Gönderen Konu: hes lere ne demeli ?,..  (Okunma sayısı 4568 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı M.Ali AKDAĞCIK

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1805
  • Thanked: 1042 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
hes lere ne demeli ?,..
« : 06 Şubat 2016, 10:21:08 »
 tesadüfen amerika dan newyork tımes dan bir habere gözüm takıldı büyük barajlar maliyetine değmiyorsa ve sosyal olarak çevre halka yoksulluk getiriyorsa bu ''hes'' lere ne demeli. benim ülkemin zengin ama fakir coğarafyasının ehil kişilerce işletilemeyişine ekolojik dengeyi baltalayıp bitiren hes ler burada rol oynakta ama bir türlü ardındaki malum sebeplerdende yapımından cayılmamaktadır,.. atatürk barajının altında kalan hasankeyf tarihi mirasıyla sular altında,.. vs..,..onlarca yüzlerce örnek var verilebilecek.acı gerçekleri görmezden gelen binlerce milyonlarca insan yarınları düşünmeden çocuklarımızdan çalınan sorgusuz sualsiz yarınların hesabını kime verecek acaba ,.. çok vahim aslında son yakın çokta uzakta değil aslında, arılar yok oldumu insan nesli yok olmanın son eşiğine çıkmış olacak sonu kendi elleri ile inşaa eden yine insanoğlu olacak.

 NEW YORK TIMES MAKALESİ:

BÜYÜK BARAJLAR MALİYETİNE DEĞMİYOR
Çeviri: Seçil Önel


Barajların yoksul insanlar üzerindeki etkisi hususunda dünyanın önde gelen yöneticisi, THAYER SCUDDER, barajlar hakkındaki düşüncesini değiştirdi.



Büyük baraj projelerindeki danışman, Mr. Scudder, 58 yıllık kariyeri boyunca, uygun bir şekilde inşaa edilip yönetilen barajın sağladığı yoksulluk yardımının; onun neden olacağı sosyal ve çevresel zararlardan daha önemli olacağı konusundaki umudunu korumuştu. Şimdi, 84 yaşında, hem büyük barajların maliyetine değmediğini hem de şu an bir çoğu inşaa aşamasında olan barajların “çok tehlikeli çevresel ve sosyo-ekonomik sonuçlar doğuracağını” son e-postasında belirtmiştir.

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsündeki emekli antropoloji profesörü Mr. Scudder, barajlara ilişkin kademeli olarak gerçekleşen hayal kırıklığını anlatıyor. İlk araştırmasına başladığı yıl olan 1956’da, şimdiki Zambia and Zimbabwe bölgesi olan Gwembe’de 57,000 Tongalı üzerindeki zorunlu yerleştirilmenin etkisini belgelerken, baraj taraftarı biri idi. Dünya Bankası tarihindeki en büyük borca dayalı inşaa edilen Kariba Barajı, Tongalıların, atalarının bulunduğu yerden Zambezi Nehri boyunca aşağı yönlü verimsiz araziye taşınmalarına neden olmuştur. O zamandan beri, Mr. Scudder, onların dağılmalarını takip ediyor.

Bir zamanlar bağlı ve kendi kendine yeten Tongalılar, geçici açlık, uçsuz bucaksız alkolizm ve devasa işsizlik yüzünden sıkıntı çektiler. Gelirden umudu kesmiş şekilde, bazıları yasadışı ilaç ekimine ve kaçakçılığa, fil avcılığına, belalı işlere ve fuhuşa başvurdular. Köylüler hala elektrikten yoksun.



Mr. Scudder’ın danışman olarak son dönemde ilgilendiği ve son hayalkırıklığına uğradığı iş, Laos’taki Nam Theun 2 Barajı. O ve iki akranı, projeyi destekledi. Çünkü, proje, projenin başlamasından önceki duruma göre insanları daha iyi konumda bırakacak şekilde, baraj yüzünden yer değiştirmelerine sebebiyet verecek programların sürdürülmesi için barajın fonlayıcılarına gereksinim gösteren bir proje idi. Ama, baraj 2010 yılında tamamlandı ve programın amaçları karşılanamadı. Bu arada, barajın 3 sahibi tüm sorumlulukları Laos yönetimine devretmeyi düşünüyordu- Mr. Scudder, “çok yakında” dedi bir röportajında… “Gelecek 20 ya da 30 yılda, hükümet 60 adet baraj inşaa etmek istiyor ve şu an, onun da bunların herhangi birinin çevresel ve sosyal etkileri hususunda ilgilenmek için yeterli kapasitesi bulunmuyor.” şeklinde sözlerini devam ettirdi.

Mr. Scudder, “Nam Theun 2 Barajı, geniş baraj inşaası işinin çok kompleks ve paha biçilemez değerdeki doğal kaynaklara çok zarar verici olduğu konusunda uzun dönemli şüphemi haklı çıkardı.” ifadesine yer verdi. Şimdi kendisi en önemli başarısının, bir barajı ilerletmek yerine durdurmak olduğunu düşünüyor: Mr. Scudder, dünyanın son büyük sulak alanlarından biri olan Botswana’nın Okavango Deltasına zarar verecek olan baraj yapımının önlenmesini sağlayan 1992’deki çalışmaya liderlik etti.

Mr. Scudder’ın revize edilmiş değerlendirmesiyle halka açılmasını biraz da, Mart ayında yayımlanan Oxford Üniversitesinin Enerji Politikası konusundaki hayret verici çalışmasında bulduğu doğrulama sağlamıştır. Atif Ansar, Bent Flyvbjerg, Alexander Budzier and Daniel Lunn’ın ortak çalışması, 1934 ve 2007 yılı arasında inşaa edilen 245 büyük barajın maliyet istatistiklerini ele alıyor. Neredeyse tamamen olumsuz, büyük sosyal ve çevresel etkiler dikkate alınmaksızın dahi; çalışmanın bulduğu sonuç şudur: “Büyük barajların gerçek inşaa maliyetleri, pozitif bir geri dönüş ortaya çıkarabilmek için oldukça yüksek.”

