hocam valla bizim tv de film bile izlemiyoruz. bir haberlere bakıyoruz hanım bakar genelde
aklımız çıkıyor çocuk etkilenecek diye. sabahtan akşama kadar
televizyonda pepee, niloya, itfaiyeci sam, can, dönüp dönüp duruyor.
çocuklar için gerçekten çok kaliteli programlar yapabilen tv kanalları
reyting için büyüklere abuk subuk programlar yapıyorlar.
ben anlamıyorum.
bu nedir yaw behlül bihteri kerkmiş, Süleymanın hareminde ne dönmüş,
şu sanatçı bununla yakalanmış, o bununla basılmış, türkücü kendisine abuk subuk şeyler
söyleyen başka bir türkücü için basın açıklaması yapmış karının teki eniştesi ile
yatmış adamın biri baldızından çocuk yapmış genç anasını bıçaklamış.... ne önemli ne yerinde bir program
soruyorum yurdumda neler dönüyor sorusunun cevabı bumu? yurttan kasıt bumu?
e tabi insanlar bunları izlemek istiyorlar. onları kafalarındaki yurtları o kadar...
eskiden belgeseller filan vardı oturur izlerdim şimdi onlar bile az ve denk gelirse.
artık takip etmek yerine seçip izleyen (internetten) bir toplum oluyoruz.
bu kısım bana daha güzel geliyor (internet bağımlılığı artıyor belki ama)
açıyorum googleye günün haberleri diyip okuyup izliyorum
günün yorumları diyip okuyorum
belgesel diyip internet deryasında belgesel seçip izliyorum yada film .
başka türlü olmuyor.
tv de spor kültürü bile değişti biz futbol valeybol basketbol izlerdik
artistik olimpik patinaj kış olimpiyatlarını filan izlerdik
şimdiki nesil spor diye ringde birbirini showla karışık parçalayanları
izliyor (Amerikan güreşi)
buna ramen kim ne isterse onu izlesin demekten başka bişey diyemiyorum.
eğitici program vardı bizmi izlemedik derler diye korkarım.
benim derdim yeni nesil biraz özendirerek biraz etkileyerek biraz elinden tutup göstererek
iyi doğru dürüst sağlıklı şeylere yönlendirmiyoruz. onların bizim her hareketimizi kopyaladığından
haberimiz bile yok.
eleştirmekse birlikte eleştirelim. doğru şekilde her eleştirinin yerini bulacağını düşünüyorum.
ama allah aşkına onun sapı bunun kökü domuzun eti şeklinde olmaz bu. önce daha çok zamanımızı
kendimizde daha çok yer işgal edenlerden başlamamız lazım. domuzun etini 72 milyondan kaç kişi
gördü kanuninin hareminde dönenleri kaç kişi gördü meselesi. kalite gerçekten bozuluyor.
birazda ben bunun iktidardan kaynaklandığını düşünüyorum. kanalları boğarsanız sonuçta bu bir işletme
kendine insanların izleyeceği elbet birşeyler bulur. para kazanması ayakta kalması gerek her zaman tepsiye koyacak şeyleri vardır.
haberler bile haber değil artık. onu yayınlama bunu yayınlama 30 dakikayı 5 dakikada kesmeyeceğine göre
araştırmacı haberciler oldu paparazzi haberciler bir çoğu ya döndü ya kovuldu kovulmak zorunda bırakıldı
genel yayın yönetmenleri değiştirilmek zorunda bırakıldı ohhhh çok güzel oldu.
bir TRT miz vardı halit kıvançlı, cenk koraylı, orhan boranlı, gülgün feymanlı, ali kırcalı, uğur Dündarlı, levent özçelikli....
biz zevkle izlerdik türkçeyi bilen diksiyonu düzgün konuşması ile mest eden, her ne kadar sansürde olsa yine konuşulan birşeyler vardı. halk bilinçliydi. sansürün ne olduğu bilinirdi. neyin sansürleneceğide bilinirdi.
55 milyon aynı anda heyecanlanır aynı anda güler aynı anda üzülür aynı anda birbirimize çay söyler çata çat tartışırdık
biz liseye giderken bakanların hepsini bilirdik şimdi sokaktan çevir sor bakalım liselileri şu bakanın bu bakanın
adı ne diye bileceklermi. onu bırak büyüklere sor ben dahil. spikerler bile programda halkın huzuruna çıkarken ceketlerinin önlerini iliklerlerdi rahat oturamazlardı bakın şimdi programlara siyasetçisinden programcısına herkesin cılkı çıktı yayıl babam yayıl
onları oraya kimin getirdiğini unuttular, getirenlerin kendilerini unuttuğu gibi
ot toplum olduk çıktık. bizim bediha Akartürklerimiz özay gönlümlerimiz..... vardı sanatçı diye
kendisini dinleyenlere gönül borcu olduğunu hisseden sağda solda yanlış görünmekten korkan şimdi yerlerini sanatçı demiyorum popçular aldı. toplumun kendisini örnek aldığını unutan...
eskilerin yerlerine yenilerini koyamadılar ya ellerinden kaçırdılar yok oldu gitti. geçmiş olsun...
peki sorarım sana 72-55=17 milyon gencini nasıl yetiştirdin türkiye...
