Benim şarjörlü bir tüfeğim yok, fakat modern bir AK veya AR tipi silahım olsun, gidip kanunlara göre bu iş için düzenlenmiş yerlerde atış yapayım, 30 sene önce yaptığım vatani görevimde aldığım eğitimi canlı tutmak için lisanslı hocalardan askeri eğitim alayım, askeri gelişmeleri takip edeyim isterdim. Avcı veya Atıcı olmadığı halde, sevdiğinden, merakından hobi olarak tüfekle ilgilenen birçok insan var.
Bu tür silahlar kanunlarımıza göre yasaklanmış olduğu halde insanlar tarafından talep olduğu için, şarjörlü av tüfeği ticari zeka ürünü bir garabet olarak karşımıza çıkıyor. Sanırım bu sadece bize has bir durum değil, çünkü bu tüfeklerin ihracat potansiyelini de görüyoruz.
Mühendis gözüyle incelediğimde, şarjörlü tüfek mekanizmasını güvenilmez olarak görüyorum. Yani bedava verseler almam.
Bence temel sorun tüfeğin tanımının eksik olması. Tüfek bir amaç değil araç olarak düşünülüyor. Yani Tüfekle ya avlanırsın, ya atıcılık (trap, skeet) yaparsın düşüncesi var. Silah kültürünün en ileride olduğu Amerika'da çeşitli yarışmalar var. Silahlanmaya karşı büyük bir hareket olmasına rağmen hala isteyen istediği silahı satın alabiliyor. Tabi bu Amerikaya özel bir durum. Dolar'daki 'In God we trust' yazısını, 'In Gun we trust' diye bana anlatan Amerikalı gördüm. Sonuçta ülkemizde de Silah kültürü geliştikçe bu konudaki kanunlarımızın daha çok detaylandırılarak gelişeceğini düşünüyorum.
Seçimle gelen idarecilerimiz vatandaşların talepleri doğrultusunda uygun düzenlemeleri zaman içinde yaparlar. Hepsi bir talep ve arz meselesi.
Saygılar