Sahiplerinin üç bilimadamı ve bir istatistikçiden oluştuğu çalışma, ortalama gerçek baraj maliyetinin inşaa öncesi tahminlerin neredeyse 2 katı olduğunu ve yol, demiryolu, köprü ve tünelin de dahil olduğu altyapı inşaatından çok daha uzun sürdüğünü ortaya koymakta. Ortalama olarak, baraj inşaatı 8.6 yıl almakta, tahmin edilenden %44 daha uzun- çok uzun sürmekte ve yetkili çevreler, büyük barajların “acil enerji krizlerini çözmekte etkisiz olduğunu” belirtmekteler.
Barajlar; baraj yapıcıları enflasyon ve para değerindeki düşmenin etkisini hafife aldıkça; bir sürü kalkınmakta olan ülkenin mali kaynaklarını tüketmektedir. Büyük barajları finanse eden fonlar, ev sahibi ülkelere borç olarak gelmekte.. Ancak, baraj gelirinin önemli bir kısmı yerli para biriminden gerçekleştirilen elektrik satışlarından gelmektedir. Genellikle olduğu gibi, yerli para dolar karşısında değer kaybettiği zaman, o borçların yükü de artmakta..

Bu dinamiğin gözardı edilmesinin bir nedeni de; daha önceki çalışmaların, Dünya Bankası gibi uluslararası borç veren kuruluşların borçlarını geri alıp almadıklarını -ki bir çok durumda, aldılar- dikkate alan ekonomik performansı değerlendirmiş olmalarıdır. Ancak, evsahibi ülkeler üzerinde söz konusu ekonomik etkinin zayıflatıcı bir etkisi bulunmakta. Baraj projeleri o kadar devasa ki 1980’li yıllardan başlayarak, baraj istilaları Türkiye, Brezilya, Meksika ve eski Yugoslavya’daki borç krizlerinin önemli unsurlarından biri olmuştur. Çalışmanın lider araştırıcısı, Mr. Flyvbjerg, “Birçok ülke için, ulusal ekonomi o kadar kırılgan ki sadece bir devasa baraj için gereken borç, ekonomiyi tamamen olumsuz etkileyebilir.” dedi.

Önemli noktanın altını çizebilmek için, çalışma, şu an Pakistan’daki Indus Nehri boyunca yapım aşamasındaki devasa Diamer-Bhasha Barajını ele almıştır. Baraj; maliyeti, 2008 yılı doları üzerinden 12.7 milyar dolar olarak, 2021 yılı itibarıyla yapımı tamamlanmak üzere projelenmiştir. Ancak, çalışmaya göre söz konusu barajın yapımı 2027’ye göre tamamlanamayacak ve o yıla gelindiğinde, 2008 yılı doları üzerinden, 35 milyar dolarlık bir maliyete sahip olacak.- Pakistan’ın o yılki gayrisafi milli hasılasının ¼’üne tekabül ediyor.


Çalışmanın kriterine göre, dünyadaki birçok yapımı planlanan devasa barajların maliyetine değmeyeceği düşünülüyor. Bu durum, Kongo Nehri boyunca yapılması planlanan 8 barajdan oluşan devasa Inga Kompleksi için şüphesiz ki gerçek- buna ilişkin 2 proje çok yüksek maliyetlere neden oldu.- ve Brezilya’nın 14 milyar dolarlık maliyeti olan Belo Monte Barajı, dünyanın üçüncü büyük hidroelektronik barajı ile Amazon yağmur ormanlarının etrafındaki alanı değiştirebilecektir.

Çalışmanın yetkilileri, büyük barajlar gibi bir tür devasa, büyük abideler inşaa etmek yerine; rüzgar, güneş ve küçük-sugücü olanakları gibi enerji alternatiflerine yönelmeyi önermekteler. Yapılan telefon görüşmesinde, Mr. Ansar; “Her şeyin sipariş üzerine yapıldığı, 1950’lerdeki şartlara takılıp kalmış durumdayız. Kolayca standart hale gelebilecek, bir konteyner içine sığan ve kolayca transfer edilebilen şeylere ihtiyacımız var.” dedi.

Bütün bu eğilimler, mevcut uluslararası baraj yapımı patlamasına doğrudan karşıdır. Çin, Brezilyalı ve Hint inşaat şirketleri, dünyada yüzlerce baraj inşaa etmekteler, ve Dünya Bankası, bir yıl önce, devasa barajları fonlayabilmek için ölü durumdaki bu stratejiyi tekrardan canlandırdığını bildirmiştir. En büyük olan barajlar o kadar göz alıcı ki kuşaklar boyu şuna dikkat edilmiştir: Sanayi Devri elyapımı olan bu eserler, pek nadir olarak, vaat ettikleri değeri görebiliyorlar. 

------------------------------------------------------------------
kaynak: büyük menderes platformundan alıntıdır.


saygılarımla.
« Son Düzenleme: 06 Şubat 2016, 11:13:10 Gönderen: M.Ali AKDAĞCIK »
  • TURKUAZ HK 11, OTOMATİK, 4+1, 12 CAL. 65 CM.
  • LAZER TEK KIRMA, 36 CAL. 65 CM.
İnsanlara hoşgörülü tavrım , bildiklerimin yanılgılarıma yetmeyişindendir,..
 
