Ömer bey, aşağıdaki alıntıda w&s, sibergun vs. ürettiğiniz tüfeklerin satılırken bayilerin sizin adınızı kullandığını ve bu durumdan rahatsız olduğunuzu belirtmişsiniz. fakat şunu belirtmek isterim ki siz akustan ayrılıp "akdaş" ismiyle piyasaya tüfek çıkarttığınızda çoğu avcı sizi ve ürünlerinizi tanımıyordu. hatta bayiler özellikle "w&s tüfeklerini üreten fabrika" olarak sizi piyasaya tanıttı. zaten bu kadar talep görmenizin en büyük sebebi de bence w&s tüfekleriydi. çünkü avcılar şöyle bir düşündü, bir ingiliz markası türkiyeye fason üretim yaptırıyor ve bu tüfekler w&snin kendi sitesinde yüksek fiyatlarla satışa çıkıyor. demek ki bu firmada iş var diye akdaşa sempati duydular. ayrıca avcılar arasında malum yaygın (bence haklı) bir inanış var ki, yerli piyasaya üretilen mal ile yabancıya gönderilen mal arasında kalite farkı oluyor. bu sebeple aynı tüfeği "akdaş" adıyla değil de "w&s" adıyla tercih eden bir sürü avcı arkadaş var. bilmem katılır mısınız ama bence durum aynen bu şekilde gelişti. şimdi ise ürettiğiniz tüfeklerin a veya b markası olmasından dolayı mesuliyet almıyorsunuz. unutmayın ki bu tüfekleri tercih edenler yazıcılar veya komando av sattığı için değil, akdaş ürettiği için bu tüfekleri satın aldı. şimdi ise evet ürettik ama muattabınız biz değiliz diyorsunuz. aslında tavrınız bir nebze kabul edilebilir. çünkü kim ürettirdiyse onu bulun diyorsunuz. fakat madem ki bu tarz bir durum var. bunun ta en başından net olarak avcılara aktarılması gerekirdi. "biz şu, bu marka tüfekleri üretiyoruz fakat herhangi bir sorun durumunda bizimle değil, isim hakkı veya temsili kimdeyse onunla irtibata geçmeniz gerekecektir" gibisinden. böylelikle avcı neyi nereden aldığını net bir şekilde biliyor olacaktı. neyse bundan sonra w&s veya sibergun alacak avcı arkadaşlar, almadan önce bir daha düşünürler.
bu arada mağdur arkadaşın tüfeğinin sorunun neyden kaynaklandığını ilgili birime soracağınızı belirtmişsiniz. ben de gelecek cevabı öğrenmek istiyorum. kullanıcı hatası mı? yoksa fabrikasyon hatası mı? ve eğer fabrikasyon hatasıysa neden arkadaşa yazıcılarla irtibata geçip tüfeği onların bilgisi dahilinde size göndermesini söylemek yerine 300 lira ücret talep ettiniz? beni ve diğer avcı arkadaşları bu konuda bilgilendirebilirseniz sevinirim. kolay gelsin.
Ahmet Bey merhaba,
Konu biraz başka yerlere kayıyor sanki.
alıntıda w&s, sibergun vs. ürettiğiniz tüfeklerin satılırken bayilerin sizin adınızı kullandığını ve bu durumdan rahatsız olduğunuzu belirtmişsiniz.
Şayet bütün W&S ve Sibergun marka tüfekler Akdaş'a ait olsa, markalar bize ait olsa doğrudan muhatap olurduk elbet. Ancak neyden rahatsız olduğumuzu net şekilde yazdığımı düşünüyorum.
Bize ait olmayan daha düşük kıymet ve nitelikli tüfekler, gerek yanlış bilgilendirme gerekse gözü açıklık çerçevesinde Akdaş üretimi olarak satılıyor ve arıza durumunda fabrikayı buluyor. Tüfek sahibine bu tüfek bizim değil dediğimizde de kıyamet kopuyor. İşte rahatsızlığımız bundandır(!). Bu nedenle Akdaş hariç markalar ile doğrudan muhataplık sağlıklı değil. İşi gücü bırakıp başka imalatçıların tüfekleri ile uğraşamayız. Bunu Yazıcılar Av'ın ve bayilerinin çözmesi lazım aslında.
Tüfek bizimse zaten sıkıntı yok, bize gelir ve marka fark etmeksizin en iyi şekilde bakım ve tamirat uygulanır. Akdaş ya da Sibergun olması fark etmez.
ayrıca avcılar arasında malum yaygın (bence haklı) bir inanış var ki, yerli piyasaya üretilen mal ile yabancıya gönderilen mal arasında kalite farkı oluyor
daha öncede söyledim, yine söylüyorum bizim tüfekler açısında bu duruma asla geçerli değil. Tüfekler boya ve markalama aşamasına kadar beraber gelir, personel hangi markayı ürettiğini dahi bilmez. Sadece markaya göre gravür ve boya farkı olur. Sibergun mevzusuna dönersek, aynı tüfekler hem iç piyasaya hem Rusya ve Türk Cumhuriyetlerine satılıyor. Yani biz fatura kesip gönderiyoruz, Yazıcılar istedikleri yere satış yapıyor.
**************
Gelelim Mustafa Beyin tüfeğine:
Sabah (7:30'da mesai başlar) ilk işim tüfek hakkında bilgi almak oldu.
Tüfeğimiz 2011 yılında imalatı başlamış ve 2012 yılında tamamlanmış kostik boyalı bir model.
Mustafa Bey ile yapılan telefon görüşmelerinde çelişkili ifadeler olsa da tüfeğin geçmişinden kısaca bahsedelim.
Kıymetli bir çiftçiden alınmış yakın zamanda ve çok net olarak söylenebilecek şey tüfeğin satın alındığı günden beri daha bir kez bile yağ/temizlik görmediği.
Bana verilen bilgiye göre tüfek geldiğinde el kundağının içinde ot çıkmış ve Mustafa Beyin dediğine göre uzun süredir ahırda bekliyormuş.
Namlu üzerindeki bereler, tüfeğin defalarca düşürüldüğünü gösteriyor.
Çıkarılan 300,00 TL fiyatın ne olduğunu sordum: Namludaki berelerin giderilmesi, yeniden tesviye edilmesi, krom kaplanması, hare işçiliği; iç parçalarının tamamen sökülüp temizlenmesi ve boyanması, gövdenin yeniden tesviyesi ve krom kaplanması, kundakların sıyrılması ve yeniden çizgi yapılıp boyanması; özetle tüfeğin sıfırlanması. Normalde 600,00 TL olan bu saydığım bakımlar, tüfek kendi imalatımız olduğu ve beyfendinin hevesle aldığı tüfekten keyif alabilmesi için yarı fiyatına yapılacakmış. Mustafa Bey kabul etmemiş.
Şimdi size soruyorum, uzun süredir açıkta ahırda duran, hor kullanılmış ve hiç bakım yapılmamış bu tüfek imalat hatası mı? Lütfen vicdanlı olalım.
Yeni tüfek alacaklara sesleniyorum. Tüfeğinize iyi bakan biri değilseniz (hangi marka olursa olsun) lütfen beyaz krom kaplamalı tercih edin. Zira göreceğiniz üzere 30 yıllık krom kaplı Huğlu tüfekleri hala sapasağlamdır. Siyah kostik çok şık, ancak zayıftır. Siyah krom daha sağlam olsa da beyaz kroma yetişemez.
Saygılarımla
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle...