BİR ŞEHİT YAVRUSU'NUN PAYLAŞIMI
Iki gün önce babamı aldılar benden. Benden, 8 yaşındaki mis kokulu kardeşimden, biricik aşkı Ceylan'ından, doğurup büyüten, gözünün yaşına kıyamayan anneciğinden, benden kardeşimden farklı görmediği kardeşinden, dostlarından, kardeşlerinden, sevdiklerinden. Gece telefonda konuşmuştum babacığımla. Bana hiçbir şey paylaşma beğenme sosyal medyada ortalık karışık yanlış anlaşılmaya izin verme dedi. Başına gelmişti çünkü. Kaç yıldır o şerefsiz itlerin oyunlarıyla, kumpaslarıyla, ayağını kaydırmaya çalışanlarla uğraştı dün son yolculuğunda da yalnız bırakmayan silah arkadaşları gibi. Bu şerefsizlere dur demek gerekiyor, sabaha durulur ortalık toplarız biz onları dedi. Baba evde dur gitme dedim. Tamam evdeyim dedi. Ama durur mu benim yürekli babam. Araç istemiş göndermemişler, gitmeyin ortalık karışık demişler. Gitmek zorunda değilken aramış valilikten araç istemiş. Anneme sağolsun valilik araç yolladı polis arkadaşlarla birlikte işe gidiyorum demiş. İşten kastı çalıştığı yer değilmiş. Herkesi kendi gibi şerefli, onurlu sanan babam eski çalıştığı, ayaklanan 66. Tugay'a gitmiş. Onlar beni dinlerler, severler demiş. Engellemeye çalışmış emir astsubayı, gitmeyin, yollamam komutanım çatışma olabilir demiş. İnmiş arabadan doğru yolda olmadıklarını söyleyip size emrediyorum demiş. O orda ne kadar yürekliyse, bi o kadar kendini bi bok zanneden şerefsiz vatan hainleri ateş açmışlar. Hiç durur mu benim babam? Siper etmiş kendini iki kişi için. Onlar ölmesin, onlar vurulmasın diye kendini siper etmiş kahramanım, şehitim benim. Dün son kez gördüm onu. Dedelerimi verdim toprağa ama hiç ölen insan görmemiştim. Hiç şehit görmemiştim. 32 diş gülümsüyordu inanamadım. Canımın en içi, biriciğim, vatanı için yıllarca çalışan dürüst, vicdanlı, akıllı kahramanım cenneti gördüğü için 32 diş gülüyordu. Son kez dokundum babama. Yüzüne karşı dolu dolu babam dedim. Beni duyduğunu biliyorum. Beni cennetten de görebildiğini, sevebildiğini, özlediğini biliyorum babam benim. Küçük kuzun, aşkın, anneciğin, kardeşin, kardeşlerin, Eylül'ün, Bartuş'un bana, ben onlara emanetim. Biliyorum gözün zaten arkada değil çünkü çok güvendiğin, çok sevdiğin insanlar bıraktın arkanda. Hep yanımızda olduğunu hissettir bize olur mu?Koruyucumdun benim, şimdi de koruyucu meleğim oldun biliyorum ben. Ağladığımızı görünce üzülme babacım. Özlediğimiz için. O kitaplarını altını çize çize okumanı, ilk 3-4 harfini yazıp gerisini hafif karaladığın yazını, sana alışveriş yaparken bize çok güvenmeni, bana bol gelse de şimdi benim kolumda olan saatini,takınca daha da havalı olduğun masada bıraktığın güneş gözlüğünü, bi bacağını altına koyup diğerini uzatarak elinde kumanda oturmanı,Isveç diyetlerini, o küçültmek istediğin göbeğini, her akşam çıktığın yürüyüşlerini, birlikte izlediklerimizi, konuştuklarımızı, planlarımızı, tavsiyelerini, isteklerini, bize olan sonsuz saygını ve sevgini özlediğimiz için. Yine sana anlatıcam okulda olanları, her akşam yine karşımda sen oturuyormuş gibi yiyeceğim yemeklerimi, kışın sahlep yapıp seninkini anneme içiricem, yazın dondurma koyucam akşamları, ama bak soğuk sade sodanı her akşam içicem. Anneme, Irem'e sarılıcam kapıyı açınca senin sarıldığın gibi. Annemi saçlarından öpücem. Seni çok özlüyorum, daha da çok özlicem. Seni çok seviyorum, hep sevicem.
SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi