Genelde parlama avlarında bu durum olabiliyor. Bazı zamanlar insanın şansı mı kapanıyor gözüne perdemi iniyor ben de anlamıyorum, kaçması imkansız avlar kaçabiliyor
Çulluk avında kendime dikkat etmişimdir, köpeksiz avlandığım için kuş tamamen sürpriz şekilde kalkıyor, nereden kaç metre mesafeden hangi pozisyonda kalkış yapacağı belli değil.. İlk zamanlar, çulluk parladığında paldır küldür acelece atış yaptığım hiç bir çulluğu vuramadım.. sonra dedim kendi kendime, niye acele ediyorsun ? Kendimi zamanla, soğukkanlı ama seri atış yapmaya alıştırdım. Kuru hedef çalışmaları, arazide 20-25 metreye a4 kağıdı yerleştirip başka yönden nışan alarak sürükleme yapıp kağıda gelince tetik düşürmek vs bunların çok farkını ve faydasını gördüm. Birde, belirli bir süreden sonra avı görmeseniz bile kalkışta o kanat sesini duyar duymaz beyin otomatik olarak sizi yönlendiriyor ve tüfeği omuzluyorsunuz. İŞte bu durumun meleke halini alması lazım..
Tüfeği omuzladıktan sonra hedefe tam oturtmadan atış yapınca av kaçıyor, o yukarıda bahsettiğim paldır küldür atış bu işte
Sakince kuşa doğrultup emin olduktan sonra tetik düşürmek gerek.. Şimdi av parladığı zaman, otomatik olarak tüfek kendiliğinden omzumdaki yerini alıyor, kuşu görüp namlu ucuna oturtunca tetik kesiyorum, o arada zaten arpacık falan aklına gelmiyor insanın, yivsiz tüfekte uçara nışan alınmaz derler, namluyu doğrultup nışan hattını görünce basıyorum tetitiğe, Allahın izniyle %90 ilk atışta av vuruluyor..
Tüfeğin size uyumu ve mühimmat seçimi de önemli elbette. Acele etmemek gerek, güzel bir hedef hattı oluşturup sakin ama seri bir şekilde atılan fişek, avı almanıza daha fazla imkan tanıyacaktır inşallah. Şansınız açık olsun. Rast gele..