Ziya Ağabey,
Öncelikle şunu yazayım, aralarda da yazsan, konuya renk getiriyorsun, hoş geliyorsun, hep yazmanı isterim ben şahsım adına...
Daha sonra konunun teknik kısmındaki fikirlerimi beyan etmeden önce, emin olabilmek için herkesin yazdıklarını tekrar tekrar okudum ve bence Kamil Bey'in bahsettiği "komedi" tanımlamasının seninle uzaktan yakından hiç bir alakası yok
Önce şunu söyleyeyim, Tuncay Hocam'ın söylediklerinde haklılık payı var, zira gerçekten çok fazla tecrübe ettiği İtalyan tüfeklerinde, "toleranslar" gerçekten çok büyük... Bakın bunu İtalyan cephesine laf atmak için söylemiyorum
Gerçekten, bir tüfekle bir diğer tüfek arasında , bazen minimal de olsa farklılıklar var... Ama bu tolerans farklılıkları bazen o kadar büyük oluyor ki, bu farkların sonucunu tüfeğin performansında atış farklılığı olarak görebiliyorsunuz.
Kamil Bey'in de söylediği, benim anladığım kadarıyla, eğer böyle büyük (atış sonuçlarına etki edecek kadar) farklar varsa, "biz bu üreticilere neden bu kadar güveniyoruz?" anlamında bir serzeniş. Yine anladığım kadarıyla , serzenişin muhatabı siz ya da bizler değiliz, üreticiler. Ama tanıdığım kadarıyla detaycı bir kişiliğe sahip Kamil Bey gibi birinin de böyle bir kalite standardizasyon eksikliği durumunu normal karşılaması beklenemez.
Buradaki tolerans farkları, yani aynı model , aynı markada oluşan farklılıkların büyüklükleri önemli... Milimetreler seviyesindeki hataları kimse kabul etmez ama mikrometreler, nanometreler seviyesine indiğinizde, her tüfekte farklılıklar vardır.
Örnek vereyim, üç tane farklı zamanlarda üretilmiş Merkel 45E'yi (namlu içlerini, namlu et kalınlıklarını, eksenlerini vs) kendi ekipmanlarımla ölçtüğümde, sahip olduğum ekipmanlarımın en hassas skalasında dahi farklılık göremiyorum. Aletlerin, ibreleri titremiyor dahi... Benim ekipmanlarım, inch'in 1000'de biri ve inch'in 10.000'de biri hassasiyetindeler... Bu hassasiyet skalasında, 3 farklı Merkel 45E'nin hatalarını yakalayamıyorum. Ama enimim ki, nanometreler seviyesindeki bir hassasiyete sahip ölçüm aletlerim olsaydı, kesinlikle bu üç 45E'de de farklılıklar görebilecektim. Bununla birlikte, 1000'de bir inch hassasiyetindeki aletlerle, bir çok İtalyan tüfeğinde, aynı marka aynı model olmasına rağmen farklı ölçülerle karşılaşıyorum. Zaten, karşılıklı muhabbet ederek ve işin içine mizah da katarak konuştuğumuz, tartıştığımız konunun temelinde bu tolerans farkları yatıyor
İşte bu "minimal seviyedeki farklılıkların ne kadarı, kimler tarafından kabul edilebilir ? " sorusunun cevabı tartışılabilir ve her bir parametre için tolerans limitleri belki markadan beklentiye göre, belki üründen beklentiye göre kabul edilebilir ya da edilmeyebilir. Bu toleransların nereye kadarı, "tüfekler farklı" dedirtmelidir bize ? Bu toleransların nereye kadarı, göz ardı edilmelidir ? Bunlar konuşulabilir...
Bu komedi değil Sayın Kâmil Bey;
Ahir zaman orta oyunlarından kısa bir kesit
Başta dedik yaa zamane meddahı gibi arada bir ortaya sallıyorum.
Siz de kendinize vazife çıkarıp fikrinizi belirttiniz.
Tüfeklerin bireyselliği konusuna gelince Tuncay Kahraman Kardeşim açıklamasını teknik detaylarıyla yapar diye umuyorum.
Aynı marka, model ve serii olsa bile hiç bir tüfeğin iç çapı, birleşme konisi, şok daralma oranı vs. bir çok kriteri bire bir aynı olmaz.
O yüzden avdaki randımanları da farklı olur.
En azından ben bu pencereden bakıyorum.
Bu arada yapacağım ava ve fiziğime uygun tüfek seçimi yapamayacak kadar da komik değilim.