Mustafa Bey,
"Choke" ve "shock" kelimeleri karışmış sanırım.
Türkçe "şok", "şaşkınlık", "şaşırtıcı", "beklenmedik hal" gibi anlamlara geliyor.
Beklenmedik durumlarda şaşkınlık halinin, İngilizcedeki karşılığı , "shock" kelimesidir, yani "choke" değil.
"Choke" kelimesinin Türkçe karşılığı , "boğum"dur, "boğmak"tan gelir... İngilizcede de, bu anlamıyla kullanılır, namlu ucunda mühimmat boğulur, şoka uğratılmaz. Yani mühimmat "şaşırtılmaz", "boğulur".
Yani, İngilizce "choke" kelimesinin yerine "şok" kelimesi kullandığımızda, hem Türkçe açısından, hem de etimolojik olarak, teknik anlamda da doğru kelimeyi kullanmamış oluyoruz.
"Choke" ve "shock" kelimeleri farklı kelimeler olduğu gibi, Türkçedeki karşılıkları olan , "Boğum" ve "Şok" da farklı anlamlara geliyor.
Maalesef, bilim dili İngilizce. Yani İngilizce şu anda , sadece bir milletin dili ya da bir yabancı dil değil. Bir de bilimin dili var. İngilizce , bir milletin dili olmaktan öte, bilim dili olarak tüm dünyada tescil edilmiştir. Bugün Japon yapımı bilgisayar da alsanız, İskandiav yapımı bilgisayar da alsanız içine gömülü elektronik kodlar İngilizcedir. Örneğin, if-then-else döngüsü, tüm dünyada bu şekilde yazılır programda. Maalesef...
Bu işin bir tarafı...
Bir diğer tarafı da şu: Tüm teknik terimlerin, oturmuş, gerekli otoritelerce onaylanmış Türkçe karşılıkları da tam olarak yok. Bazılarının var iken bazılarının hiç yok. Bunda, bilimden uzak kalmış bir toplum olmamızın da etkisi var , son iki yüz yılda bu terminoloji yazılırken, biz müdahil olamamışız ve kitabi olarak takip edememişiz.
Ama inşallah bir gün olur, Türkçe karşılıklarının kullanımı oturur ve herkes tam Türkçesini kullanır.
Forumun eskileri bilir, bu ve benzeri konular çok tartışıldı.
Mesela siz neden "Over/Under Double Barrel" ifadesinin tam Türkçe karşılığı (Üst/Alt Çifte) varken , "süperpoze" diyorsunuz? Çünkü böyle oturmuş , ben de Türkçe karşılığı zaten var ve anlamlı olanların tamamen Türkçe kullanılması gerektiğini düşünüyorum.
Ancak Türkçe karşılığı henüz olmayanların karşılığı belirlenip, literatürümüzde, mevzuat metinlerinde ve devletin resmi evraklarında kullanılmaya başlanana kadar da, "telaffuzundan benzetilerek, yanlış anlama geldiği halde, sırf telaffuzu benziyor diye" yanlış Türkçe kelimelerle ifade etmek de doğru değil ki!
Bir başka çarpıcı örnek vererek bitirmeye çalışayım: mesela bir başka mühendislik alanı inşaatla ilgili olsun. İnşaatla uğraşanlar bilir. Mühendisinden tutun da kalfasına kadar, bina yapılırken "su basmanı" denilen bir beton katı vardır, zeminin hemen altında, temelden sonra... Aynen "choke" kelimesinin "boğum" yerine, garabet bir şekilde anlamsız "şok" kelimesi olarak kullanıldığı gibi, aslında bu terimin orijinali, "Sub Basement" ifadesidir
"Sub" , alt, altta, aşağıda anlamına, "basement" ise, "bodrumun altı" anlamına gelir.. Yani gerçekten de, "sub basement" , bodrumun bir altına atılan bir çeşit "alt kat"tır...
"Sub Basement" ifadesini, "Su Basmanı" olarak çevirmiş olmaları içinize siniyor mu ?
"Şok"un hikayesi de budur...
Selamlar
Merhabalar öncelikle;
Avlak forumda gözlemlediğim bir durumu aktarmak istiyorum.Türkçe karşılığı bulunan günlük hayatta çok rahat kullanabildiğimiz kelimelerin yerine yabancı kökenli kelimeler kullanılıyor.Hatta Türkçe kelimelerden kurulu bir cümlenin içinde yabancı tek bir kelime kullanarak dilimiz tam anlamıyla kendi elimizle yavaş yavaş devşiriyoruz.Bahsettiğim kelimenin kökeninden çok,gereksiz yere yabancılaştırmamız.Şu an kullandığımız dilde arapça,farsça vs. kökenli bir çok kelime var bunun farkındayım ama bir fark var.Bu tarz kelimeler de geçmişten gelen bir özümseme mevcut.Ama en basitinden mesela şok kelimesi yerine 'Choke' yazmak tamamen bu devşirme hareketine hizmet etmek anlamına geliyor.Hayır yani şok yerine 'choke' yazınca daha mı bilgili olmuş oluyoruz yada yabancı dil bildiğimizi göstermiş mi oluyoruz anlamıyorum.Elbette dediğim gibi birçok yabancı kelimeyi kullanıyoruz ama en azından toplum içinde kullana geldiğimiz karşılığını bulabildiğimiz kelimeler için de yabancı dillere başvurmayalım.Dilimizi korumakta bu ülkenin vatandaşı olarak bize düşen bir görevdir.