Gönderen Konu: YAKIN VE ÇOĞU SON 200 YIL İÇİNDE YOK OLAN NESLİ KURUYAN BÜYÜK AV HAYVANLARIMIZ  (Okunma sayısı 4337 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Selim UYGUN

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 1086
  • Thanked: 1379 times
  iklim deyişmedi toprak deyişmedi su deyişmedi sadece insan nüfüs artı (geç roma bizansta 5-6milyondu ortala osmanlı 1915 li yılara kadar 10-15 milyon nüfüsü tarihte geçmeyen  Anadolu nüfüsü 87 milyona dayandı günümüzde )antik dönem antik romadan günümüze insan baskısı 1-)aşırı tarım 2-)yaşamlalarının yok edilmesi yapılaşma (yol bina vs )3-)aşırı zamansız kuralsız avlanmadan nesli tükenen en büyük hayvanlar :         1-) Suriye fili (Elephas maximus asurus) Asya filinin (Elephas maximus) en batıda yaşamış olan ve antik zamanlarda soyu tükenmiş olan popülasyonu için önerilen isimdir.[1] Yaklaşık MÖ 3 milyon yıl ile MÖ 100 yılları arasında tarihlendirilen E. m. asurus filine ait kemik kalıntılarına Orta Doğu'da (Türkiye, Irak ve Suriye) rastlanmıştır.[2]

Antik dönemde Suriye'de yaşayan ustalar E. m. asurus'un fildişlerinden oyma eserler vermiştir. Suriye'de Aramilerin mobilya için yaptığı fildişi kakmalar zamanında, MÖ ilk bin yılda fildişinden üretilmiş eserler doruk noktasındaydı. Fillerin dişleri için aşırı avlanması sonucunda soyları ANADOLUDA ROMA DÖNEMİNİN BAŞIDA MÖ 100 yılı civarında tükenmiştir.türkiye orta toros ve doğu torosların güneyideki düzlük ve yamaçlarda yaşarlardı fırat dicle havzası başlıca yaşam alanıydı aşırı avlama ve tarım baskısı sonuncunda yok olmuştur.o zaman buyana iklim aynı deyişmedi
                                                                                                                                                                                                    2-) Asya aslanı en son 1869 yılında urfa birçikte vurulmuş tüm anadoluda özelikle güney doğu anadolu içanadoluda çok yaygınken sırasıyla hitit -roma - selçulçuklu dönem,de aşırı avlanmış NİHAYET OSMANLININ SON DÖNEMİNDE anadoluda tamamem tükenmiştir .neredeyse dünyadan silinecekken son anda kurtarılmıştır. Afrika aslanından daha küçük ve daha az sayıdadır.Bir Afrika aslanı 200 kg olarak hayatını sürdürürken Asya aslanı 100-140 kg arasında değişir.Eskiden Asya aslanı Hindistan'dan İran'a, Arap Yarımadası'ndan Yunanistan'a kadar çok geniş bir coğrafyada yaygındı. Günümüzde ise sadece Hindistan'ın batısında bulunan Gir Ormanı'nda yaşamaktadır. 2010 sayımına göre toplam nüfusu 411 kadardır3 Çok küçük bir topluluk da İran'ın Horasan bölgesinde yaşamaktadır.                                                                                                                                                                                           3-)15, 16 ve 17. yüzyıllara ait Padişahların av sahnelerini gösteren minyatürlerde av yapan çitalar görülmektedir. Anadolu ve Ortadoğu’da zoolojik araştırmalar yapan İngiliz araştırmacı Charles Danford' un 1879 yılına ait notlarında Birecik' in güneyinde bir şeyh tarafından kendisine canlı bir çita hediye edildiği belirtilmektedir. Türkiye' de 19. yüzyıla kadar yaşamıştır                                                                                                                                                                                       4-) hazar kaplanı SON 200 YILAKADAR BİR ZAMANLAR ANADOLUNUN GENELİDE İSTANBUL SINIRINDAN ARVİN ARDAHANA KADAR KARADENİZ VE TÜMTOROSLAR AKDENİZ, EGE, DOĞU ANADOLUDA ÇOK YAYGINKEN YOK EDİLEREK :Siirt, Şırnak, Uludere ve Çukurca (Hakkâri) taraflarında, Irak sınırındaki dağlarda ve vadilerde yakın zamanlara kadar bulunduğu anlaşılmaktadır. Son olarak Şubat 1970'de Şırnak'ın Uludere ilçesinde Şehit Şen isimli bir köylü tarafından 122 cm. gövde uzunluğunda bir erkek birey vurulmuştur. Bu kaplanın postu 3 yıl sonra 1973'te Güneydoğu Anadolu'da bitki araştırmaları yapan İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Turhan Baytop (1920-2002) tarafından İstanbul’a getirilmiştir. Post, Ali Üstay Koleksiyonu'ndadır. Prof. Dr. Turhan Baytop bu bulgu ve derlemelerini 1974 yılında Münih'teki Säugetierkundliche Mitteilungen isimli akademik dergide yayımlamış ve makalesinde[2] daha önceki yıllarda da Uludere ve Şırnak bölgelerinde 8 adet kaplanın vurulduğunu köylülerden duyduğunu yazmıştır. Bu tarihten sonra hiç görülmemiştir. Bununla birlikte bölgenin kırsalında yaşayanlar tarafından hala görüldüğü zamanlar ihbar edilmektedir. Kuzey İran’ın Türkiye sınırına yakın olan bir bölgesinde zoolog Paul Joslin tarafından 1974 yılında bulunan 17 cm genişliğindeki ayak izi göz önüne alınırsa bu ihbarların doğru olabileceği düşülüyor (bence artık tamaem yok olmuştur )Hazar kaplanı Bengal kaplanı ile birlikte Romalılar'ın arenalarda gladyatörlerle dövüştürmekte kullandıkları iki kaplan türünden biridir.
                            5-) izler.kafkas sıgını musk geyiği karadeniz geneli kuzey dogu anadoluda bir zamanlar çok yaygındı aşırı avlanma sonucu yok oldu

