Emre Bey; çok özel değilse, fabrikadan neden ayrıldığınızı öğrenebilir miyiz? Sadec soruyorum, niyetim itham falan değil. Zira,ne Girsan marka birtüfeğim, ne de bu firmayla, diğer bazı firmalarla olduğu üzere, teknik bilgi alışverişi amacıyla, ismini bile hatırlayamadığım yetkililerle yapılan telefon görüşmelerim dışında bir ilişkim var. Ancak, farklı gramajda barut-saçma no- taban metali yapısı-kapsül-kovan malzemesi gibi çeşitlendirmelerle,farklı coğrafi ve meteorolojik değişkenlerde yapılması gereken bir test yerine, toplam süresi belli olmayan video çekimlerinden, bir tüfeğin sağlıklı çalıştığı,diğer tüfeğin tutukluk yaptığı kesitler alarak bir markaya iyi ya da kötü denilebilmesi çok gerçekçi ve hakkaniyetli olmaz kanaatindeyim.
Bir grup arkadaşımla birlikte, bu markanın da içinde olduğu pek çok yerli marka için kapsamlı bir inceleme çalışması hazırlıyoruz.Girsan MC 312 ve Tulip modellerini bayide detaylı bir şekilde inceledim. Girsan'ın her iki modeline de baktığımızda, kaliteli malzeme ve yüzey işçiliği ile farklı, dinamik hatlar hemen göze çarpan noktalardı. Tulip modelinde, şimdiye kadar görmediğim bir şey dikkat çekiciydi; namluyu şarjör borusu üzerinde sabitleyen halka bu tüfekte yok! Biraz açarsak; yarı otomatik tüfeklerde görmeye alıştığımız namlu altında bulunan halka yerine, sadece, diğer markaların pek çoğunda bu halkayı namluya sabitlemeye yarayan, bu halkaya zemin oluşturan platform veya takoz diye adlandırabileceğimiz parça mevcut.Bu parça aracılığıyla namlu ile el kundağını birleştirmek için için el kundağı iç yan çeperlerine ince kanallar açılmış. Namlu kepi kasa içerisine oturtulduktan sonra el kundağını şarjör borusuna yerleştirirken, bu takoz kanallara oturuyor, sonra da şarjör tapasını takıyorsunuz. Anlatım karışık gibi görünse de, gördüğünüzde anlayacağınız üzere çok basit bir uygulama. Farklı olmak düşüncesiyle yapılmış olabileceği dışında hiçbir sebep ya da faydasını bulamadığımı da belirteyim.Sağlıcakla...