Selâmün Aleyküm Arkadaşlar;
Çocukluğumdan beri ava karşı zaafım var hastalık mı desem tutku mu desem bilemedim.
Ama av ve avcılıkla ilgili 8 yaşlarından bu yaşıma kadar yaşadıklarımı çok iyi biliyorum.
Babamdan çok dayaklar yedim ava kaçıyorum diye, ama nasıl av
Köyümüzün eskideğmen mevkiinden özel olarak topladığım yuvarlak taşlar bi cebimde bi avuç kara zeytin diğer cebimde.
Zeytinlerin yağı dışa çıkardı,akşama kadar karatavuk bozbatak kovalardım.
Kıl kapan deriz at kuyruğundan tilmek yapar yere çatal kazık saplar çatal kazığın etrafına sererdim tilmeği kara zeytini gagalayan karatavuk bozbatak boynundan yakalanırdı.
Özel taşlarımla inanılmaz atışlar yapardım çift katlı serum lastiğinden sapanımla inanır mısın bazen havada bile vururdum kuşları akşama eve dönünce dayak da cabası
Ama yine de yılmazdım dayak mayak koymazdı
Bu yüzden yediğim dayaklar yol olsa hacıya varılır
Okuldan bile kaçar kuş kovalardım heves işte içerden geliyor karşı konulmaz coşkun bir arzu ..
Çokkk hapis cezası aldım babamdan çokkk ; Anacazım Kınalı Anam kıyamazdı bana da salıveridi Güzel Anam .
Babam baktı vazgeçmiyorum saldı yakamı ama beni bayada bi eskitti döve döve .
10-11 yaşlarında Köyde Dayı’mın gözünün içine bakardım ne zaman ava gidecek ben de çantacılık yapacağım diye.
Babam bana avcılığı öğrettiği için Dayı’mı pek sevmez bu yüzden.
Neyse Dayım ava gideceği zaman hadi Ziya yürü Oğlum ava götüreyim seni dedimi koca dünyayı bağışlasan bu kadar sevinmezdim.
Tutku heves merak aşk ne dersen de işte yanmış bi kere Avcılık Ateşi içimde sönmüyor ki ..
Daha sonra avda atış talimleri başladı ben hiç tenekeye taşa atmadım ilk tüfek attığım zamanlar.
Dalda yerde nerde bi karatavuk ibikli görsek hadi Dayı bicik atıverim diye yalım yalım yalvarıdım.
En sonunda Dayım dayanamaz verirdi tüfeği elime ama; elim ermez tetiğe, gözüm gelmez hedefe, dipçiği omzuma alamazdım bile.
Dipçik koltuğumun altında namlu ile hizalamaya çalışır atardım bazen vururdum bazen karavana.
Sağolsun Dayım hiç acımazdı sıkıya tüfeğe bol bol attırırdı.
Hiç unutmam tütün tarlasında kırım bittiği zaman kadınlar tütün dizerken Dayıcazım beni alır üvek vurmağa giderdik; bi gün tütünün tepesine ibikli(tepeli) konmuş at bakam len dedi Dayım.
Attım ama tüfeği de yere attım tetik parmağım kırılmıştı.
m
Meğer kolanda kış sıkısı kalmış fark etmeden koymuşum ben tüfeğe.
Yine de korkmadım bırakmadım devam.
Gel zaman git zaman 12-13 yaşlarında duran avı kaçırmaz oldum.
Orta okulun son senesiydi Babam imana geldi bana tüfek alıverdi uçuyorum havalara Dünyalar benim oldu.
12 numara Belçika çakmalı kara süvari ilk tüfeğim hala tertemiz durur.
Epey bi zaman çakmaklı ile avlandım üvek sarıasma karatavuk arada bi tahtalı vururdum, uçara pek vuramazdım ilk zamanlar.
Sonra sonra ufak ufak uçara kaçara atmaya da başladım.
18 yaşımı doldurduğum gün hemen teskere çıkardım , Babam kendi kazandığım parayla ehliyet almadım da teskere aldım diye evden kovaladı.
