Merhaba arkadaşlar.
Özellikle kışın kar indiğinde, konaklamalı ördev avı veya balık avı gibi aktivitelerde , etrafta ateş yakacak yakacak dal , ağaç parçası olmayan mekanlarda bulunmak zorunda kalırsak veya etrafta bu tür yakacak olduğu halde yanamayacak kadar ıslak olduğu durumlarda, sıcak içecek yapmak , yemek hazırlamak , yaralanma gibi acil durumlarda tıbbı müdahale için gerekli ekipmanı streil hale getimek , hipotermi gibi bir durumda çok acil ısı kaynağı oluşturmak vs vs gibi durumlarda , işimize oldukça yaracak olan ve elimizin altında bulunması gerektiğine inandığım , pratik ve portatif ocaklar hakkında mevcut bilgimi paylaşmak için bu konuyu açmış bulunuyorum.
Konuyu ben açtığım içindir de, haliyle detaylı ve uzun bir yazı olacaktır.(Şimdiden uyarayım dedim.)
Avda , kampta veya şehir yaşantısında uzun vadeli bir enerji kesintisinde , yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı birkaç farklı modeli elimin altında tutmaktayım.
Tabii her ekipmanımı alırken başıma gelen olay , bu ekipmanları taparlarken de geldi. Onu boşver bunu al diyen satıcılar , daha ne sattığını bile bilmeyen tezgahtarlar vs vs vs. Her zaman amaca göre araç alma taraftarıyım. Birden fazla amaç için tek bir model yetmiyorsa bir den fazla model almaktanda çekinmem. Hangi model ne işe yarıyor ? Hangi mantıkla çalışıyor bunu anladıktan sonra satın alma seçenekleri daha da barizleşiyor.
Bu tür bir ocak almaya niyetlendiğinizde , önünüze yakıt ve çalışma prensibi olarak birkaç model çıkıyor. Bunların ne olduğunu açıklamakla başlayayıp, Kendim neyi neden tercih ettim ? Bunuda bilgi olarak sizlerle paylaşayım.
Alkol ocakları : Arkadaşlar bu ocaklar iki parçadan oluşurlar. Su veya yemeğin pişeceği kabı taşıyıcı kaide ve ocağın kendisi. Eğer taşıyıcı kaideyi kaybederseniz veya yanınıza almayı unutursanız , yere kazacağınız ufak bir çukurun içine ocağı koyarakta işinizi görebiliyorsunuz.
Bu ocaklar yakıtı direkt olarak yakarak değil ,
yakıtın buharını, yakarak çalışırlar. Yani bu ocakta bir şey pişirebilmek için, öncelikle içine yakıt koyup alttan bir süre çakmakla ısıtmanız veya dışına biraz yakıt döküp yakmanız gerekir.Kap ısınıp , yakıt buharı çıkışı başlayınca , gözeneklerden ateş çıktığını gözlemleyebiliyorsunuz.
Yakıt olarak , alkol , kolonya , ispirto , kandil yakıtı , gazyağı kullanabilirsiniz. Hangisi elinizin altındaysa ve hangisini bulmak ucuz ve kolayınıza geliyorsa. Bu yakıtların içinde en verimli olanı saf alkoldür.
Gerçi ülkemize has bir durum olan sahte rakı yapımında kullanıldığı için perakende satışı yasaklanan etil alkol bulabilmek zor. Ama eczane ve medikal depolardan metil alkol olarak bulabilmek mümkündür. Ama pahalıdır. ( litresi 65 TL gibi hatırladım )
Bu tür ocaklar kullanılan yakıttan dolayı , çadır , araç içini ısıtmakta bile kullanılabilinir. Ağır karbon salınımı yapmadıkları için , zehirleme yapmazlar.
Kutu kola veya bira şişesinden kendiniz de yapabilirsiniz. İnternette “ Penny stove “ diye aratırsanız nasıl yapılacağına dair çok video var.Ama 1-2 kullanımdan sonra bozulurlar. Ama acil durumlarda elde başka bir şey yoksa ve el altında ,bu tür bir metal kutunuz varsa ,nasıl yapıldığını bilmekte fayda vardır.
