Gerçek yaşanmış bir hikayedir;
Eski zamanda saat falan olmadığı için ava gidecek kişiler zaman ayarlamasını yapmakta sıkıntı çeker av yerine erken varınca da kırğının gözünde ateş yakıp havanın aydınlanmasını beklermiş, eski avcı abilerimiz zaten anlatır
Yine adamın biri ava gideceği zaman akşamdan hanımına söylermiş
-Sabah tuvalaete kalkınca benide kaldır, diye
Kadın her sabah, sabah ezanı sırasında tuvalaete kalkar, ihtiyaç giderir namazını kılara yatarmış
Bir gün akşam yeni yetişen oğluna;
-Sabah seni ava götüreceğim hazırlan, ben kalk deyince kalk, der
Tabii çocuk sevinir ve heyecanlanır
Sabah hanımı tuvalete kalkınca seslenir, adam kalkar, oğlunada seslenir, hazırlanırlar köpeği tüfeği alırlar, düşerler yola
Av merasına varırlar, ortalık daha karanlık babası, oğluna
-Az bekleyelim ortalık aydınlansın köpeği öyle salalım, der
Biraz beklerler ancak, ortalık aydınlanmaz ve hava da soğuktur,
Bir ateş yakarlar başında havanın aydınlanmasını beklerler, ancak havada hiç aydınlanma belirtisi yoktur
İyice üşüyen çocuk babasına sorar
-Baba bu av işi böyle erkenden gelip soğukta beklemeylemi oluyor?
Babası biraz öfkeli cevap verir
-Senin anandan saat olursa, av işide böyle olur oğlum....
Zavallı kadın o akşam suyu biraz fazla kaçırmış olmalı......