 19. yüzyıl ortalarına kadar Kafkasya'da oldukça yaygın olan ve Türkiye'de de görülen Alces alces caucasicus (Kafkas sığını) alt türünün popülasyonu bu tarihten sonra aşırı avlanma ve yaşam alanlarının yok olması yüzünden azalmaya başlamış ve nihayet iki asır önce 1810 [9] yılında soyu tamamen tükenmiştir.
                                                6-) kafkas bizonu Kafkas ya da dağ bizonu (Bison bonasus caucasicus). Son Kafkas bizonu 1927’de öldü. Bununla birlikte bu bizon ölümünden önce başka bir erkek ova bizonuyla çiftleştirildiğinden bundan melez bir soy üredi. Kafkas bizonunun bu melez cinsinden hâlâ hayatta olanlar var.Avrupa Bizonu da denilen bu canlı türüne önceden Tüm Avrupa ve Anadolu’da rastlanırken artık sadece Rusya, Ukrayna, Belarus ve Polonya’nın bazı milli parklarında rastlanabilmektedir. Türkiye’de 16. yüzyılda neslinin tükendiği düşünülmektedir.karadeniz ve tüm sık ormanlarda görülürdü bir zamanlar aşırı avlanma sonucu insan nüfüsü baskısı sonucu yok oldu 2mt omuzyüksekliği 1 tondan fazla gelirdi boğaları                                                                                                     7-) mezabotamya geyigi . Türkiye'de doğal olarak 5 geyik türü bulunur. Bunlar sığın, Mezopotamya geyiği, Algeyik, karaca ve kızıl geyiktir. Bu türlerden sığın ve Mezopotamya geyiği aşırı avlanma sonucu yok olup artık Türkiye'de görülmemektedir. Alageyik neredeyse tükenmek üzeredir, kızıl geyik tehlike altında küçük ve dağınık popülasyonlarda hayatını sürdürmektedir, karaca ise hala yaygındır. fakat nüfusu azalmaktadır.günümüzde iran da bulunan mezabotamya geyiği çok az sayıda türkiye sınırı van civarı urumiye gölü çevresinde asya yaban eşeği ve kızıl yaban koyunu ile birlikte görülür. bazen türkiye tarafına geçerler ama aşırı avlanma yüzünden türkiyede yok olmuştur                                                                               8-9-) ikitür yaban eşeği yok olmuştur anadoluda afrika ve asya yaban eşiği bir arada görüldüğü ender bir habitattı türkiye yakın zamanda nesli tükendi anadoluda asya yabab atının ise nesli tükeneli çok oldu ne yazıkki bütün büyük hayvanlarımızn nesli kurutuldu.                                 geçmiş olsun sıra küçüklerde elham dürülah yakında serçede kalmaz memlekette bu kafada cahil insanlardan 10-) yabani sığır aşırı avlanma sonucu 1.5 tonluk dev hayvanlar anadoluda ortacağ anadolusudan erken osmanlı dönemide yok oldu asi nehride hatay da nil timsahının bir türü yaşardı oda ortaçağda yok oldu vsvsvsvs.................daha okadar çok varki küçükere gelmedik daha yakında kuşda kalmaz seside bu memelete araba lastiği sesi dilersiniz artıktürkiye (Anadolu )özelikle mö 2 yüzyıla afrika savanlarını aratmayacak vahşi hayvan çeşitliğine sahipti ilkmi ve çorafyası pek deyişmedi ama insan nüfüsü artışı ve konumu nedeniyle medeniyetlerin insanlığı ilk yayılış geçiş yoluması nedeniyle hayvan bitkiçeşitliğinde çok kayıp verdi mesala:anadolunun en büyük yaşayan memelisi suriye