Elbette, metalürji, malzeme, malzeme mukavemeti , malzeme işleme teknikleri sonuçta ürünün iş planının parçaları..
Ancak burada, ar-ge denilince birim ürün başına maliyetleri yüksek olan ve daha butik çalışan firmalarla, daha seri üretim yaparak daha düşük maliyetli ürünleri daha fazla adette satan firmalar arasında farklar olduğunu da belirtmek lazım.
Seri üretim yaparak daha düşük maliyetli ürünleri daha fazla adette satmaya ihtiyacı olan firmalar, pazarlamaya daha fazla ihtiyaç duyarlar zira maliyetler ve fiyatlar düştükçe rakip ve rekabet artar... Kurumun pazarlama ihtiyaçları doğrultusunda da , ar-ge birimlerine daha fazla yük biner ve çalışmanın fonksiyonel ve teknik reel katma değerinin yüksek olup olmamasına bakılmaksızın, pazarlamanın talepleri doğrultusunda, birim zamanda daha fazla şey "icat!" etme ihtiyacı doğar.. Bu da sıkça İtalyan firmalarında ve bunlarla rekabet etmeye çalışan firmalarda, neredeyse her yıl yeni bir "icat! olarak tüketicilerin karşısına çıkar. (tribore, backbored, power bilmemne , steelium, steelium + steelium pro +++, crio, crio+ clio++ vs)
Bu sektörde, İngiliz ve Alman üreticilerde birim zamanda daha az icat! çıktığını görüyoruz, bu üreticiler daha tutucular, geliştirdikleri sistemleri daha uzun, çok daha uzun senelerde geliştirip, çok daha uzun senelerde tüketiyorlar. (Aslında müşteriler tüketiyor.)
Pazarlama tarafına, bir Beretta kadar bütçe ayırmıyorlar, zira Beretta'nın miktarsal arzını sağlayabilecek kapasiteleri de yoktur.
Bunlar tabii ki ticari kararlar; daha butik üretim, daha fazla prestij ve kalite ile daha az gelir mi? Daha seri üretim, daha az prestij ve kalite ile daha fazla gelir mi? Kurumun stratejik vizyonuna uygun olarak alınması gereken kararlar bunlar.
Bir de bunların hiç birine uymayan yerli sanayiimiz var, yerli sanayiimizin kategori yönetimini ve sınıflandırmasını, yukarıdaki kadar kolay yapamıyorum.
Acaba bu firmalar malzeme üzerine de ar-ge yapıyolar mıdır? Bilmiyorum da ondan merak ettim. Yani üretim tekniği değil de, farklı bir metalden üretmek gibi..