"Cezaların suç işlemeyi caydırıcı özellikte olması" evrensel bir hukuk ilkesidir. Bu nedenle söz konusu kanun maddeleri ile verilen avcılıktan tamamen men etme cezası bence hem evrensel hukuk ilkelerine hem de T.C Anayasası'na aykırılık teşkil etmektedir. Yani bu ceza kanuni olarak verilmiş olabilir ancak bu kanunun ilgili maddesi bence hukuka uygun değildir. Aşağıda gösterdiğim, evrensel hukuka ve Anayasa'ya aykırı bir kanunun iptal edilmesini talep eden ve bunu sağlayan bir anayasa mahkemesine itiraz başvurusu örneğindeki gibi bu işleme maruz kalmış olanlar anayasa mahkemesine bu kanun maddesinin iptali için başvurabilirler diye düşünüyorum.
ANAYASANIN 2. MADDESİ YÖNÜNDEN:
Anayasa’nın 2. maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir” hükmüne yer verilmektedir. Hukuk devleti, insan haklarına saygılı ve bu hakları koruyucu, adaletli bir hukuk düzeni kuran ve bunu sürdürmekle kendini yükümlü sayan, bütün eylem ve işlemleri ile eşitlik ve hakkaniyeti gözeten devlettir. Bu bağlamda, yasa koyucunun yasal düzenlemeler yaparken takdiri sınırsız ve keyfi olmayıp hukuk devleti ilkeleriyle sınırlıdır.
Hukuk devletinde ceza hukukuna ilişkin düzenlemelerde kanun koyucu takdir yetkisine sahiptir. Ancak kanun koyucu kendisine tanınan takdir yetkisinin Anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması gerekir.
Anayasa Mahkemesinin 17/02/2004 tarih ve E.2001/119, K.2004/37 sayılı kararında “anayasanın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlevleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kuralları ile kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Yasa koyucu, yalnız yasaların anayasaya değil, anayasanın da evrensel hukuk ilkelerine uygun olmasını sağlamak ile yükümlüdür. Bu bağlamda hukuk devletinde ceza hukuku alanında olduğu gibi idari para cezalarına ilişkin düzenlemelerde de kuralların, ÖNLEME VE İYİLEŞTİRME AMAÇLARINA UYGUN OLARAK ölçülü, adil ve orantılı olması gerekir.” denilmiş ve yine Yüksek Mahkemenin 17/02/2004 tarih ve E.2001/406, K.2004/20 sayılı kararında da “Kimseye hak ettiğinden fazla ceza verilemez. Cezaların ağırlık derecesi kanun koyucunun takdirinde ise de, takdir korunan hukuksal değeri ihlal derecesine göre olmalıdır. Aynı konudaki düzenleme, ihlal derecelerine göre yaptırım ve ceza yönünden adaletli, mantıklı, hakkaniyete uygun olmalıdır.” görüşüne yer verilmiştir.