Bu tür ocak alırken en dikkat etmeniz gereken durum ,ocağın sağlamlığdır. Çantanızda üzerine ağır başka eşya gelerek veya elinizden düştüğü an yamulup şekil değiştiren ocağın performansıda düşecektir.
Tırnağınızla bastırıp bunu anlayabilirsiniz. Şekil değiştiriyorsa
ALMAYIN. arkadaşlar. Ayrıca bu tür ocaklar açık hacada rüzgardan oldukça etkilenirler ve kolaylıkla sönerler. Bu yüzden yanında kaltanır bir rüzgar perdesi almak veya etrafını rüzgarı engeleyecek şekilde kapatmak gerekir.
Kendi tercihimi simon markasından yana yaptım.
Sebebine gelince, Ocak tamamen paslanmaz çelikten üretilmiş. Bırakın tırnakla şekil değiştirmeyi , üzerinden kamyon geçse bir şey olmuyor.Ayaklar aşırı sağlam. Endüstriyel tencereleri bile taşıyabiliyor. Ayrıca taşıyıcı ayaklar, kendi üzerine kapandığı için fazlada yer kaplamıyor.
Ama asıl tercih sebebim yanma mantığı. Başka ocaklarda olmayan iki değişik yanma özelliği var.
İlki , Bu ocağı direkt ateşleyebiliyorsunuz. Ön ısıtma yapmanıza gerek kalmıyor. Tam ortadan asıl ateş çıkıyor. Isındıkça ve içindeki yakıt buharlaşmaya başlayınca yanlardaki deliklerden de ateş çıkmaya başlıyor.Mutfağınızdaki ocağın en büyük gözünün yanması çapında bir ateşleme performansı var..
Ancak bunda çok daha ilginç bir durum var. Bu ocak yakıtı hem direkt olarak yakıyor, hemde yakıtın buharlaşan bölümünü ayrıca yakıyor. Yani ısıtma yapınlan kabın tabanının tamamı , yani hem en ortası, hemde yanları , aynı anda ateşe maruz kalıyor. Böyle çalıştığı için alışkın olduğumuz kamp gaz ocaklarından oldukça hızlı kaynmatma veya pişirme yapabiliyor. Hatta evimizde kullandığımız doğal ocaklarından bile hızlı.
Bundan dolayı savaş , afet , uzun vadeli bir doğal gaz kesintisi gibi bir durumda , elde yeterli yakıt varsa , 4 kişilik bir ailenin yemek ve su ısıtma ihtiyacını tek başına , uzunca süreler , rahatlıkla karşılayabilir.
İkincisi ise bu ocak iki katmanlı bir duvara sahip , Rüzgar perdesi kullanmanıza gerek kalmıyor. Hatta rüzgar ocağın içinde dolaştıkça , ortadaki büyük ateş hava ile beslendiği için , yanlardaki ikinci katman üzerindeki deliklerde daha basınçlı yakıt buharı geldiği için , ocak iyice çoşuyor.
Zaten görebildiğim yegane kusuruda budur arkadaşlar. Bu şekilde yanmaya başlayınca , yakıt daha hızlı bitiyor. Ama ortadaki asıl büyük ateşlemeden dolayı diğer ocaklardan çok daha hızlı ısıtabiliyor.
Bu ocakta kullandığım en ucuz ve makul yakıt , Bim markette 2.5 TL ye satılan %80 alkol oranlı karayel marka kolonya. Saf alkol kullandığımda çıkan alev , kendiside ufak olan kamp yemek pişirme setime fazla geldi. Çıkan ateş yanlardan taşıyor. Bir tek ısı tabanlı çaydanlığımla saf alkolle tam randıman yakalayabildim. Bazen alkol ile kolonyayı karıştırıyorum. Ama çoğu zaman kolonya tek başına yeterli oluyor.
En iyi ateş randımanını ocağı yarı yarıya , yakıt doldurarak aldım. Bu durumda 22 dakika kadar kesintisiz yüksek alev verebiliyor. Saf alkol olunca bu süre 15 dakikaya kadar düşüyor ama dahada fazla alev veriyor. ( ocağın yarısı dolu iken )
Bu arada bu üründeki kapak sızdırmaz değil. Yani yakıt mutlaka ayrı bir kapta taşınmalı ve pişirme bitince içinde yakıt bırakılmamalı. Kapağı sadece yanar haldeyken , üzerine kapatılarak , ateşi söndürmeye yarıyor.
