğilerek saygı gösterirmiş.
Fransa sarayı durumdan rahatsız tabii. Son derece de huysuz olduğundan paşa’nın yüzüne kimse bir şey söyleyemiyor ancak sefirliğe uyarı yazıları yazıyorlar.. Paşa’nın aldırmadığını görünce durumu İstanbul’a bir yazı ile bildiriiyorlar. İstanbuldaki Saray Ahmet Vefik Paşa’ya arabayı kullanmamasını tenbih eden bir yazı gönderir. Paşa cevaben
-Benim arabama laf edeceklerine, İstanbulda ki sefirlerinin boğazda kullandığı makam kayığını men etsinler..der.. Sebep sonradan ortaya çıkar ;
19. yüzyılın ortalarında Osmanlı, Fransa'nın borç tuzağına düşmüştür. İstanbul'daki Fransız elçisi Marki de la Valette, bunun kibriyle "makam kayığına bir çift kürek daha taktırır. Böylece normalde elçilik kayıklarının 5'le sınırlandırılan kürek sayısı 7'ye çıkar. Oysa 7 kürek, sadece saltanat kayıklarında kullanılmaktadır. Elçilik kayığı Boğaz'a çıktığında herkes onu saltanat kayığı sanıp selamlar. Halk kıyılara doluşup “padişahım çok yaşa” diyerek selamlarmış.. Saray da , Paris'in para musluğu kesilecek diye görmezlikten gelirmiş bu densizliği.
Sonun da Ahmet Vefik Paşa’nın karşılıklılık prensibi işe yarar ve Fransız Sefiri kayığı kaldırır. Ahmet Vefik Paşa da arabasını siyaha boyatır. Kriz sona erer.
Sadrazam Küçük Sait Paşa’yı hiç sevmezdi. Bursa Valisi iken Sadarete önemli bir mesele hakkında telgraf göndermiş. Son derece kinci olan Sait Paşa telgrafı bir yazı ile Dahiliye Nezaretine göndererek Valilerin bağlı olduğu makamın Dahiliye Nezareti olduğunu bildirmiş. Oysa öteden beri önemli konularda Valilerin doğrudan Sadarete başvurusu da usuldenmiş.
Bir süre sonra Sait Paşa, Bursa Valiliğine bir telgraf göndermiş .Cevap alamamış. Takip etmiş yine cevap alamamış, üçüncü kez telgraf çekince Ahmet Vefik Paşa Dahiliye Nezaretine şöyle bir telgraf çekmiş.
-Sait imzası ile ikide bir telgraf alıyorum. Bunun kim olduğunu anlayamadım…
Uzun süre açıkta kalan bir nahiye müdürü, dilekçe vermek için pul parası bulamadığından arkasına iğreti bir setre giyerek Vefik Paşa huzuruna çıkmış . Ezberlediği dilekçesini başından sonuna okumuş. Paşa dikkatle dinledikten sonra bir tebeşir getirterek nahiye müdürüne
-Çevir arkanı.. demiş ve siyah setreye tebeşirle
-Sual olunmak üzere defterdarlığa.. diyerek havale etmiş..
Adamcağız tavrını bozmadan Defterdarlığa gidip, arkasını çevirmiş. Defterdar hayretle Valinin havalesini okuduktan sonra Paşaya gidip ;
-Seyyar havale-i devletlerini aldım efendim…demiş
Ahmet Vefik Paşa da ;
-Herif pul parasını bile tedarik edemiyecek bir halde bulunduğunu anlatmak için bana sözlü dilekçe verdi, ben de sana havale ettim..demiş
Ahmet Vefik Paşa öldüğü zaman kendisi için geleneklere göre cenaze alayı yapılmamasını, türbeye gömülmemesini vasiyet etmiştir.
-Rumeli hisarı’na gömünüz. Sultan Mahmut türbesine gömülüp de hayatım müddetince uğraştığım adamlarla âhirette tepişmek istemem.” demiş ve dediği yapılmış. Mezarı Rumelihisarındadır.
(Yalçın Toker/ 100 Büyük Edip- Büyük Şair/Ahmet Vefik Paşa)
host photos online