Tamam, şimdi gördüm. Mike Yardley, konusunda isim yapmış bir adam. Söylediklerine, görüşlerine saygı duymak lazım ama burada da "temel, sıkça görülen / tercih edilen, jenerik bir tasarım" anlamında bir ifade kullanmış.
Arkadaşlar, şunu sanıyorum hepimiz biliyoruzdur, yukarıda resimleri bulunan Krieghoff tüfeklerin namlularını üretebilen yerli üreticimiz yok. Üretebilecek yerli üreticimiz de yok. Peki ne zaman bu tüfeklerin kalitesinde namlu üretebilecek yerli üreticilerimiz? Çok çok büyük ihtimalle bu forumu şu anda okuyan kimsenin ömrü yetmeyecek bunu görmeye... Krieghoff konusu olduğu için karşılaştırma bu üst düzey tüfekle yapılıyor...Ha unutmadan söyleyeyim, Krieghoff da bu namluları kendisi üretmiyor
O da Merkel'den alıyor, tıpkı bir çok Avrupa'lı üreticinin namlularını Merkel'den aldığı gibi
"Kaliteli" namlu üretmek çok maliyetli, çok zor bir iş. Bu seviyede namlu üretebilmek için öncelikle iyi bir insan kaynağına ihtiyacınız var. Daha sonra , yatırımı çok pahalı olan ve Avrupa'da dahi bir çok üreticinin elinde olmayan bir makine parkına ihtiyacınız var. Bu maliyeti karşılayabilecek bir finansmana ve bu maliyetlerdeki tüfeği satabileceğiniz bir pazara ihtiyacınız var.
Önce insan kaynağından başlayayım kısaca... Kaç tane üreticimiz (en iyi yerliler deyince aklınıza gelen bir kaç üretici de dahil) konusunun uzmanı mühendis çalıştırabiliyor üretim hatlarında ? Ancak firmanın sahipleri, ortakları vs mühendis olduğunu görüyoruz bizde
Çalıştırsa bile, Türkiye'de (maalesef) kaliteli mühendis yetişebiliyor mu ki? Örneğin ODTÜ Makine Mühendisliğini çok iyi dereceyle bitirmiş bir makine mühendisinin yanında Akışkanlar Mekaniği (Fluid Mechanics) konusunda ukalalık yapabiliyorum ve bana ne cevap verebiliyor ne de karşılık verebiliyor. Aramızdaki samimiyetten dolayı, olayı her defasında tatlıya bağlayabiliyoruz ancak ülkenin en önde gelen teknik üniversitelerinden birini çok iyi bir dereceyle bitirmiş bir mühendis bu şekilde mezun oluyorken, çatladıkapı üniversitesi mezunu bir mühendis ne verebilir ? Bu verimlilikte bir mühendisi istihdam etmenin maliyetine nasıl ve ne için katlansın yerli üretici ?
Gelelim makine parkına... Bakın, hayranlıkla gravürlerini izlediğimiz Krieghoff bile , namlularını kendi üretmiyor, Merkel'den alıyor. Merkel , bizim en tepedeki yerli üreticilerimizin hepsinin (aklınıza gelen üreticilerimizden bahsediyorum evet, hepsinin) bir araya gelse bile yapamayacağı büyüklükte bir yatırımı yapmış, bu seviyede bir makine parkına sahip. Bir çok üreticiye namlu satıyor. Avrupa'da bile bu seviyede bir yatırımı yapabilen kaç firma var?
Diyelim ki, Avrupa'dan en iyi mühendisi getirdiniz, Almanya'dan da en iyi makine parkını.. Yani aslında çoktan battınız ama yine de devam etmeyi isteyecek kadar akli dengenizi yitirdiniz diyelim
Şimdi bu çok pahalı "Türk malı tüfeği" satacak pazar bulmanız lazım
Bence böyle bir çılgınlığı bir yerli yatırımcı yapsa dahi, tüfeğin maliyetlerinden dolayı oluşan satış fiyatını önüne rapor olarak koyduklarında muhtemelen şöyle der : "abicim yerli tüfeğe bu kadar para verilir mi yaa"
Çok fazla bilinmez, mesela Renault, dünyanın en üst düzey otomotiv teknolojisine sahip bir kaç üreticiden biridir, hatta öyle ki, elindeki teknolojiyle Audi A8 kalitesinde araba üretebilir. Ancak kim 500.000 TL'sini bir Renault otomobile verir ? Renault'nun CEO'su bile muhtemelen vermez
Bu örneği, pazar konusundaki sıkıntıyı anlatabilmek için verdim.
Yerlilerden daha iyisini bekliyoruz ancak beklentiyi çok yüksek tutmadan daha iyisini istemek daha makul bence...
Mesela sidelock tüfek üretti yerli bir firmamız. Ama mesela, o kubuzun fazlalıklarını , ağırlık sorununu halledebilmeli artık. Ne bileyim, 12 Çap için ürettiği kubuzu aynen 20 Çap için de kullanmamalı.. Küçük çap için daha da hafif bir kubuz tasarlayabilmeli.. Sidelock kilidinin kundak yüzüne oturtulması işini daha iyi yapabilmeli. Bir demibloc namlu üretebilmeli.. Namlu malzemesi kalitesini yükseltmeli, özellikle namlu içinde toleranslarını düşürerek daha özenli bir namlu üretmeli.. vs vs vs..
Bunları, teker teker üreticilere yüklemek ve insiyatifi de üreticilere vermek de çok doğru değil bence.. Ülkenin , genel endüstriyel standardizasyon sorunu var.. Standardizasyon sorunu daha büyük bir sorun. Bir kaç yılda halledilebilecek bir şey de değil.
Dolayısıyla, parası olan Avrupa tüfek alıyor, daha çok parası olan Avrupa "fine guns", "best guns" falan alıyor... Alanı da anlayışla karşılamak lazım. Yerli üreticiden beklentiyi de daha makul seviyelerde tutmak lazım. Ülkede sidelock tüfeği bir tek üretici üretebiliyorken ve bu üretici bunu üreteli daha sayılı yıllar olmuşken, bu tüfeğin şurasını burasını Holland & Holland bir tüfekle karşılaştırmak, hem yerli üretici için haksızlık, hem de Holland & Holland için haksızlık