Tatonka markasınında benzeri bir ürünü var arkadaşlar. Hemde bunun yanında verilen ikinci bir contalı kapakla tamamen sızdırmaz hale gelebiliyor.Yani içinde yakıtıda taşıyabiliyorsunuz.
Ancak nasıl bir mantıkla pazarlanıyorsa artık ? Ocak kısmı ayrı , ayakları ayrı satılıyor. İkide birbirine yakın bir fiyata satılıyor. Bu durumda , sırf içinde sıvı taşıma sevdasına da , 2 simon parasına bir tatonka almak , bana mantıklı gelmiyor. Ama özelliklikleri çok yakın. Bilginiz olsun.
ÇOK ÖNEMLİ UYARI :Arkadaşlar bu tür ocaklar , yakıt buharını yakarak çalışırlar , Yakıtı bitmiş bir ocağa hemen yakıt koyarsanız , Ocak henüz sıcak olduğu için anında buharlaşmaya başlayacaktır. Bu durumdaki ocaklar, normal ocak gibi yakılmazlar. Ateşi ocaktan biraz uzakta ( 10 cm kadar ) yakıp , yavaş yavaş yaklaştırmazsanız , Buharın parlama tehlikesi vardır. Bu tür ocak kullananların veya ilerde kullanmayı düşünenlerin , bu hususa dikkat etmesi gerekmektedir.Bütan – Propan gazlı ocaklar : Bütan veya propan gazı kartuşu kullanarak yanan ocaklardır. Ourdoor etkinliklerinde en popüler olarak kullanılan ocak tarzı bunlardır. Bu kartuşların kullancısı tarafından bir başka gaz kaynağından doldurulamaması , nispeten pahalı olması ve bu kartuşların her yerde bulunaması ,Ateşleyici brülör kafalarının ufak olması ,bu ocakların handikabıdır.
Piyasada bir milyoncu tabir edilen yerlerde 2.5 Tl ye satılan gazmak gazı tüpleriyle direkt takılarak çalışan modellerde bulabilmek mümkündür arkadaşlar.Ancak bu tüplerin tam dolu olmaması da ayrı bir sıkıntı.
Alacağınız bu şekilde çalışan bir ocağının tüpünün ne kadar zamanda bittiğini , etkinlikte kullanmadan , ev ortamında test etmeniz, ocağın sizi yarıyolda bırakmaması açısından önemlidir.
Bu ocaklar genelde sadece ateşleyici brülör kafa olarak satılırlar. Uyumlu gaz kartuşu ayrı satılır. Bu tür ocak alırken dikkat etmeniz gereken , ateşleyici kafanın büyük olmasıdır. Yoksa yemek pişirirken ateş çok kısıtlı bir alana geldiği için , pişme işlemi uzun sürer.
Kendi tercihim , portatif , az yer kaplaması ve çakmak gazı ile çalışabilmesi sevdam yüzünden Evolite markasından yana oldu. Kendi ateşleme düzeneğide var ama performansı beklediğimden kötü çıktı arkadaşlar.
Öncelikle taşıyıcı kaidesi kötü , demonte olabilmesi için oldukça basit tutulmuş ama montajlamasına oldukça dikkat etmek gerekiyor, Yoksa dağılması ve üzerindeki kabında devrilmesi gayet olası.
İkincisi gaz haznesi oldukça küçük , ateşleme brülörüde küçük arkadaşlar. Tamam çakmak gazıyla çakmak doldurur gibi dolduruyorsunuz belki ama gaz tamamen açıkken 15 dakika gibi bir sürede bitiyor.Yeniden doldurmak için bir süre soğumasını bekliyorsunuz. Veya eldiven giyip yeniden gaz basıyorsunuz. Gazın yoğunlaşmasını bekleyip tekrardan ateşliyorsunuz.