Murat Ali Akdağcık
1970 MERSİN
 
The following users thanked this post: Tuncay KANDEMiR, Serhat ÇELEBİOĞLU, Emre HİKMETOĞLU

Çevrimdışı Serhat ÇELEBİOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1052
  • Thanked: 223 times
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #1 : 10 Şubat 2016, 15:50:19 »
gariplikler ülkesinde doğruyu aramak :) inanın ki çok zordur. HES ler ülke doğasına vurulan en büyük darbe. Her suyun önüe baraj bozulan ekolojik dengler. Kesilen yüzlerce ağaç ve suyun debisinin düşmesi ile birlikte havzalarda ortaya çıkan yok oluş resmi (: Ordu ilinde Ordunun en büyük ırmağı üzerinde kurulan bir baraj Topçam barajı henüz elektirik üretmiyor bahsettiğim HES barajıda değil devasa baraj... Bu barajı faaliyete geçiremeyen ve elektirik üretimi yapamayanlar ne hikmetse Ordu ili için 19 adet HES kurulması yönünde çalışmalara imza atabiliyor. Sizce bu HES lere ne demeli :) Mükemmel bir başlık bilgilendirmeler içinde teşekkür ederim.
 
The following users thanked this post: M.Ali AKDAĞCIK

Çevrimdışı Gürsel KARABAY

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 599
  • Thanked: 252 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #2 : 10 Şubat 2016, 15:59:08 »
Beyler elektrik üretimimiz Rusya'dan aldigimiz doğal gazla sağlanıyor tesisleride Çinlilere yaptiriyoruz. Altenatifi  ya Hidro elektrik Santralleri kurmak ki bu tabiata en az zarar veren yöntemdir. Yada nükleer enerji ile çalışan santraller kurmak. Eskiden kömür ile çalışan santrallerimizde vardı ama doğayı çok fazla kirlettiği için bu sistemden vaz geçildi. Alternatif Enerji Üretim tesisleri güneş enerjisi rüzgar enerjisi yada benzeri yeni teknolijilerdir. Rüzgar enerjisi her yerde olmuyor devamli 5 ve daha üstü şiddette rüzgara ihtiyaç duyuyor.Güneş enerjisi ise yeterince verimli olarak dönüstürülemiyor şimdilik. Şimdi ben hükümet yanlısı değilim sadece inşaat mühendisi olmam sebebiyle üst seviyeden duyduğum duyumlar ile konuşuyorum. Adamlar ne yapsınlar aşağı tükürük sakal yukarı tükürsen bıyık.

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • Ata Neo 12
  • Akdaş 412 L
  • Pointer , 13 adet Setter Della Bassana
1971 istanbul
 
The following users thanked this post: M.Ali AKDAĞCIK

Çevrimdışı Suat ÇALIŞKAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 4409
  • Thanked: 5442 times
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #3 : 10 Şubat 2016, 16:38:18 »
Ben Termik santral çalışanıyım. Elektrikçiyim.Gelişmekte olan ülkelerin ve bu ülkelere yatırım yapacak yatırımcının olmazsa olmazı enerji.

Üretilen her enerjinin karşılığı bir bedeli var.Bu Hes te olsa termik te olsa güneşte  olsa  nükleerde olsa.
 Dışa bağımlıyız malesef en büyük sorunumuz bu.
Yerli kaynakları kulanarak dışa bağımlı olmaktan bir nebze  kurtulaniliriz.

Bu enerji için  rüzgar  güneş linyit ve su  kullanmaktan  başka çaremiz yok.
 
Rüzgar heryerde olmuyor, güneş enerjisi kısmen  rüzgar ona keza.....

Ve bu saydığım kaynakların içerisinde Termik  santralleri ve doğalgaz santrallerini çıkarınca en çok üretim yapanlar HES ler.

Rüzgar ve  güneş santrallerinin üretimleri heslerin yanında konuşulamayacak kadar küçük.

Hal böyle olunca  talep oluyor.Enerji de peşin para olunca  yatırım yapılması gerekiyor.
 
Kısacası  en ucuz yerli kaynaklar ilk değerlendirilmeli.

Dışa bağımlı olmaktansa yerli kaynakları kullanmak daha mantıklı......
« Son Düzenleme: 10 Şubat 2016, 16:42:54 Gönderen: Suat ÇALIŞKAN »
  • HANİÇ ÇİFTE SXS 67.5 cm Mobil şoklu
  • WİNCHESTER SX3 RED PERFORMANCE
  • AKKAR ALTAY COMMANDO 20ga 66cm
İtibar paradan kıymetlidir, değerini bilene


BİGA/1979
 
The following users thanked this post: M.Ali AKDAĞCIK

Çevrimdışı M.Ali AKDAĞCIK

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1805
  • Thanked: 1042 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #4 : 10 Şubat 2016, 21:43:01 »
 2015 döneminde 99 hes ve baraja imza atmışlar,..

 konu ile ilgili birimin bahçesinde reklam afişi panosunda gözüme sokar gibi, her gün her akşam önünden geçiyorum ve kendimce belki haklı belkide haksız serzenişte bulunuyorum ''iyi halt etik'' diye.

şahsen ben, sonuçlar ortada olunca elektirik kesintisine bile razıyım açıkçası.


saygılarımla.
 
  • TURKUAZ HK 11, OTOMATİK, 4+1, 12 CAL. 65 CM.
  • LAZER TEK KIRMA, 36 CAL. 65 CM.
İnsanlara hoşgörülü tavrım , bildiklerimin yanılgılarıma yetmeyişindendir,..
 
