sayın arkadaşlarım,
yazdıklarım kendi fikrimdir.
MAK diyoruz mak benim için avcıları kekme sanatıdır,
doğanın anasını belleyen hayırsız kocasıdır, hoyratça yaşadığı yetersiz yetkili kitlesidir,
yine bir örnek bundan 3 sene öncesi olacak zaman zannedersem özhan keleş beyin paylaşımı idi konu,
bölgelerden temsilciler gelir yine o meşru haklarımızın yeneceği imzadan evvelki saatlerin öncesi bakanlığın toplantı salonunda bir bölge temsilcisinin elinde tuttuğu süperpoze tüfeği işaret ederek mak görevlisi bölge temsilcisine sorar,..
-emniyeti kapalımı
-takoz takılımı
-içinde fişek varmı
gibisinden avellikle iştigallik içinde bilinçsiz bilgiden uzak av ve avcılıktan uzakltan yakından alakası olmayan zihniyetlerin toplandığı çatı olarak görmemek mümkün değil durum karşısında,..
haaa,.. şunuda belirteyim belkide çok değerli zatlar vardır ilimle donanmış bilgiyle bezenmiş akademik değerleri dolup taşan, ben görmedim varsa takdir ederim gören duyan varsa yazssın bilelim ya bizden saklıyorlar yada görevden almış pasifize olmuştur kim bilir,..
mak=mantığın bittiği yer. ' de hiçbir zaman AVCI ile MAK arasında onlar tarafından samimi bir hava esmez , esmedide ve esmeyecekte bunu kafanıza yazın.
''AVCILIĞI AVCILAR YÖNETMELİ''en derin sevgi saygı ve selamlarımla.