Belki şunu diyebilirsiniz. Alkol ocağında da saf alkol kullanımında da 15 dakika demiştin , Bunun farkı ne ? Alkol ocağında yarı dolu iken 15 dakika ayrıca yakıt bitince , ocak gövdesi zaten sıcak olduğundan ,yeni yakıtı koyar koymaz buharlaşma başladığından beklemeye gerek kalmıyor.
Açıkcası bu ocakla uzun yemek yapılmaz arkadaşlar. Ya kısa sürede pişen yemek yapılır , ya da zaten önceden pişmiş bir yemek ısıtılır. Ha tamam , performansından çok memnum değilim ama gazı kolaylıkla bulunduğundan aldığıma pişmanda değilim.
Yalnız Simon ocak , performansta ve kullanım kolaylığında , bunu bir güzel döver , Hatta ağzını burnu kırar. Bu ocağı alternatif yakıt için aldım zaten.
Vital Stove : Evet arkadaşlar. Ülkemizde hiç bilinmeyen bir ocak türünden bahsedeceğim. Kendim için bir tane kanada’dan getirtiyorum. Bu ocak bildiğiniz odunla çalışıyor arkadaşlar.Odun dediysek de , bildiğimiz ince dal parçaları , ayrıca alttan 2 kalem pile çalışan bir fanla hava beslemeli.
Eeeee ne alaka diyebilirsiniz. Mangal , mini soba veya bildiğimiz kamp ateşi gibi bir seçenek varken neden bu ? Bu fan beslemelidir arkadaşlar. Soğuk demircileri metali bu mantıkla çalışan ocaklarda ısıtır.Ne kadar alttan hava o kadar fazla ve yoğun ısı.
Yani mantık şu , ince dal , hem bulması kolay , hemde taşıması kolay ,ayrıca çok kolay yanar.Çok çabuk köz haline gelir. Alttan hava beslemeside olursa bu ocak , üzerine üreticinin iddiası olan 20.000 BTU ya kadar ısı verebilir.
Hadi daha anlaşılır bir ifade yazayım.
1 litre suyu 1 dakikanın altında fokur fokur kaynatabilir.Yani diyelimki arazide yemek yapasınız geldi .bütan propan ocaklardaki gibi , 10 dakika kadar suyun kaynamasını beklemiyorsunuz.
Arkadaşlar bu ocağın olayı , hızlı olması , hemde çok hızlı olması. Bu durumda üzerindeki kabında kaliteli bir şey olması gerekiyor.Alüminyum kapları çok kolay yamultacağını zannediyorum.Bu ocağın yakıt parası yok ama pil masrafı var. 2 pile kalem pille , fan ne kadar süre döner bilemiyorum. Gelirse bende deneyerek görürürüm. Ama üreticide verim açısından makul bir süre dönebilecek bir sistem tasarlamıştır diyede düşünüyorum.
Yüksek irtifada bunun yarısı kadar dahi performans verirse, bence dağcıların gözdesi olacaktır.
(
Peki az oksijen ortamı olduğu için alkol ve propan ocaklarının pekte randımanlı yanmadığı yüksek irtifada etkinlik yapan dağcıların, en gözde ocağı nedir ? )
Benzin ocakları : Dağcıların gözdesi ahanda bu ocaktır.
İki farklı modelde olabilir.Resimdeki gibi yakıt tankı bileşik olabileceği gibi , ( yakıtı ayrı bir şişede taşımak gerekir. Sebebini az sonra anlatacağım ), Yanıcı brülör kafa ayrı , Yakıt şişe ayrı olabilir.
Çalışma prensibi şöyledir. Yakıt, ocağın kendi pompası ile ortama 20 kez pompalama yapmak süretiyle basınçlandırılır. Brülör kafanın etrafına bir miktar benzin dökülerek yakılır ve kafanın ısıtılması yapılır. Yakıt ayar valfi yavaşça açılarak , brülör üzerine , yakıt borusu içinden ,uygun miktarda benzin püşkürtülür ve yanma başlatılır. Yani bu ocakta , bütan – propan ocaklar gibi alevin yoğunluğu ayarlanabilir.
Yanma çok gürültülüdür arkadaşlar. Ocaktan çıkan sese inanamazsınız. Resmen yakınızdan jet uçağı geçiyormuş gibi bir ses gelir.Yakıt oldukça yanıcı olduğu için , yüksek irtifalarda dahi yanması garantilidir.Dağcılar bu yüzden tercih ederler.