Murat Ali Akdağcık
1970 MERSİN
 

Çevrimdışı İbrahim EBİL

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 374
  • Thanked: 30 times
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #5 : 10 Şubat 2016, 22:06:46 »
Sudan başka kaynağımız mı var,,, bırak iş yerinde evinde ki bir saatlik kesintiye tahammülüz yok ,sonra onu niye yaptın bunu niye yaptın .....
İbrahim EBİL
1969-İstanbul
 

Çevrimdışı Savaş KARAUZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 945
  • Thanked: 191 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #6 : 12 Şubat 2016, 12:47:31 »
ispanya sevilla şehrinin elektriğini güneş santralinden sağlıyor. daha geçen hafta fasta dünyanın en büyük güneş santrali kuruldu.

hindistanda güneş panellerinden güneş tarlaları yaptılar onun da altını komple sera yaptılar. çok aferdersiniz kase kadar israil bile güneş tarlaları kurdu. austuryada her taraf rüzgar terminali.
 bir çok ülke denize dalga sensörü kuruyor adamlar rüzgardan ayrı, onun hareketlendirdiği suyun dalgasından  ayrı elektrik üretiyor.bizde kıyılar okyanus gibi ama dalgadan elektrik üretimi kavramının bilindiğinden emin değilim.

sonuç olarak 81 ilimiz var en azından 60 tanesinde doğru düzgün nüfus yok. herkes toplanmış marmara ve egeye. ankaradan sonra  anadolu çok ıssız .ilçelerden geçiyosun sokata oynayan çocuk yok.  tarım da yok.  ovalar da bomboş. güneş santralleri onun altına da seralar kurulsa  dünyaya elektrik ve sebze satarız.işsizliğe de ciddi katkı olur.
« Son Düzenleme: 12 Şubat 2016, 12:55:14 Gönderen: Savaş KARAUZ »
1978-İZNİK
 
The following users thanked this post: M.Ali AKDAĞCIK

Çevrimdışı Savaş KARAUZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 945
  • Thanked: 191 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #7 : 12 Şubat 2016, 12:51:36 »
nükleer enerji istenmesinin sebebi daha çok askeri amaçlı sanırım

rusun yapacağı tesise gram güvenmem. pilotunu da öldürdük adamların.  :o
« Son Düzenleme: 12 Şubat 2016, 12:54:19 Gönderen: Savaş KARAUZ »
1978-İZNİK
 

Çevrimdışı M.Ali AKDAĞCIK

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1805
  • Thanked: 1042 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #8 : 12 Şubat 2016, 15:21:08 »
nükleer enerji istenmesinin sebebi daha çok askeri amaçlı sanırım
 :o
 

''rusun yapacağı tesise gram güvenmem. pilotunu da öldürdük adamların.'' doğru ama masabaşı işleri bunlar eşşekler depişir sıpalar ezilir tarih boyu hep böyle oldu savaş bey siz bunu benden iyi biliyorsunuz.

bana 35 dakika mesafede hummalı bir çalışma yapılarak bitirilmeye çalışılan akkuyu nükleer santrali rusun uçağını düşürmeyle şimdilik kısır döngüye girdi,.. bölge elektiriksizmi kaldı güneşten faydalanma elektiriğe dayalı ek kaynak çabası yokki varsa yoksa hes ve barajlarla nükller santrallerle sağlanırsa konu başlığının ilk satırlarımda belirtmiştim arıların yok olması çokta uzak değil elektirik kesintisine razıyım arkadaş hazırı tüketmek kolayda üstüne koymak için üretmek gerekli ama doğanın tabiatın yabanın habitatın dengesinin ''IRZINA GEÇMEMEK KAYDI İLE GERÇEKLEŞMELİ'' icra edilecek hususlar çok önemli yaşanacak başka dünya yok çünkü. ama görüyorumki elektiriksiz bir ana bile tahammül sınırları zorlanıyor ardını düşünmeksizin hoyratça harcıyoruz her kaynağı harcadığımız üzere.

ek eneji kaynaklarına dikkat çektiğinizden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum savaş bey.

saygılarımla.

 
« Son Düzenleme: 12 Şubat 2016, 15:22:57 Gönderen: M.Ali AKDAĞCIK »
  • TURKUAZ HK 11, OTOMATİK, 4+1, 12 CAL. 65 CM.
  • LAZER TEK KIRMA, 36 CAL. 65 CM.
İnsanlara hoşgörülü tavrım , bildiklerimin yanılgılarıma yetmeyişindendir,..
 
Murat Ali Akdağcık
1970 MERSİN
 

Çevrimdışı Volkan KÖYDEMİR

  • Onursal Üyemiz
  • *****
  • İleti: 6325
  • Thanked: 1130 times
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #9 : 12 Şubat 2016, 20:45:39 »
HES deyince "Hidro Elektrik Santral" den bahsediyoruz ama Keban, Hirfanlı gibileri değil, dağlardan gelen derelerin yataklarını değiştirerek o bölgedeki doğal yaşamı dibinden değiştiren santrallerden bahsediyoruz. Onlara karşıyım.

Bu konuyu araştırmadım ama bu tip santrallerin kullanım ömürlerinin de çok kısa olduklarını söylemişlerdi. O santraller kaç sene çalışacak? Sonra ne olacak? Bu ülkenin sadece derelerini bozmuyor ki, geleceğini yok ediyor. Yapılan işlerin çevreye zararı, faydası nedir araştırılmıyor veya sonuçları umursanmıyor. Yazık bu ülkeye. Torunlarımıza ne diyeceğiz? 15 sene suyunu kullandık, geriye de bunlar kaldı mı diyeceğiz?

Gölleri, sulak alanları kurutalım, bir şey bırakmıyalım. 15 sene birilerinin işi görülsün sonra ne olursa olsun. Bu millet Orta Asya'dan kuraklık nedeniyle çıkmıştı. Burayı da kurutalım Amerika'ya falan gidelim.

Dereleri bu şekilde bozmak yanlış iş.
« Son Düzenleme: 12 Şubat 2016, 20:46:52 Gönderen: Volkan KÖYDEMİR »
1968
Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.  Albert Einstein.
 

Çevrimdışı Suat ÇALIŞKAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 4409
  • Thanked: 5442 times
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #10 : 12 Şubat 2016, 21:45:50 »
Bu konuya uzun bir yazı yazacaktım ama değmeyecek.
En basiti luzumsuz olanı söndürmek.

