Optik nişangahlar optiğin kasasının arkasında bulunan bir diyot kaynağından gelen ışığın ön taraftaki mercekten atıcının gözüne yansıması prensibine dayalı olarak çalışırlar. Mercek yalnızca led'in verdiği ışığı yansıtan metalimsi ince bir film tabakası ile kaplıdır. Dolayısı ile sadece led'den gelen ışık için ayna vazifesi görürken başka kaynaklardan gelen ışık için geçirgendir. Tüp tipi red dotlarda ışık kaynağı tüpün içerisindeyken, Docter ve Burris gibi plazma tipi red dotlarda, ışık kaynağı açıktadır:
Kaliteli bir optiği diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerden biri parallax-free olup olmadığıdır. Bir hedeften diğerine hızlı ve isabetli geçişler yapabilmek (Fast-Target-Acquisition) amacı ile tasarlanmış ; gez ve arpacık yerine ikame edilen optik nişangahların varoluş amaçlarını gerçekleştirebilmeleri paralaks problemini ne ölçüde yenebildiklerine bağlıdır.
Paralaks, gözlemcinin duruş açısının değişmesi sonucunda gözlemlenen cismin pozisyonunun değişmesidir. Sağ işaret parmağınızı burnunuzdan bir karış ötede, sol işaret parmağınızı ise iki karış ötede ardarda konuşlandırıp sağ veya sol gözünüzü tek açarak ayrı ayrı baktığınızda, size yakın duran parmağınızın diğerine göreceli olarak farklı konumlarda pozisyon aldığını görürsünüz. Gerçekte parmağınız yer değiştirmez. Tıpkı aşağıdaki fotoda ağaçların yer değiştirmedikleri gibi. Bu durumda aslında paralaks bir ilüzyondur:
Red dotlarda ise paralaks, atıcının gözünü optiğin merkezinden kaçık bir pozisyonda konuşlandırması sonucunda ortaya çıkar. Az önceki ''iki işaret parmağı'' örneğinde geride duran işaret parmağını dot, ileride duran işaret parmağını ise dotun örttüğü hedef olarak nitelendirirsek paralaks hatasının optik nişangahlarda nasıl meydana geldiğini daha iyi kavramış oluruz. Gözünüzü dotu mercek ekseninden sola veya sağa kaçık olacak şekilde konumlandırdığınızda dot ve hedefin göreceli konumları paralaks hatalı bir optikte farklı olacaktır. İşte red dotlarda paralaks hatasının ne miktarda bulunduğunu anlamak adına yapılan paralaks testi , dotu uzaktaki belli bir hedef noktası üzerine getirecek şekilde optiği sabit bir zemine koymak ve optiğin gerisinden başı sağa ve sola oynatarak, dotun hedef üzerinde sabit kalıp kalmadığını veya dotun hedefe göreceli olarak ne kadar oynadığını görmek şeklinde yapılır. Eğer dot farklı mesafelerde merceğin hangi köşesinde olursa olsun hedefte aynı noktayı örtmeyi başarabiliyor ise, elinizdeki ürün parallax-free demektir.
Esasen tüm optik nişangahlar çalışma prensipleri gereği paralaks hatası içerirler. Ama üretici firmalar merceği dışbükey tasarlayarak bu hatayı minimuma indirirler. Tabi bu konuda her firma başarılı değildir. Bu noktada profesyonel ürünlerin farkı ortaya çıkar. Elimde bulunan optik nişangahlardan üç tanesini paralaks testine tabi tuttuğumda:
Vortex Sparc 2 ambalajı üzerinde parallax free ifadesini taşıyor:
Optik stabil bir zeminde sabit; dot 80 metredeki hedef üzerinde iken tripoda bağlı olan kameramı kaydırarak sağladığım sağa ve sola yatay hareket sonunda dotun stabil kalışı Sparc 2 nin ifadesini doğruluyor.
Burris Fastfire yine paralakssız olma niteliği taşıyor:
Ancak paralaksı 50 metreye göre ayarlanmış olan Truglo 20 mm bir miktar paralaks hatası veriyor:
Elbette optik nişangahların kalitelerini belirleyen paralaks harici pek çok özellik var. Bunlar lens kaliteleri , ön ve arkadaki camların yansıma önleyici-polarize oluşları, dotun farklı ışık yoğunluğuna sahip ortamlardaki performansı, dotun çapaklı bir görünüm vermemesi, amaca (hunting-military) göre darbe dayanımları ve bütünlüğünü koruyabilmeleri, su geçirgenlik dereceleri (waterproof-totally waterproof-submersible), maksimum ve minimum çalışma ısı dereceleri, pil ömürleri, farklı kalibrelerde sıfır tutabilmeleri, ayak kaliteleri gibi...
Optik nişangahlar çalışma ilkeleri itibariyle basit gözükmelerine karşın, yukarıdaki özellikleri birarada bünyelerinde bulundurunca esasen göründükleri kadar basit olmadıklarını görüyoruz. Türkiye'de yerli tüfeklerin pekçoğu pikatini ray donanımlı iken, bu tüfeklere sahip olup raylarına optik bağlamak isteyen arkadaşlarla fikir verebildiysem ne mutlu.
Selam ve saygılarımla..