Arkadaşlarımız çok güzel bilgiler paylaşmışlar, çok faydalı buldum. Ben de bir kaç şey paylaşmak isterim.
1-Eğer Huğlunun ne yaptığı dahi biz avcılar tarafından bu kadar paylaşıldı ve kafa yoruldu ise bu o üreticinin bir yerde olduğunu gösterir sıfırda değil.
2-Huğlu markası ülkemizin dünyada tanınan ender markalarından biridir. Uluslararası düzeyde de sektörde tanınır ve bilinir.
3-Hemen hepimiz yerli kullanıcılar olarak Huğlu kullanmışız veya bir yakınımız mutlaka kullanmıştır. Çoğumuzun evinde bir Huğlu vardır.
4-Akus Akdaş vs Huğlu kooperatifinin birikimi ve üreticilerinden doğmuştur. Gökten inmemiştir.
5-Bir ülkede meydana gelen, üretilen her şey, kural olarak o ülkenin sosyal, ekonomik,kültürel, tarihsel vb birikimleri ile o ülke halkının genel talep eğilimleri kadardır. Silah imalatı da bunun dışında değildir. Ülkemiz avcısı her şeye layıktır demekle her şeye layık olunmuyor. Avlaklarında av kalmamış, avcılık temel etik ve değerlerine sahip insanların parmakla gösterildiği bir ülkede, talep ne ise üreticiler de o talebin ürünüdür. 300 TL ye otomatik 450TL ye süperpoze alacaksan üretici ne yapsın. Üretecek otomatiği satacak. Adam avcı değil ki tüfek tüfek olsun. Benim çocukluğumda av tüfeği sahibi olmak bir marifetti. Tüfek kıymetli idi. Kimde ne varsa bilinirdi.
6- Bu talep eğiliminde huğlunun nerede olduğunu söylemek gerekirse, Türkiye 1. liginin üst sıralarında.
7-Bu genel saptamalardan sonra 2015 modellerine gelirsek ve resimlerden gördüğüm doğruysa ne yazık ki tam bir görsel felaketle karşı karşıyayız. İnanın klasik huğlu modelleri çok daha güzel.
8-Huğlunun standart modelleri fiyat kalite bareminde ağırlıkları biraz azaltılsa biraz da işçilikleri arttırılsa ülkemiz avcısının genel talebini karşılamaya devam eder diye düşünüyorum.
9-Peki kaliteli tüfek talebi ne olacak? derseniz. Ben Huğlunun bir kaç gravür ve ağaç kalitesi arttırmadan ibaret olan özel silahlarının hiç özel olmadığını düşünüyorum. Hatta övünerek bu silahların kalite olarak diğerlerinden farkı olmadığını! kendileri söylüyorlar.
10-Ne yapılmalı? En iyi ustalardan özel bir birim kurularak üst segment ve özel imalat silahlar üretilmeli. Burası genç yetenekler içinde kurmay okulu olmalı Nasıl?
a- Bu silahlar için özel çelik ithal edilmeli.
b-En iyi honlama makinaları getirilmeli.
c-Süratle sürme boya ve kromsuz namlulara dönülmeli. (Krom kaplama namlu boyası dünyada yok, sürme boya demek doğru düzgün zemin tesviyesi, Kromsuz namlu da benim çeliğim
adam gibi çelik demektir demektir. )
d-Namlu bitiştirmeleri, bantlar, sok verilmesi vs her işçilik tam hakkı ile yapılmalı.
e-Kubuzlar sementasyona tabi tutulmalı. Krom kaplama başlık teknolojisi çoktan tarih oldu.
f-Gravür sanattır ama mevcut gravürcülerimiz teşvikle geliştirilmeli yeni yetenekler aranmalı.
e-El işçiliği kundaklar yapılmalı. Huğluda dünya çapında kundak ustaları var ve yenileri de pekiala yetiştirilir.
f-Yeni daha hızlı ve kusursuz tasarım, mekanızma ve kilit sistemleri üzerinde çalışılmalı.
g-Bu imalatların parası da hakkı ile tüketiciden alınmalı.
11- Huğlu Koop yapısı itibari ile ortaklardan oluştuğundan, ortaklar üst yönetimi belirlediğinden, orada herkese becerisine tam bakılmadan iş verilmek gerekiyor. Herkes patron yani. O zamanda standart bir imalat ortaya çıkmıyor. Çok farklı kalitede huğlular mevcut. Siparişte şans işi. Bu yapı değişmezse reform zor gelir.
12-Tüm bunlara rağmen dışa bağımlı değiliz. Hatta ihracat gücümüz var. Her ne yapılacaksa bu yine huğludan (kasaba olarak söyledim) olacak. Son 40 yılda nerelerden nerelere gelindi. Daha iyilere de gidilecek.
13- Yazılacak çok şey var ama şimdilik bu kadar yeter sanırım. Hem nalına hem mıhına.