Tarım sektöründen sanayileşmeye geçecekseniz ki biz bu durumdayız bu olanlar kaçınılmaz.
1 kw güneş enerjisi üretmenin maliyetini bilen varmı ?

Neyse gerek te yok zaten.....
  • HANİÇ ÇİFTE SXS 67.5 cm Mobil şoklu
  • WİNCHESTER SX3 RED PERFORMANCE
  • AKKAR ALTAY COMMANDO 20ga 66cm
İtibar paradan kıymetlidir, değerini bilene


BİGA/1979
 

Çevrimdışı Mustafa AYDIN 54

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 914
  • Thanked: 528 times
  • avcılık özgürlüktür.
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #11 : 13 Şubat 2016, 00:03:56 »
Bir kızılderili atasözünde dediği gibi "son ağaç kesilip, son nehir kirletilip, son balık tutulduğunda, insanoğlu paranın yenmedigini anlayacak". Nükleer,  termik, hidroelektrik, rüzgâr, hes adı her ne olursa olsun mutlaka çevreye doğrudan yada dolaylı olarak bir zararı dokunuyor. Insanlik tüketim çılgınlığı nedeniyle geri dönüşü olmayan bir yolda freni patlamış kamyon gibi hizla ilerliyor. Her yeni nesil bir öncekinden daha kötü bir dünya mirası devraliyor malesef.

GT-S6810P cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • Franchi Affinity y.oto. 71
  • carizma y.oto. 61-71
  • D. D. Panda
Mustafa AYDIN  1973 SAKARYA
 
The following users thanked this post: M.Ali AKDAĞCIK

Çevrimdışı Tunç GEÇGİL

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 1649
  • Thanked: 595 times
  • 1978 / BURSA
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #12 : 13 Şubat 2016, 00:27:50 »
yaw ben otobanların bile plansız yapımına karşıyım. bişey planlı oldumu sorun yokta plansız oldumu tilt oluyorum
koca ormanı 2 ye bölerler sağdaki hayvanlar sola soldakiler sağa yukardakiler aşağı geçemez acıkan geçmeye çalışır
ezilir v.s.

yap yolun altında ormanlık alanda 1-2 km de bir hayvan geçiti geçsinler maliyetli bişeyde değil yolun altına atacakları 20 metreden 2 perde
beton devlet bunu 10liraya yaptırır. koca yolda 1 km de 10 lira çok paramı trilyonda.... neyse...

planlı düşünceli olursa nükleerde olur heste olur panelde olur. düşüncesizce olursa sadece gösteriş olur. acısı bizden değil evlatlarımızdan torunlarımızdan çıkar.
1978 Bursa
Bir aptalın hatasını düzeltmeye kalkmayın, sizden nefret edecektir. Bir bilgenin hatasını düzeltin, size minnettar kalacaktır.

 
The following users thanked this post: M.Ali AKDAĞCIK

Çevrimdışı Savaş KARAUZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 945
  • Thanked: 191 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #13 : 15 Şubat 2016, 10:27:13 »

 nükleer santralin atıklarının doğaya vereceği zarar, patlama, çatlama, radyoaktif sızıntı, deprem, sabotaj bunların vereceği zarar,

linyitten kömürden üretilen elektriğin doğaya vereceği zarar,

doğalgazdan üretilen enerjinin çevreye vereceği zarar,

rüzgar, güneş ve dalgadan elde edilen enerjilerin doğaya olan zararlarları bir midir?


eskden petrolün varili 110 dolarken benzin 3,80 bilmem kaç kuruştu, varili  30 küsur liraya düştü şimdi 4 lira bilmem kaç kuruş.
nükler santral  yapılınca elektriğin beleş olacağını düşünmüyorsunuz heralde. gene hane başına 200 tl fatura geleceğinden hiç şüphem yok.


1978-İZNİK
 
The following users thanked this post: M.Ali AKDAĞCIK

Çevrimdışı Enes AHMET

  • *
  • İleti: 359
  • Thanked: 56 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #14 : 11 Mart 2016, 03:07:47 »
Herkes kendi fikrini sunmuş olaya bende enerji mühendisliği öğrencisi olarak müdahil olma ihtiyacı duydum :) İlk önce bilinmesi gereken bir husus şudur ki hiçbir elektrik enerjisi üretim santrali ister güneş ister hes isterse herhangi başka bir sistemden kurulmuş olsun, doğaya sıfır zararı olması mümkün değildir. Diyeceksiniz ki güneş panelleri kuralım rüzgar türbinleri ile donatalım ülkeyi... Bunların verimlerinin ne düzeyde ve ülkenin enerji ihtiyacının ne düzeyde olduğunu bilirseniz yutkunursunuz :) Bunların bugünkü güçleri ile sadece ilçeler veya talebin yüksek olduğu saatlerdeki enerji açığını kapatabilirsiniz. Ben demiyorumki nükleer veya hes daha iyidir fakat hesap kitap yapınca günümüzde bunlardan daha düşük maliyetli enerji üretimi mümkün deği malesef.

