Kemal Ağabey, çok iyi ve çok seri tüfek atarmış. Avcı arkadaşları onunla yan yana yürümek istemezmiş tüfek atamayacaklar diye. Hem çok hızlı atar hem de attığını vururmuş. Özellikle de bıldırcında...
Bir gün iddiaya girmişler arkadaşları, "benim tüfekle atsan vuramazsın" diye. Kemal Ağabey de vuracağını iddia etmiş ve araziye çıkmışlar av için.
Arkadaşları ona içine saçma yerine bamya tohumu doldurulmuş 2 fişek vermişler ve "fişekler de bizden olacak" demişler. İlk etapta "Olmaz" dese de Kemal Ağabey uyanık... Fişekleri tüfeğe koyarken ağırlığından anlamış bir oyun olduğunu ama hiç çaktırmamış... Arkadaşlarına fark ettirmeden tüfekten bamya tohumlu fişekleri çıkarmış, yerine cebindeki kendi yaptığı fişeklerden koyuvermiş.
"Ava giden avlanır" deyip arkadaşlarına güzel bir ders vermeyi kafasına koymuş.
Kalkan ilk tek bıldırcına tüfek kaldırmış ama atmadan indirmiş. Duble vuruşlarının meşhur olduğu aklına gelince duble yapmak istemiş.
ardından şansına da duble kalkınca bir birine bir diğerine tüfek atmış. Tabi iki kuş da vuruş. Yanındaki 3-4 avcı arkadaşı hemen yanına koşarak;
"Pes arkadaş, bamya tohumuyla bile vurdu be!" demişler.
Kemal Ağabey o gün bugün hiç anlatmamış bu olayın doğrusunu ve herkes onu öyle bilmiş. "Bamya tohumuyla vuran avcı" diye nam salmış.
Yaklaşık 50 sene sonra bu olayı öğrenen sağ olan arkadaşları "Pes Kemal, yine külahı bize geçirdin be arkadaş, bu da yapılır mı?" deyip o yılları kahkahalar içinde anmışlar...