Gayet yerinde bir ikaz olmuş Rıdvan Bey. Türkçe bilgim çok değildi, yıllarca artmadı, azaldı. Hasılı her zaman hataları göremiyorum. Bazen yanlış olduğunu bildiğim halde yine de öyle yazıyorum. Diğerini herkes anlamaz, anlaşılmaz diye ve başka bazı sebeplerden. Fakat en doğrusu en doğrusunu, daha doğrusunu öğrenmek ve derhal o şekilde kullanarak alışmaya çalışmak.
İbrahim Bey'e katılıyorum. Bazen özentiden, bazen başka sebeplerden kelimeleri yabancı dilden "tuhaflaştırılmış" şekilde söyleyip (yazıp), Türkçe'sini yazdığımızı zannediyoruz. Tam Türkçe'si var mı diye düşünmeden, başkalaşım geçirmiş, Tarzan Türkçesi gibi dil kullanıyoruz.
Şurada bizbizeyiz. Birlikte vakit geçirmekten zevk alıyorsak, birbirimize elimizden gelen her konuda daha kolayca bilgi verebilir ve hatalarımızı düzeltebiliriz. Yanlışlar söylendiğinde, şayet bu doğruysa, değiştirmeye çalışmalıyız veya düşünmeliyiz. Eğitim deyip dururuz ama o işin okulda, dört duvar arasında kalması gerektiğine inanmış gibiyiz. Doğrusu söylendiğinde hoşlanmayız, değiştirmeyi düşünmeyiz. Halbuki, aksine en hakikatli eğitim okul dışında yapılandır. Çünkü okuldaki bilgilerin bir çoğu not için öğrenilir ve okul bitince unutulur. Oysa sonraki uzun seneler boyunca unuttuğumuz bilgilerin neticesi olarak ne yazılanı doğru anlarız, ne doğru anlatmayı başarabiliriz. Ne yazık ki toplum okulda öğrenebildiğini de unuttuktan sonra geriye kalanlarla birbirimizi daha zor anlarız ve hasılı eğitim her an, her yerde olmalı ve devamlı hem öğrenmeyi, hem öğrendiklerimizi uygulamayı alışkalık haline getirmeliyiz. Bunu yapmazsak yine ekmeğimizi kazanırız, yine memur, işçi, hatta vekil veya bakan, başbakan bile olabiliriz. Dünya ters dönmez, marketçi balık mı, makarna mı alacağınızı anlar ve para üstünü, altını hallederiz ama zamanla öyle günlere, öyle günlere geliriz ki, bunun nerden, ne zaman başladığını bile kimse bilemez. Biz nerde hata yaptık, olur.
İş bilene verilecek, bilen kendini geliştirecek, bilmeye değer verilecek, hürmet edilecek, daha fazla bilmek istenecek.
Durmadan yazdım, zor durdum. Düzeltmeye kalksam çok vardır ama oraları, nalaşılmayan yerleri "uyaran olursa" düzeltirim. Affola.