Aynı zamanda bunlar kurulurken seçilip oluşturulacak alanda önemli tabi kafaya göre olmamalı. Fakat internet ve sosyal medyada bazı çevreci  geçinen şahıslar varki malum güneş panelleri yada rüzgar türbinlerini internette görmüş (artık nasıl bi propogandaya maruz kalmışsa) sanki bir ülkenin tüm ihtiyaçları bunlarla sağlanacakmış gibi ahkam kesip duruyorlar (sözüm meclisten dışarı). Tek sözüm, gün gelir 80%-90% verim ile çalışan santraller geliştirildiğinde bu tür günümüz santrallerin aleyhinde en başta ben olacağım :)

Saygılar.
1993 Gümülcine
"Hiçbir taklidin şaheser olma şansı yoktur."


resim yüke
 

Çevrimdışı Tunç GEÇGİL

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 1649
  • Thanked: 595 times
  • 1978 / BURSA
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #15 : 12 Mart 2016, 00:50:17 »
valla planlı doğru düzgün yapıldımı bence su olmuş rüzgar olmuş nükleer olmuş farketmez.
aslında nükleer en temiz enerji. ama maliyetine girmek gerekiyor. gerekirse atığını uzaya fırlatacan
binlerce sene ışısın dursun :) ama yörüngeye değil ilerisine :)

bu çağda enerji büyükgereksinim ve bir şekilde elde edilmek zorunda. rüzgar deniyor dalga deniyor
tamam güzelde bunların kriterleri olduğu kesin her dereye baraj olmayacağı gibi her dalgalı denize
santral her rüzgarlı tepeye pervane olmaz kanımca. olsaydı bursaya yaparlardı lodosta fırıl fırıl dönerdi :)

biz bunu okulda ikende çok tartıştık. araştırdık. en temizi, en düşük maliyetlisi, en ileriye yönelik olanı  her yönden nükleer çıkıyor.
çevreye en az zararı nükleer veriyor. en çok enerji nükleerle elde ediliyor. rüzgarda var ama süreklilik yok plan yok hesaplama yanılma payı çok fazla,
nükleer için faktörleri iyi değerlendirmek lazım. yoksa riski büyük. stratejik olarakta iyi bir konuma sahip olmalı. buda var
korunaklı olmalı. yoksa elinde pimi çekilmiş bomba tutmaktan farklı değil.

aslında en güzeli pis işi yapacak birilerini bulmak ama karakterimiz amerika, ingiltere, almanya, fransa gibi değil. yoksa bir sömürge fena olmazdı :)



« Son Düzenleme: 12 Mart 2016, 01:00:49 Gönderen: Tunç GEÇGİL »
1978 Bursa
Bir aptalın hatasını düzeltmeye kalkmayın, sizden nefret edecektir. Bir bilgenin hatasını düzeltin, size minnettar kalacaktır.

 
The following users thanked this post: Enes AHMET

Çevrimdışı Savaş KARAUZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 945
  • Thanked: 191 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #16 : 13 Mart 2016, 21:47:46 »
Herkes kendi fikrini sunmuş olaya bende enerji mühendisliği öğrencisi olarak müdahil olma ihtiyacı duydum :) İlk önce bilinmesi gereken bir husus şudur ki hiçbir elektrik enerjisi üretim santrali ister güneş ister hes isterse herhangi başka bir sistemden kurulmuş olsun, doğaya sıfır zararı olması mümkün değildir. Diyeceksiniz ki güneş panelleri kuralım rüzgar türbinleri ile donatalım ülkeyi... Bunların verimlerinin ne düzeyde ve ülkenin enerji ihtiyacının ne düzeyde olduğunu bilirseniz yutkunursunuz :) Bunların bugünkü güçleri ile sadece ilçeler veya talebin yüksek olduğu saatlerdeki enerji açığını kapatabilirsiniz. Ben demiyorumki nükleer veya hes daha iyidir fakat hesap kitap yapınca günümüzde bunlardan daha düşük maliyetli enerji üretimi mümkün deği malesef.

Aynı zamanda bunlar kurulurken seçilip oluşturulacak alanda önemli tabi kafaya göre olmamalı. Fakat internet ve sosyal medyada bazı çevreci  geçinen şahıslar varki malum güneş panelleri yada rüzgar türbinlerini internette görmüş (artık nasıl bi propogandaya maruz kalmışsa) sanki bir ülkenin tüm ihtiyaçları bunlarla sağlanacakmış gibi ahkam kesip duruyorlar (sözüm meclisten dışarı). Tek sözüm, gün gelir 80%-90% verim ile çalışan santraller geliştirildiğinde bu tür günümüz santrallerin aleyhinde en başta ben olacağım :)

Saygılar.


herkes nükleer en temiz diyor ama o atıkların ne yapıldığı konusunda net bir açıklamaya henüz rastlamadım. uzaya attık diyelim kontorlünü nasıl sağlayacağız.   burası çernobil faciası olduğu zaman biraz radyasyon kemiklere iyi gelir diyen adamın ülkesi. ben hiç de bir bilimsel alt yapımız olmadığını ve dünyanın en eşkiya devleti rusyaya bu tesisn yaptırılmasının mersine saatli bomba koymak gibi birşey olduğunu düşünüyorum. coğrafi konumumuz da vahşi batıdan beter.  bu ülkenin kırıkkale silah fabrikası bile defalarca kez sabotaja uğradı. daha anlkaranın göbeği bir yılda 3 kez patlatıldı. o reaktörü kurduk diyelim nasıl koruyacağız. sabiha gökçen havaalanına havan topuyla saldırdı adamlar. ırak gibi anasını satıyım..deprem riskine girmiyorum bile.

sözün meclisten dışarı falan değil arkadaşım.gayet de söylediğin net.  ispanyanın sevilla şehri enerjisini güneş santralinden karşılıyorsa antalya neden karşılamasın. mersin neden karşılamasın. adana neden elektrik faturası ödesin. diyarbakır neden karşılamasın.

http://www.ntv.com.tr/teknoloji/geceleri-calisan-gunes-enerjisi-santrali,hbQyE8ciOkqoiMddKCZfbg

daha yakın zamanda dünyanın en büyük güneş santralininin açılışını fas kralı yaptı.
http://www.aljazeera.com.tr/haber/fasta-dunyanin-en-buyuk-gunes-enerjisi-santrali-acildi

petrol zengini suudi arabistan bile güneşten  elektrik yatırımlarına yöneldi. adamlar hep elektrik ihtiyacını karşılamak  hem de fazlasını satmak için yatırımlara girdiler.

