Sevgili Özgür,
Her test bir ölçümdür. Ölçüm ise karşılaştırmak için yapılır. (Tarih boyunca her alanda yapılmış tüm ölçümlerin amacı tutarlı karşılaştırma olmuştur.) Yani, büyüklükleri karşılaştırmak. Karşılaştırma yapabilmek için, ölçüm metodolojini bir standarda oturtmak gerekir. Farklı metodlarla yapılan ölçümler bir biriyle karşılaştırılamaz, dolayısıyla yapılan testin diğer testlerde yapılan ölçümlerin neresine tekabul ettiği bilinemez.
Bunun içindir ki, her konuda olduğu gibi, bu konuda da, ölçümün standartları (40 Yd, 30inch vs vs) belirlenmiş/kabul edilmiş ve dünyanın farklı yerlerindeki, hiç bir zaman bir araya gelemeyecek insanların (ve dahi tabii ki tüfekler, fişekler, ekipmanlarla birlikte) bilgiden , tecrübeden , ölçümden tutarlı ve "en az yanıltıcı" seviyede faydalanabilmeleri sağlanmıştır.
Testlerde, genellikle ölçmek istediğin parametre hariç, geri kalan tüm parametreleri sabit ve değişmez tutarsın ki, ölçtüğün parametreyi (değişken) tutarlı bir şekilde ölçebildiğinden emin olabilesin. Birden fazla parametreyi de değişken yapabilirsin tabii ki, eğer deneyin tutarlı kontrolünü sağlayabiliyorsan...
Ölçümlerin, ölçümler arası karşılaştırılabilir olmaları ve literatürde birer değerlerinin olması için belirlenmiş uluslararası standartlarda yapılır ama bunu yapmak zorunda da değilsin. Kendine göre , ihtiyaçlarına göre (tutarlılığını sağlamak şartıyla) ölçüm metodolojileri geliştirebilirsin. Ancak bunlar, diğer ölçümlerle hiç bir şekilde karşılaştırılabilir olmazlar, sadece senin, şahsi ihtiyaçların için bir fikir verici olabilirler, zira metodoloji herkesçe uygulanabilir bir standart değil. Uygulanabilir ve tutarlılığı kabul edilebilir ya da edilmiş bir metodolojin olursa zaten literatüre geçersin
Av ortamını en iyi simüle eden kendine göre test metodolojisi geliştirebilirsin tabii ki. Böylelikle, testlerinin diğerlerinin yaptığı testlerle bir karşılaştırılabilirliği kalmayacak ama sana avın için önemli ipuçları verecektir. Burada da, avın çeşitliliğiyle birlikte, geliştirmek zorunda olduğun test metodolojilerinin sayısı paralel bir şekilde artacaktır tabii ki.. Üveyik avının hava sıcaklığı, iklim şartları, vuruş mesafesi ve avın saçma darbesine direnciyle, çulluk avının hava sıcaklığı, iklim şartları, vuruş mesafesi ve avın saçma darbesine direnci bir değil zira... Dolayısıyla, her hava sıcaklığında, belki her meraya göre ava uygun bir metodoloji geliştirmek gerekebilir..
Testlerini, ilgili ava gitmeden bir kaç gün ya da bir hafta kadar hemen öncesinde yaparsan, iklim şartları parametresini de sıfırlamış olursun, bunu yapmak çok zor değil aslında. Bununla birlikte, hayvanlar da birer canlı olduğu için, farklı havalarda, bünyeleri farklı tepkiler verebilecektir elbette. Sıcak havalarda , derileri ve etleri daha yumuşak, delinmeye karşı gösterdikleri direnç daha düşük olacaktır örneğin. Bunlar olağan şeyler. Benzer ortam şartlarını da sağladıktan sonra, kağıt üzerindeki grupman ciddi fikir verir ancak hayvanın derisinin hangi havada, hangi saçmaya ne kadar direnç gösterebileceği sadece pattern testiyle ölçülemez tabii ki. Penetrasyon testlerini de iklim şartlarıyla birlikte yapabilen varsa, kimse hayır demez, zararı olmaz faydası olur tabii ki
Bir de, ölçülmesi ve değerlendirilmesi çok zor olan, ve genellikle av ve kağıt üzerindeki pattern değerlendirmelerinde hep göz ardı edilen ya da atlanan saçma katarı boyu konusu var ki, genellikle, makbul kabul edilmeyen "daha uzun saçma katarının" sonucunu "genellikle" bozuk grupman olarak görürüz. (Her zaman değil. )
Ama şu da söylenebilir, yani sen şunu diyorsan: "ben hiç test yapmak istemiyorum, direkt avda atarak öğrenmek istiyorum" , tabii ki onu da yapabilirsin, ama testler, bire bir av ortamını simüle edemeseler de, testleri av ortamına en yakın hale getirmek senin elinde, üstelik uluslararası standartları bozmadan da yapabilirsin bunu, bu şekilde av için ciddi bir fikir ve ön bilgi verirler... Avı kaçırdığında çoğu zaman neden kaynaklandığını daha hızlı ve doğru bir şekilde silahınla, fişeklerinle yaptığın kombinasyonlardaki sonuçlarla hızlıca karşılaştırarak yorumlayabilirsin.
Test ortamının bire bir aynısının avda gerçekleşmesini hiç birimiz beklemeyiz ama şu bir gerçek, yapılan testler av ve avın ele geçirilişiyle ilgili gerçekten faydalı, hatta çoğu zaman direkt ve doğru bir şekilde karar değiştirmemizi sağlayacak, daha doğru yorum yapmamızı sağlayacak sonuçları sunarlar.
Otomobillerin kataloglarında yazan maksimum hız değerleri de bir ölçüm sonucu yazılan değerlerdir ve gerçek hayattaki kullanım için çok iyi bir ön bilgi ve fikir verir... Ancak aracı, -10 derece sıcaklıkta ve 30 derece yokuş yukarı eğimde kullanırken, katalogda yazan maksimum hız değerine hiç bir zaman ulaşamazsın
Hayat, kataloglarda yazan değerlerin ölçüldüğü gibi düz ve ideal ortam sıcaklıklarında geçmiyor ki, "o halde kataloglara yazılan değerlerin hiç bir anlamı yok" mu diyeceğiz ?
Ölçümden hiç bir zaman zarar gelmez. Bilakis, insan hayatını kolaylaştırıcı, hayat kalitesini artırıcı eylemlerdir tutarlı ölçümler
Hatta İbrahim abi sana bir sorum olucak burada sorayım artık, şimdi bu pattern ve penetri testlerini yapar iken rüzgarın en aza inmesine dikkat ederken hava sıcaklığı uygun bir zamanda yaptığından hatta sıcak bir havada yapılır genelde senin Akdaş testi gibi mesela bu ortamın en uygun ortam olduğuna karar veriyoruz tamam ama kafama takılan soru şu biz böyle havalarda mesela ava 32 gr atmayız örneğin dimi 28 30 gr kullanırız ve daha iyi sonuç alırız avdan 32 sert gelir kan yapar filan genelde hani. Av üzerinde o kadar olumlu sonuç vermeyen bu havalarda 32 ile test sonuçları ne kadar sağlıklımıdır mesela arada ne fark olur yoksa av üzerindeki etki ile pattern fark edici bir unsur olmaktan kalkarmı ? bilmem anlatabildim mi abi ? Hatta bu suruyu diğer hocalarımıza da soruyorum Sn. Tuncay ve Kamil abim ben bunu merak ederim hep.