filliydi hataydan adana karaman maraş Adıyaman Diyarbakır antep urfa mardin ilerinde yaşardı orta ve doğu Torosların güneyinden süriye ırak iran dahil hint filinden daha büyüktü afrika filinden biraz küçüktü en büyük ilk yok olan oldu çünkü boş olan harran ovası fırat dicle kenarları tarlaya çerildi insan nüfusu artı tarlaya zararnedeniyle öldürüldü şavaş larda dönemin tankı oldu ve öldüsonra roma imp döneminde tutsak edilip eylence aracı oldu satıldı avlandı .ve nesli kurudu tükendi mö 1 yüzyılın içinde.ondan sonra yabani sığırlar vardı (bos taurus)Toros dağlarına adını vermiştir . dev sığırlardı yabani 1.5 ton ağırlığında 1.80cm omuz yüksekliğide boğaları vardı dev boynuzlu 15-16 yüzyılda Osmanlı dönemi av ve insan baskısından nesli tükendi .sonra artvinden istanbul a kadar tüm karadeniz kıyı ve iç şeritdinde yaşayan bir zamanlar Kafkas bizonu vardı .1800lülerin başıda nesli tükendi aynı tüm karadeniz doğu karadeniz dağları başta olmak üzere Kafkas musk geyiği (sığını )vardı dev bir geyik 1900lü yılarında başında nesli tükendi.asya aslanı vardı .Trakya ve tüm anadoluda yaşardı 1860 li yılarda son birey vurulduğu kayıtlı .gene asya çitası vardı patişahlar avda kullanırdı .tazı gibi 1870 yılıda kayıtlı bir birey Avrupalı bir seyaha hediye edilmişti. ve mezapotamya geyiği (iran alageyiği vardı.anadoluda artık yok. hazarkaplanı vardı tüm anadoluda görülürdü istanbul a kadar çok yer adı kaplan kapanıdır. romalılar bir kaç günde 50 bin adet kaplan cita leopar ve aslan sırtlan yakalayıp İstanbul, roma diyer büyük antokyalara satmışlardır .arenalarda dövüştürmek üzere bu saydıklarım anadoludan tamamen silimiştir. şu andan 2 miyon memeli barıdıracak doğal yaşam alanı bulunan anadoluda sadece 380 bin civarı yabani memeli hayvan yaşamaktadır .en büyüğüden başlayayarak sırasıyıla : boz ayı ,kızıl geyik ,alageyik ,domuz ,sırtlan, kurt,dağ keçisi,yaban koyunu, vaşak ,kara kulak,sazkedisi, yaban kedisi, tavşan,firavun faresi ,porsuk, sansar ,gelincik ,susamuru,kunduz,sudomuzu,köstebek ve fare yedi uyurlar yaban hayatınd mevcuttur çoğu yok olma tehlikesesindir .mesela anadolu leoparı ,alageyik,sırtlan,yaban koyunu,vaşak,karakulak,susamuru,kunduz soyaları tehlikede kırmızı listedir.çok azamıştır biliçsiz insanlar avcılık bilinçsiz tarım için tarla açmak (tarım zehirleri ilaçları)doğa katliyamı insan baskısı çevre kirliği ormanlarda ovalar ve sukaynaklarındaki yapılaşma plansız gözetmede yol hes baraj yapmak bu hayvanları hergün yokolmanın eşiğine yaklaştırmaktadır. düşüncesiz insan bonboş kuş ötmez ısısz dağlar sulak alanlar ovalar istiyormuşçasına umarsız katletmeye devam etmektedir. dağlarımız ormanlarımız göl ırmak ovarımız onun için boş yaban hayatı bu yüzden zayıf türkiyede ve anadoluda her geçen gün yok olmaya gidmekte ne yazıkki
(resimlerin büyük kısmı türkiyede diyer küçük kısmı arşiv komşu ülkelerde  çekilmiş ve birebir son örnek resimleridir.)



























































