http://www.hurriyet.com.tr/petrol-zengini-arabistan-bile-gunesi-secti-turkiye-neyi-bekliyor-21578469
bırak onu , türkiyede bir çok ilçe beldiyesi bile bu işe girdi.  bu kadar verimsizse bu adamlar neden yatırım yapıyor.

 türkiye almanya gibi, fransa gibi, italya gibi japonya gibi sanayi ülkesi değil. enerji ihtiyacı onlarla karşılaştırdığınızda komik rakamlar. bence asıl propagandaya maruz kalan sizsiniz kusura bakmayın.
« Son Düzenleme: 13 Mart 2016, 21:56:36 Gönderen: Savaş KARAUZ »
1978-İZNİK
 

Çevrimdışı Gürsel KARABAY

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 599
  • Thanked: 252 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #17 : 13 Mart 2016, 22:35:06 »
Gazate haberleri yerine bilimsel bir makale ekleseydiniz biraz gerçekciliği olurdu bizim gibi konuya uzak insanlarda belki bi ufacık bi miktar bilgilenmiş olurdu. Tabi üniversitelerde tezler kopyala yapıştır derseniz haklısınız ama otobüs kazasından çıkardıkları bayanı kocası dövdü bu hale getirdi diye haber yapan gazatelerin heberlerini ben çok inandırıcı bulmuyorum.
  • Ata Neo 12
  • Akdaş 412 L
  • Pointer , 13 adet Setter Della Bassana
1971 istanbul
 

Çevrimdışı Savaş KARAUZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 945
  • Thanked: 191 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #18 : 13 Mart 2016, 22:47:06 »
ispanyanın sevilla şehrinin elektriğini güneşten üretmesi ya da fas kralının dünyanın en büyük elektrik santralini kurması, petrol zengini suudi arabistanın güneş enerjisi yatırımlarına girmesi  aslında herkesin bildiği işler.   konu son derece açık ve net.  siz bu olup bitene inanmak istemiyorsanız o kendi bileceğiniz iş.

  türkiye japonya gibi, güney kore gibi, almanya gibi ağır sanayi ülkesi değil  onlar kadar üretimi yani sanayi tüketimi yok onlar kadar .enerjiye ihtiyacı da  yok. milyonlarca insanın ödemediği   faturalar  tahsil edilemiyorsa,    oralara hala eletrik verilmeye inat ediyorsa,  kuzey ırağa, kuzey suriyeye , kıbrısa elektrik yetiştirmeye çalışıyorsa enerji açığı olur tabi.
   o nükleer santraller yapılınca elektirik bedava olacak ya da şu kadar ucuzlayacak diye düşünüyorsanız hiç umuıtlanmayın. 
  burası petrolün varili 110 dolarken benzinin 4 lira seviyelerinde satıldığı,  , varil fiyatı 32 dolara düşünce benzinin fiyatına indirip yapmak yerine  zam yapılıp daha da pahalı satıldığı ülke.
« Son Düzenleme: 13 Mart 2016, 22:54:02 Gönderen: Savaş KARAUZ »
1978-İZNİK
 

Çevrimdışı Gürsel KARABAY

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 599
  • Thanked: 252 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #19 : 13 Mart 2016, 23:08:35 »
Savaş bey haklı olduğunuz noktalar olduğu kadar yanıldığınız noktalarda olduğunu düşünüyorum . petrolün varili ister 20 dolar olsun ister 80 dolar olsun bir varilin 200 lt olduğu düşünülürse 0,5 dolardan daha fazla fark ettirmiyor lt de o yüzden petrolün ucuzlamasından ziyade son kullanıcıya kadar işlenme maliyeti ve vergiler ne kadar yükleniyorsa fiyat o kadar artıyor. Buraya kadar sizinle aynı fikirdyim. Ama benin net olarak bildiğim diğer şey ise bu üretim enerji ihtiyacımızı karşılamıyor. Bende optimum hesabını sevmem en uzak köye tek yolcuyu alsın diye otobüs yada tren gönderilmesinden yanayım ama idare diyorki ben optimum sayıda yolcu olmadan toplu ulaşım aracı göndermem diyor. Haliyle ekonomik ve verimli olan Hes ise Hes yapılıyor Nükleer ise Nükleer yapılıyor. Ama hepsi bizim için yapılıyor. Yoksa bu idareciler babasının fabrikasına ucuz elektrik vermek için yapmıyorlar bu santralleri. Şimdi bizler bilgi sahibi olduğumuz konularda merak ettiğimiz araştırdığımız konularda doğru olduğuna inandığımız bir şey var ise onu iddia ediyoruz ama burda  bir konuyu iddia ediceksek bilimsel verilere dayandırmalıyız. Hollandada hem nehirde yüzen hem karada giden otobüs var diye istanbula boğaz köprüsü yapmayalım bu otobüslerden alalım demek ne kadar yanlışsa  o ülke yada bölgeler için doğru görünebilen pek çok icraat ülkemiz için gerçekçi olmayabilir.
  • Ata Neo 12
  • Akdaş 412 L
  • Pointer , 13 adet Setter Della Bassana
1971 istanbul
 

Çevrimdışı Enes AHMET

  • *
  • İleti: 359
  • Thanked: 56 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #20 : 14 Mart 2016, 07:38:28 »
Savaş abi sanırım beni yanlış anladın :) Öncelikle dediğim dediğim gibi yapılacak her iş öncelikle hesabı kitabı oluşturularak yapılmalı ve ne yazıkki bu Türkiyede mevcut değil ve söylediğin diğer tüm şeylerde haklısın. Fakat bi dakkaaaaa...  Orada dur lütfen :)....

