*** aç at yol almaz, aç it av almaz
iş gördürdüğünüz kimselerin haklarını tam olarak vermezseniz kendilerinden yararlanamazsınız.
*** araba ile tavşan avlanmaz
her işte başarıya ulaşabilmek için kullanılması gereken özel yöntemler vardır.
*** av avlanmış, tav tavlanmış
olan olmuş, iş işten geçmiş, artık yapacak bir şey yok.
*** av avlayanın, kemer bağlayanın
bir şey, onu elde etmenin yolunu bilenin; bir şeyden yararlanma, onu kullanmasını becerebilenin hakkıdır.
*** av köpeği avdan kalmaz
hazıra konmayı alışkanlık yapmış kimse her zaman bu yolu izler.
*** av vuranın değil, alanın
bir şeyden, sahibi değil de başkası yararlanıyorsa asıl sahip yararlanan kişidir.
*** ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
kuşlar avlanmaktan kurtulamazlar, insanlar da hatıra, hayale gelmeyen çeşit çeşit felaketle karşılaşabilirler.
*** ava giden avlanır
çıkarını başkalarına zarar vermekte arayan kimse, o zarara kendisi uğrar.
*** avcı ne kadar hile (al) bilse ayı o kadar yol bilir
bir kişi başkasını alt etmek için çeşit çeşit ustalık kullanır ama karşısındaki de yenilmemek için türlü önlemler alır.
*** balık baştan avlanır
bir şeyi ele geçirebilmek için onu yönetenleri elde etmek gerekir.
*** balık demiş ki “etimi yiyen doymasın, avımı yapan gülmesin (onmasın)”
balık çok lezzetlidir etine doyum olmaz ama balık avcıları hep geçim darlığı içindedir.
*** kuşu kuşla avlarlar
elde edilmek istenen kimse, daha önce elde edilmiş kimse aracılığıyla tuzağa düşürülür.
*** şahin ile deve avlanmaz
küçük şeyleri elde etmek için yeterli olan araçla, büyük şeyler elde edilemez.
*** kırk gün taban eti, bir gün av eti
avcılar bir av avlayabilmek için dağ demez, taş demez, günlerce taban teperler.