şimdi izlenen bir av kanalı. av kanalında avlanma ve avlanın yenmesinden doğal bir şey olamaz.
spor kanalında da spordan başka bişey pek olmaz. sex kanalında da 2 politikacı tartışmaz.
insanların ne kanalı olduğuna ve ne yayınladığına dikkat ederek eleştirmekte gerekir.
eminimki av kanalına bizden çok hayvan severlerden daha çok eleştiri geliyordur.
anlatamazsınki avcı hayvan düşmanı değildiri. herkesi aynı anda memnun etmek imkaansız.
pekte bir şey beklememek lazım sanatçı sanatçı değil, siyasetçi siyasetçi değil, haberci haberci değil,
spiker spiker değil, yayınlayan ot izleyen ot (meclisten dışarı) bilinçli değil. avcıda avcı olmayınca kusura bakmayın ama
domuzun fletosu hiç umrumda değil.....
bir bizimkiler dizisi vardı hatırlarmısınız. orada cemil karakteri vardı. ayyaş tiplemesi. elinde bira şişesi ile çıkardı pencereye. peki sorarım hiç içerken gördünüzmü. gerek varmı? göremezsiniz. saygının sınırı belli idi. geri kalan kısmını
gerçekçi göstermeye gerek yoktu o kadar tiatral gerçek insanlara yeterdi. insanlar gerçeklerin peşine düşmezdi.
servis edilip sunulurdu. şimdi ise insanlar ya sahte gerçeklerle avunuyorlar yada hiç ihtiyacı olmayan gerçeklere yöneltiliyorlar (paparazzi gibi) yada gerçeklerin peşinde koşmak zorunda kalıyorlar koşanlar içinse bilinmesi gereken gerçekler insanlardan ivil ivil saklanır sahte bir gerçeklik gerekli olmayan bir gerçeklik oluşturuluyor. memleketimden ne haberler var türkiye....
körfez savaşını naklen izledin. yani biz izledik. peki dibindeki şehidinden haberdar mısın türkiye. hadi şehidimi göstermiyorsun anasına gidecem yaw anasına fedakarlığı için teşekkür etmeye elini öpmeye bari onu göster ben kime gidecem türkiye...bir onurumuz bir türklük gururumuz vardı bu ülke bizimdi aç gezerdik kuyruğumuz dik gezerdik. şimdi bu ülke kimin kimlerle paylaşıyorsun sorarım sana. şimdi dövün haline yan türkiye...
biz zorda olsa bu milletin fedakarlıklarıyla canlarıyla sağcısı solcusu radikali alevisi... kahvede sarılarak tartışmayı öğrendik
yeni neslin rengini bile belli etmekten korkuyor içinde korku var gençlerin ödlek yaşamasına izinmi vereceksin içinden korkularını söküp alabilecekmisin türkiye ... gençlerin savunacak elinde ne kaldı türkiye...
biz öğretmenlerimizden korkardık çekinirdik 2. anne baba gibi görürdük ağzından kötü bir söz çıktımı alınırdık.
evdekilere söyleyemezdik birde onlar kızacak öğretmenini niye üzdün diye şimdi bakıyorum öğrenciler
öğretmenleriyle ense tokat g. parmak konuşuyor, veliler çocuklarını kimlere emanet ettiğinden habersiz
sürekli öğretmenleri yargılıyor, öğretmenler birçok yasa kural olgu altında ezilmiş çocuklara nasıl davranacağını
bilemiyor. bana öğretmenim bir haklı tokat attımı anneme söylediğim zaman bide annemden dayak yiyeceğimi bilirdim
şimdi öğretmeni dövmeye gidiyorlar, bizim din kültürü ve ahlak bilgisi dersimiz vardı oldu din dersi bizim
bir eğitim ve öğretim yılımız vardı oldu öğretim yılı (ne öğrettikleri bile belli değil müfredatları yapmış milli eğitim çorba fasalit fusalit şeylerle doldurmuş ot toplum yetiştirecek ya)...
lütfen önce herkes önce bir kendini eleştirsin. öz eleştirimiz ve değerlerimiz bizden çalınmış durumda... çalınırken neredeydin türkiye bir domuzun peşine düştün.... bilmez misin bunu bu hale sen getirdin...birşeyler bu ülkede değişirken sesin çıkmadıda şimdi değişime ayak uyduramadın diyemi sesin çıkıyor.kusura bakma geç kaldın şimdi eleştirmeye hiç hakkın yok izleme gitsin çevir kanalı... bir baba oğlunun karşısında sigara içmesine bacak bacak üstüne atmasına izin verdimi bir daha tavizi geri alamaz kim baba kim evlat dışarıdan baktımı belli olmayınca hiç baba alınmasın evladın bir suçu yok. sen tavizini çoktan verdin türkiye. şimdi alınmaya hakkın yok.
kusura bakmayın yazasım geldi gerekli gereksiz yazdım.
kimse üzerine alınmasın herkes üzerine alınsın. çok mu politik oldu devir bunu gerektiriyor.