Sevilla şehri elektrik ihtiyacını bunlardan gideriyormuş öylemi? Abi kusura bakma ama buna kargalar bile güler! Önce bi şehrin talebi ve bu kaynaklardaki arz karşılaştırmasını yapalım ve kimin propogandaya maruz kaldığını sonra tartışırız :) abicim bak iddia ediyorum araştır ama "resmi kaynaklardan" böyle yeşili şehrin cimentolarının arasından fışkıran çiçekleri doğa sanan şabanlardan değil bu konuda işinin ehli kişilerden... Yine söylüyorum bunlar gereksiz değil ve gerçekten azımsanacak bi enerji kaynağı değiller ve özellikle talebin yüksek olduğu saatleri vb. küçük ilçelerin kısmi elektrik ihtiyaçlarını kapsayabilecek düzeyde bugün... İllaki  istatistikleri isteyen olursa buraya paylaşırım hiç sorun değil. Burda nükleeri veya diğer kirli kaynakları savunmuyorum asla bende yenilenebilir enerjiyi geliştirebilmek için bu okulu okuyorum sonuçta fakat emin ol öyle kolay değil bu işler ve inşallah birgün oda olur ve tüm insanlık minimum zararla maksimum verim alır :)
1993 Gümülcine
"Hiçbir taklidin şaheser olma şansı yoktur."


resim yüke
 

Çevrimdışı Savaş KARAUZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 945
  • Thanked: 191 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #21 : 14 Mart 2016, 08:49:01 »
bizdeki çevreye ve insana yaklaşım tam ortadoğu tarzı. binlerce yılda yetişmiş ormanı kesiyoruz ne var canım 2 milyon ağaç dikeriz diyoruz,  ordaki, bitki hayvan varlığını yok ediyoruz,  dikilen ağaçların ne kadarı tutuyopr dedim orman mühendisine % 30 u ancak dedi.
 1986 da  çernobil olayı yaşandı ,bize de etkisi oldu.  cahit aral diye bir sanayi bakanı vardı adam "biraz radyasyon iyidir" dedi. aynı dönem başbakan özaldı.o da "radyoaktif çay daha lezzetlidir" gibi bişeyler demişti. ha bir de kenan evren vardı.  o da "radyasyon kemiklere   iyi gelir"   demişti. hani 1990larda  o levent kırcanın ilkokul müsameresi tadında iğrenç abartılı skeçleri vardı ya. hah işte onun gerçeğini yaşadık o yıllarda.  okullarda fiskobirliğin fındıkları dağıtıldı çok net hatırlarım. sonra da zaten karadenizde kanser patlaması oldu. bak çok basit bir örnek daha vereyim. 1999 marmara depremi oldu. 17.480 ölüm var dendi. aradan yıllar geçti, 2014 de çevre bakanı idris güllüce dedi ki marnara depreminde 65 bin ceset çıkardık. bir  radyoaktif sızıntı olsa bürokrasi bize ne diyecek sızıntı var, o bölgeden  kaçın diyecek mi? yoksa vatandaş panik olmasın ortalığı idare edemeyiz denip yayın yasağı mı konacak.

türkiyede nükleer tesisten enerji üretmek için yetişmiş eleman var mı? yok. bu konuda bilgi birikimi var mı ? yok. olmadığı için bismillah dendi,  rusyaya 400 kişi eğitime gönderildi. evet herşeyin bir şimdisi ve başlangıç noktası vardır. ama .kervan yolda düzülür mantığı ile gidilecek bir iş değil bu. bizim 8333 km deniz kıyımız  ve bakir tarım alanlarımız  dışında başka da önemli  bir varlığımız yok.   yapacak ülke de rusya. dünyanın en eşkiya devleti. japonlar yapsa bu kadar kuşku duymazdım.

şimdi enerji üretimi de , tüketimi de ikisi bir  düşünülmesi gereken bir disiplin.  profesyonellik , verimlilik kavramları bizim üretim+tüketim  alışkanlıklarımızın içinde var mı dersen, yok derim.
hem sanayi ülkesi değiliz,  japonya gibi enerji ihtiyacımız yok, hem de burası kırıkkale silah fabrikası defalarca kez sabotaja uğramış ülke. tekin ülke değiliz o santralin korunmasının becerilebileceğinden şüpheliyim. deprem riski var ama  burası 2045 e kadar istanbulda deprem olmayacak diyen cahil cühela profesörlerin ülkesi. medyum memişe sormuş heralde deprem olmayacağını.
« Son Düzenleme: 14 Mart 2016, 21:45:41 Gönderen: Savaş KARAUZ »
1978-İZNİK
 

Çevrimdışı Enes AHMET

  • *
  • İleti: 359
  • Thanked: 56 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: hes lere ne demeli ?,..
« Yanıtla #22 : 14 Mart 2016, 15:58:46 »
Abi doğru. Bende o inşaat konusunda seçilen kişilerin güvenilir olduğu konusunda şüpheliyim ve sabotaja açık bir yapı olduğu doğru. Fakat yıl 2016 ve baştaki adamların bunu düşünmeyeceklerine inanmak istemiyorum doğrusu..

Ve diğer tüm hususlarda malesefki "Türkiyedeki" türklerde bir vurdum duymazlık hakim. Kızmayın ama cidden ne yazık ki işinin ehli ve işini güvenliği ile sağlamlığı ile yapan kişiler Türkiye'de gerektiği gibi değer görmüyor. Öbürü çakmakla gaz kaçağı kontrol ediyor bir diğeri desen oksijen tüpüyle yangın söndürmeye çalışıyor. Ve tuhaftırki bu acınacak hale gülüp alay ediyoruz. İnsanların temelden doğru bir eğitimden geçirilmesi şart fakat bundan ziyade biraz algı konusunda birtakım şeylerinde değişmesi gerektiği kanısındayım. Yoksa bir kulaçlık mesafeyi on kürekte kat etmekten başka çare kalmaz :)

Saygılar abim
1993 Gümülcine
"Hiçbir taklidin şaheser olma şansı yoktur."


resim yüke