4 CÜ ULUSLAR ARASI AV VE DOĞA SPORLARI BULUŞMASI İSTANBUL

[N.Yıldız SÜKAN]

Dostlardan, dostlara cevap vereceğimiz gün geliyor. Bu dostlar ateşin etrafında toplanıp, aynı ateşte ısınmaya ve ateşin ısısını etrafına yaymaya geliyor.

Değerli avcı  dostlar, önümüzdeki günlerde 4. Uluslar Arası Av, Silah ve Doğa Sporları Fuarı” olacak. Bu fuar bizim sesimizi en iyi duyuracağımız bir zaman. Bu zamanı iyi değerlendirmemiz gerekecek. Özellikle avbis ve kotalı avcılık konusunda tüm avcılar tek bir yürek olmalıyız.

AYHAK başkanımız avın ve avcılığın menfaatine neyi söylüyorsa, neyi uygulamamız gerekiyorsa, itiraz etmeden yapmalıyız. Ve ona sahte değil, samimi destek vermeliyiz.
Bazı kişileri memnun eden kararlara değil tüm avcı camiasını memnun eden kararlara kararlı bir şekilde gitmeliyiz ve ilerlemeliyiz.

Yunus emre ne güzel demiş; “Gelin tanış olalım, işi kolaylaştıralım. “ Demek ki, fuarda bir araya gelir hepimiz birbirimizi tanır tanışırsak, hep bir beyin ve ağızdan ne istediğimizi belirtirsek, işte işimizi kolaylaştırmanın birinci adımını da atmış oluruz.

Bizim sırtımızdan artık birilerinin geçinmesine dur diyelim. Yeteri kadar, hak hukuk kisvesi ile üzerimize çok gelindi.
Bunun için yapılması gereken, birimiz hepimiz için, hepimizin de birimiz için mücadelede kararlı olduğumuz günü belirtmek için toplanacağımız fuarda asla fikirlerimizi söylemeden çekinmeyeceğiz.
Hakkımızı nereye kadar aramamız gerekiyorsa oraya kadar hep birlikte arayacağız, yorulana dek mücadelemizi bırakmayacağız. Ölene dekte ülkemiz de avcılığımızı yapacağız.

Biz bu ülkeyi kolay bulmadık. Bize ait olan doğayı yine biz avcılar koruyoruz ve koruyacağız.
Fuara hepimiz gelerek, avcılığı yaşam felsefesi olarak kabul etmiş en büyük topluluk olarak ta damgamızı vuracağız.
Avcı topluluğu olarak biz kimseyi kendimize rakip almıyoruz. Bizi de birileri kendilerine rakip, görmesinler.
Değerli avcı dostlar, biz haksızlığa, adaletsizliğe ve ayırımcılığa karşıyız. Bunun için de tuz tanesi kadar üzerimize ne düşüyorsa, yapmalıyız yaptırmalıyız. Artık geçmişimizi irdelemenin bir mantığı yok. Artık önümüzde ki günlerde ne yapabileceğimize ve kanunlarda nelerin değişiklik yapılması gerekliliğine bakalım.

Ve bunun için tüm bilgiye, fikre sahip dostlarımızın ayırım gözetmeksizin, konuşmasını, gerekirse tartışmasını istiyorum. Birbirlerimizin yaptıkları hataları düzeltelim. Düzeltelim ki doğru fikirleri kabul etmekten kaçınmayalım.
Şunu asla unutmayalım, birbirlerimize düşürülerek düşman olduğumuz ve kin tuttuğumuz zaman hiç bir şeyi başaramayız. Böl parçala yönet anlayışında olanların oyunlarına düşmeyelim. Şayet o oyuna düşersek, işte o zaman ayırımcılık ortaya çıkar ve parası olan avlanır. Parası olmayan da kaçak avlanır.

Avbis’in içeriğini Türkiye’de ki avcılarımızın birçoğu bilmemektedir. Bunun açıklamasını ve doğru bilgilendirmesini yapma görevi önce avcı derneklerine, federasyonlara ve konfederasyona düşmektedir.
Bizlere avbis’in ve kotalı avcılığın kabulü için ısrarla baskı yapıldığı sürece, bizlerinde kaçak avcıdan farkımız kalmayacak ve zaman içerisinde onlar gibi olacağız.

Eğer DKMP tarafından düşünülen avbis ve kotalı avcılık uygulaması yapılmazsa, belgeli avcı avını kanunlar ölçüsünde yaptığı gibi, hakkını yedirmemek için de, belgesizin en büyük takipçisi olacaktır.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na şu atasözünü söylemeden geçemeyeceğim. “Kör Allaha nasıl bakarsa, Allah’ta köre öyle bakarmış.” Yani sizler avcılara nasıl bakarsanız, avcılar da size öyle bakar.
Umarım, yanlış uygulamalarınız yüzünden, avcı topluluğu ile görevlilerinizi karşı, karşıya getirmezsiniz.
Şunu sakın unutmayalım ki baskılarla, tek taraflı yaptırımlarla bir yere varılamaz.