Sayın Ahmet Kazıcı öncelikle "keklik düşmanı" etiketinizi eleştirerek başlayayım.Düşmanın kelime anlamı: Birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kimsedir.Keklikler hakkında bunu mu hissediyorsunuz?
Gelelim ikinci konuya:Derneklere,federasyonlara yazıklar olsun diyorsunuz.Siz hiç ilçe veya il av komisyonu toplantılarına katıldınız mı? MAK toplantılarında neler olduğunu,bu yapının ne kadar antidemokratik olduğunu bilmiyor musunuz?Yapılan hiç bir oylamayı kazanmak mümkün değil.Yukarıdan ne emredildiyse bütün bürokrasi onu yapıyor.Derneğiniz bir federasyona üye mi?Ülkede 1600 civarında dernek olduğunu ancak bunların %80'den fazlasının herhangi bir federasyona üye olmadığını bilmiyor musunuz?
Kotalı avcılık sistemini ülkeye getiren Orman ve Su işleri bakanıdır yani siyasi iktidardır.Herhangi bir milletvekilinin veya siyasinin karşısına geçip bunun yanlışlığını anlatmayı denediniz mi?Ya da bu işi yapmaya çalışan dernek başkanına yada federasyon başkanına katılarak destek oldunuz mu?
1 milyon kişi olduğu söylenen yurdum avcısının yüzde 80'den fazlası belgesiz avcı.Geri kalan belgeli avcıların tümünün yasalara uygun avlandığını söyleyebilir miyiz?Parasını ödemiş olmak bize istediğimiz gibi avlanma hakkını verir mi?
Göçmen kuşlar sadece bizim değil göç yolları üzerindeki tüm ülkelerin üzerinde hakkı olduğu kadar sorumluluğu olan hayvanlar. Arap ülkelerinde merkezi bir otorite yok,insanlar canının derdinde,hukuk ve kanunlar rafa kalkmış diye ya da ülkemizin doğusunda devlet gücü aşındırıldı diye biz de oradakiler gibi mi davranalım?
Bütün bu soruları oturup bir düşünün ve şikayetçi olduğunuz konularda masa başında oturup yazıp çizmekten başka ne yapabilirsiniz bir değerlendirin ve gereğini yapın.İşte o zaman bu ülke sorunlarını çözmeye başlayacaktır.Selamlar,Saygılar...