Mücahit Bey,
Yanlış anlaşılma var sanırım. mm'nin onda birlik dilimlerindeki daralmanın ya da farkın çok önemli farklar yaratacağını yazdık yukarıda. Önemsiz olur mu? Bazı arkadaşlar hızlıca okudukları için belki yanlış anlamış olabilirler, siz de bir kere daha okursanız söylenenleri göreceksiniz.
Önemsiz olan kısım şu: Bahsi geçen patlama basıncında, tapanın onda bir kaç mm'lik farkta
namlu duvarıyla yapacağı fazladan sürtünme miktarının yani logaritmik şekilde artan barut gazı basıncı karşısında gösterebileceği mukavemet farkının yok sayılabilecek kadar düşük olacağı.
Daha sade ifadesiyle: tapa namlu duvarına sürtünerek mühimmatın hızını kesemez. Ayrıca çok eski tüfeklerdeki çok dar çap üretiminin sebebi barut teknolojisi değil, tapa teknolojisi. Görüştüğüm tüm İngiliz üreticiler bunu teyit ettiler. Holland&Holland ve Purdey de bunların arasında.
Olabilir, benim teyidime güvenmeyebilirsiniz, anlayışla karşılarım, ama zaten benden önce teyit edenler de varmış ve kitaplarına da yazmışlar
Bob Brister, Gough Thomas, Vic Venters bunlardan bir kaçı.
Bir kaç tanesinin resmini çekip koyuyorum, daha fazlası da var ama bunların tamamında yukarıda yazdıklarımın teyidini bulabilirsiniz. Çok eski üretimlerdeki çok dar çapın sebebi barut değil, tapa teknolojisi, tapanın yeterince sürtünemeyeceği, yeterince sıyırma vazifesi yapamayacağı kaygısı.
Bunları çoğu kişinin okumaya imkanı ya da vakti olmayabilir. Ben hazır okumuşken naçizane aktarıyorum.
Tartışarak, doğru olanı bulabiliriz elbet herkes buluyorsa biz de buluruz. Ben bir çok kez yanıldığımı, düşündüğümün öngördüğümün doğru olmadığını görmüşlüğüm var geçmişte. İlk okuduğumda şok olup, sabırsızlıkla atışa gidip test ettiğimde "vay arkadaş" dediğim az değil. Sürekli doğruyu bulmaya çalışıyoruz, dünyayı kurtaracağımızdan değil, bu işten keyif aldığımız için. Dolayısıyla , kırmaya, kırılmaya , gerilmeye değmez biliyorsunuz.
Selamlar...