Ancakkkk benzin her ne kadar kolay bulunabilir gibi gözüksede çok kirli bir yakıttır.İçeriğinden dolayı, ocakta kullanılan tüm conta ve O-ringleri hızlıca yıpratır. Ayrıca kurşunsuz benzinin motor içinde yüksek basınçla yanması için içine katılmış katkılar , ocak borularında birikme eğilimindedir. Bu yüzden bu ocakların içinde yakıt bırakılmaz. Yakıt ayrı bir şişede taşınmalıdır. Ancak şişede aleleade bir şişe değildir. Elektrostatik yalıtımlı olmalıdır. 2. Resimdeki model de, şişe aynı zamanda basınçlandırma deposu gibi kullanıldığı için , extra şişe taşımaya gerek yoktur. Brülör gözenekleri kolaylıkla tıkanır. Üzerindeki kabı anında siyah bir isle kaplar.Ayrıca yanma çok şiddetli ve brülör etrafında yoğun olduğu için , kap kaliteli değil ise yoğun ısıdan şekil değiştirebilir.
Bunlarda saatçi benzini diye tabir edilen hegzan kullanılması tavsiye edilsede , hegzan bulması oldukça zor ve oldukça pahalı bir yakıttır. ( Litresi 150 TL gibi hatırladım , Daha azda olabilir. Emin değilim açıkçası )
Ocak çok verimli ancak bakımı ve temizliği bir o kadar zordur arkadaşlar. Bu yüzden Vital stove eğer yüksek irtifada çokta fazla verim kaybı yaşamazsa dağcıların gözdesi olabilir diye bir cümle kullandım arkadaşlar. Belkide olmayabilir. Bunu zaman gösterir.
Multi Fuel ocaklar : Yanma ve ateşleme mantığı ve görünümleri benzin ocaklarının nerdeyse aynısıdır. Bunların farkı ise tiner ve aseton harici yanıcı her türlü yanıcı sıvı ve yakıt ile çalışabilmeleridir. Yani alkol , ispirto , gazyağı , benzin , hegzan , mazot , karosen artık ne bulursanız, bu ocaklar için farketmiyor. Hepsini yakacaktır. Ama mantık benzin ocağıyla aynıyken kullanımda aynıdır. Ne kadar kirlitici yakıt , O kadar hızlı yıpranma ve temizlik.
Bu tür ocağı bizzat kullanmadığım için henüz bilemiyorum Ancak dizel arabaların hiçbir extra aparat takmadan atık mutfak yağı ile çalışabilmesi bende bu ocakların atık mutfak yağınıda yakabileceği olasının yüksek olduğu fikrini veriyor.
Yukarda açıklama yapmaya çalıştığım ocak türleri , Elbette etrafına taş dizilerek yakılan büyük bir kamp ateşinin verdiği hazzı veremezler. Ancak karla kaplı , hiçbir şekilde yanıcı madde tedarik edilemeyen bir av , kamp ortamında veya dağ gibi yakacak ot bile bulunamayan bir ortamda oldukça işe yararlar.
Keza doğal afet , uzun süreli doğal gaz kesintileri , savaş hali, ani yer değiştirmeyi icap eden özel durumlar vs vs gibi durumlardada , portatif oluşları ve alternatif yakıt seçenekleriyle iş görecekleri , hatta hayat kurtacaklarıcı oldukları kesindir arkadaşlar. En azından yakıtı kolay bulunabilir bir çeşidini el altında bulundurmakta fayda var.
Son söz olarak , bu tür bir kamp ocağı alırsanız mutlaka ama mutlaka , araziye çıkmadan ev gibi bir ortamda , ne kadar yakıtla , ne kadar sıvıyı ne kadar sürede kaynattığını denemeniz gerekiyor.Yoksa yakıtsız kalacağınız gibi yanınıza fazla yakıt taşıyp , hamallık yapmakta mümkündür.
Kolonyayı bu yüzden seviyorum. Fazla gelirse , etkinlikte bulunan arkadaşlarınıza ikram edersiniz, Olur biter