bende diyorum kulaklarım bir çınlıyor bir çınlıyor... biri beni anıyor...
demek senmişsin...
o nasıl sıklık yaw? ben bile takılır derken böylesini kastetmemiştim.
Kadir olum öyle yerlere kendini sokma domuz filan yatıyordur.
direk deplasmana atmış olursun kendini, hiç olmazsa girmeden
2 el havaya silah atta gir.
taktik dipciğin anlık hareketlere engel olduğunu bende bizzat yaşadım.
ama senin kadar değil.
artık yöntemim şu montu çıkarıyorum tüfeğin içindeki fişeği çıkarıyorum (pek huyum değildir
namluda fişek tutmak ama varsa çıkarıyorum şarjör dolu tabi pompalı olunca kolay yükleniyor)
tüfeği çapraz namlu aşağı bakacak şekilde asıyorum montu tekrar üzerime
giyiyorum. ama yol almak için. birşey fırlasa ateş edecek durumum olmuyor.
çok zor durumda namlu ayaklarıma baktığı için tüfeği kasık hizasından döndürerek
ateş edersin tabi hiç başıma gelmedi ateş edilip edilemeyeceğini denemedim. mantıken olur gibi
düşündüğüm için tüfeği namlu aşağı asıyorum. birde içine çer çöp girmiyor böylece
ama ucuna dikkat edecen bu seferde sağa sola çarpma riski oluyor.
ben evvelki sene bir sıklığa girdim. ordan git yok burdan git yok. ben neredeyim
kuzey nere araba nerede yusuuuuf yusuuuuffff 3 saatten fazla sürdü çıkmam
bazı yerlerden hiç geçilmiyor. Neyse çıktım da orada ölecem sandımdı. çıktım yarım
saate hava iyice karardı. yaw birde domuz filan değilde köpekler vardı. köye yakınım
ama köy nerede kestiremiyorum. hala hatırladıkça gülerim yusuuuuf yusuuuuuf.
o günün hasılatı 1 adet çulluktu o gün bu gün çulluğa gitmem.
köpeksiz zor oluyor çulluk avı.