Sonra barıştık eve aldı .
Bununla da kalmadım çakmaklıyı beğenmez oldum evden habersiz süperpoze çifsan aldım 2 sene arkadaşların evinde sakladım.
Babam bu işte bit yeniği var dermiş evde çakmaklı duruyor bu neyle ava gidiyor diye.
Sonra sonra alıştıra alıştıra söyledim başka tüfek aldım diye neler çektim neler ..
Askerden öncesi böyle geçti askerden gelince Babam fazla sıkmadı artık eşek kadar adamı dövecek hali yok ya, zaten çalışmaya da başlamıştım.
Gel zaman git zaman evlen diye baskılar arttı ben evlenmek istemiyorum karı dırdırı mı çekcem yoksa ava mı gitcem ? Dağda ovada yatardım av yapcem diye; işe geç kalırdım zaman zaman Ustayla papaz olurduk yine ava devam.
1996 yılında elektrikçi dükkanımı açtım işler iyi; iş var da ava kim gitcek?
Bir çırağım vardı çoçuğu dükkanda bırakır ava kaçardım Babam dükkana gelince sorarmış nerde Ziya ?
Nerde olcek avda , na kalay na kalay ..
Bi de evde bi cayırtı kopardı olan Güzel Anacazıma olurdu.
Babamla aramızda mafolurdu Kadıncağız.
Ben de iyice delifişeğim o zamanlar artık.
Tek çare evermek demişler ama kolay mı beni evermek? Bigün nasıl oldusa Hanımı gördüm Bergamada bir inşaat firmasında çalışıyor.
Keşke görmesedim laf aramızda Yengeniz duymasın.
Feleğim şaştı ateş bacayı sardı ; tanıştık falan ,1 ayda taktık yüzükleri.
Hem av hem nişanlımı görme muhabbetleri iş rayından çıktı.
Tam düğüne yakın Hanıma beni tanıyan biri başını yakıyorsun Ziya evin yolunu bilmez işi gücü tüfek köpek av , haylaz evine bakmaz , Sen çokkkk yalnız kalırsın evde gelcek diye çokk beklersin demiş.
Ey Allahım nedir bu avdan çekilerim , bırakamıyorum Arkadaş.
Tavşanlar keklikler gözümün önüne geliyor , rüyalarımda fermalara dalıyorum.
Nişanlımın evlerine gitmiştim bir seferinde , baktım yüzük küpe bilezik hiçbir takı yok üstünde; ne oluyo dedim yok bişeyyyy dedi.
Eeeee neden çıkardın takıları yüzükleri ; çıkardım işteee bu iş bitti .
Yine Efeliği ele aldık kaçırırım bak tepemi attırmayın deyince düğün kuruldu evlendik.
İşlerimi düzelttim evlenince çok çalıştım çokkk , kirayla açtığım elektikçi dükkanı evlenince bereketlendi Allah(c.c) yürü yaa kulum dedi.
Namaza başladık Hanımla Biz Allah(c.c) dedikçe verdi Yüce Mevlam.
Kızımız doğdu ev aldık araba aldık dükkan aldık Rabbim verdi hazinesinden.
2007 senesinde Hanımla bi de Hacca gittik.
Şimdi işimiz güzel kazancımız bereketli ; bir de Gül adında Kızım var çok şükür.
Şimdi iş güç çok iyi hamdolsun ava hala gidiyorum ama sorumluluklarım var.
4 tane sigortalı personelim var O’nlarda rızık bekler 5 haneye bakan bir işyerimiz var.
O yüzden ava işimden kalan zamanlarda gidiyorum, artık tek işim avcılık değil.
Allah’ıma(c.c) şükür dünyalık verdi Rabbim ahiret muradı da verir inşallah
Bu yazıyı Kasım 2009 da yazmışım.
Avcılığa hâlâ devam bir de Oğlum Mustafa var şimdi 5 yaşında.
Evet Ben Avcıyım ama neden işte onun cevabı karışık vesselâm.
Yeni Sezonda Rasgeleyin