yunanlılar gibi şehir devletleri geçmişi olan bir kültürden gelmiyoruz. Türk halkında birlikte yaşama kültürü çok zayıftır. bu bizim zayıf yönümüz. ( türkiyeye tren 1856 da geldi 159 yıldır var istanbulda metro 15 yıldır var ve hala inenlere yol vermeyi bilmiyor insanlar)
Birlikte yaşama kültürü tarihte en çok Türkler'de görülmüştür. Türkler kurdukları birçok devlet ve imparatorluklarda fethettikleri yerlerin halklarına adalet götürmüş, onların iç işlerine karışmamış ve onları sömürmemiştir. En yakın örnek olarak ceddimiz Osmanlı'nın tarihini incelerseniz hoş görü örnekleri ile dolu olduğunu, dünyada milliyetçilik, ırkçılık akımlarının başladığı tarihe kadar Osmanlı içindeki gayri müslimlerin gayet mutlu ve mesut yaşadığını, bunların içerisinden özellikle de ermeni ve yahudilerden devlet kademelerinde çok yukarılara çıkanların olduğunu görebilirsiniz. İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet Han'ın (Allah nur içinde yatırsın) Ermeni patriği ve diğer dini ve etnik gruplara göstermiş olduğu hoşgörünün aslı ise Efendimiz'den (S.A.V.) ve Hz. Ömer'in (R.A.) kudüsü fethetmesinden sonra yaptığı uygulamalardan gelir. Bazı istisnai durumlar hariç, bu milletin tarihi (özellikle de Osmanlı tarihi) hoş görü ve birlikte yaşamanın en naif örnekleri ile doludur.
Örneğini verdiğiniz yunan ve onun şahsında avrupa tarihi ise kendinden olmayanı öldürme, sömürme, köleleştirme örnekleri ile doludur. kendilerinden olmayanlar ile yaşama kültürleri sıfırdır. Bu günkü zenginliklerinin temeli sömürgecilik ve hırsızlık üzerine kuruludur. Bizzat İngiltere kraliçesinin tacındaki iri elmas Türkler'den çalınma Küfi Nur adındaki elmasdır. Afrika kıtası ve hindistana yaptıklarını anlatmaya kalksak, vicdan sahipleri, anlatılan bir kaç örnekten sonra ağlamaya başlar. İngilizlerin hindistanı sömürmek için hindistanda kurdukları sömürge gücünün adı "East India Company" dir. Yani doğu hindistan şirketi. Adamlar ingiliz hindistan krallığı veya ingiliz hindistan eyaleti vs.. bile dememiş, direk "şirket" demişlerdir. Sizde bilirsiniz ki şirketlerin maksatları her zaman maksimum kar olmuştur. Hindistanı sömürebildikleri kadar sömürmüşlerdir. Gittikleri hiç bir yerde birlikte yaşama kültürünü benimsememiş, aksine zorla empoze ve asimilasyon kültürünü uygulamışlardır.
Bizim milletimize ne olmuşsa sizin de dediğiniz gibi son 60 -70 sene içinde olmuştur. Bundan 200 sene önce avrupada işini Türk'e yaptır lafı meşhur iken, şimdi almana, Japona, amerikalıya yaptır lafı meşhurdur.
Biz; Mehmet Akif ERSOY'un anlattığı Asım'ın neslini özleyenlerdeniz. Bir milletin maneviyatı pörsüdü mü, o millet bitmiş demektir. Bize lazım olan manevi değerleri yüksek insanlar yetiştirmektir. Unutulmamalıdır ki, bu millet ölürsem şehit kalırsam gazi olurum diyerek, istiklalini kazanmıştır. Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum diyebilmek için insanın maneviyatının yüksek olması gerekir.
Yazdıklarıma katılmayan, hatta geri kafalı bulanlar olabilir. Olsun...
Ne demiş karınca; tarafımız belli olsun...
Rabbim eskiden olduğu gibi yine bu millete İslam'ın bayraktarlığını ve dünyanın hakimiyetini nasip eder İnşallah.