Muhterem Abdullah Bey,
1980 yılı sonlarına doğru pazarda görülmeye başlanan ilk hibrid yivsizlerde, mekanizma Benelli kopyası, geri getirme yayı
dipçik içinde, gaz pistonu, mekanizma iki yanına gümüş lehimle bağlanmış birer çubuğun ucuna yine aynı yöntemle tesbit
edilmiş ve gaz silindirinden üç dört milimetre kadar geride konumlandırılmış yapıdaydı. Ateş edlldiğinde, güya, mekanizma
içindeki kinetik yaya karşı eylemsizliğiyle ileri gidecek, o sırada gaz silindiri içindeki işlem mevkiine ulaşacak, tahliye edilen
basınçlı gazla, özellikle hafif dolularda tüfeğin nazlı mesaiine yardımcı olacaktı. Sonradan Huğlu esnafının yaptığı aynı sistem
tüfeklerde, gaz pistonu gaz hücresi içindeki nihai yerinde, mekanizma sökülebilir bir çatal arkasına irtibatlı ve bu çatal ön
ucunda bir yay, gaz pistonunu kinetik hareket öncesi devamlı yerinde duruşa zorlar biçimde olarak "Geliştirilmiş Bünye" de
ve irca yayı şarjör borusu üstünde olarak yapılmıştı. Yani, tüfeklerde, kinetik ve gaz sistemi donanımı eksiksiz yerindeydi.
Maksat, hafif dolularda tüfeğin çalışmayı devam ettirmesi, irca yayının da biraz kuvvetlce yapılabilmesydi. Mamafih, bu
modeller, amaçlanan işlevi verebiliyorlardı. Ama mesaiin hangi çalışma düzeni tarafından çıkarıldığı belirsizdi.
Bir önceki yazımda yer verilen basit hasapla, bu tüfeklerin, hafif dolularda, mekanizmanın gaz itişine muhatap olduğu anda,
kinetik yayın kurulma açıklığı ancak yarısına ulaşabildiği, binaenaleyh, amaçlanan işleve erişemeden bir karşı kuvvet aldığı,
iş gören sistemin gaz donanımıyla çıkarıldığı, ağır dolularda, gereksiz yere hız kazanarak mekanizma açılımının gerçekleştiği
görüşüyle, hibrid sistemin gereksizliği vurgulanmıştı.
Tüfekçilerimizin geliştirdiği bu özgün tasarımda, silahtan kinetik sistem çıkartılırsa çalışma devam ediyor, gazlı düzen
alınırsa "Harç bitti yapı paydos"...
Saygılar.