« Son Düzenleme: 16 Ekim 2016, 16:56:29 Gönderen: Selim UYGUN »
 

Çevrimdışı Hüseyin BAŞARIR

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 652
  • Thanked: 470 times
          Elinize sağlık Selim Bey
1980-Antalya
 
The following users thanked this post: Mesut KARABEYİN

Çevrimdışı Selim UYGUN

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 1086
  • Thanked: 1379 times
ekosistem bozulmanın kanıtlarından hayvan çeşitlerindeki azalma antik dönem paralarında Anadolu yaşayan hayvanların  resimleri  bazıları  url=http://ibb.co/mkr3fa][/url]













free picture upload





free image hosting





upload pic



free image hosting









host images





img upload





post img









temporary image hosting




.
« Son Düzenleme: 16 Şubat 2017, 23:34:27 Gönderen: Selim UYGUN »
 

Çevrimdışı Reha GÜREL

  • *
  • İleti: 133
  • Thanked: 32 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Elinize, emeğinize sağlık. Hayretler içerisinde okudum.
  • FABARM ELOS B
  • cesa süperpoze mod.1700 monoblok
1986 SİVAS
 

Çevrimdışı Selim UYGUN

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 1086
  • Thanked: 1379 times
« Son Düzenleme: 01 Kasım 2016, 01:39:21 Gönderen: Selim UYGUN »
 

Çevrimdışı Mesut KARABEYİN

  • *
  • İleti: 130
  • Thanked: 24 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ben bu konunun araştırmasını daha önce yapmıştım. Anadolu'da soyu tükenen hayvanların ne kadar geniş bir yelpazeye sahip olduğunu görünce şaşırmıştım bayağı. Ama biz hâlâ bilinçsizce yok etmeye devam ediyoruz. Ne zaman dağa çıksam şu dağlarda sığın, leopar vs. yaşasa derim içimden. Artık yoklar. Bize düşen görev soyu tükenmekte olan türleri korumaktır.
1993 İSTANBUL
(memleket KASTAMONU)

Savaşçı ve süvari hayatımız sayesinde adı yabancıları titreten bir millet olduk.
 
The following users thanked this post: Ömer ÖZSOY

Çevrimdışı Selim UYGUN

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 1086
  • Thanked: 1379 times
« Son Düzenleme: 01 Kasım 2016, 01:29:50 Gönderen: Selim UYGUN »
 

Çevrimdışı Selim UYGUN

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 1086
  • Thanked: 1379 times
« Son Düzenleme: 28 Eylül 2016, 03:55:38 Gönderen: Selim UYGUN »