SARI ÖKÜZÜ VERMEYECEKTİN...
Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.
"SUÇ HEP O SARI ÖKÜZ''DE..."
Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
"Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."
Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz''ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.
"AFERİN SİZİ KUTLARIZ!"
Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk''u istemişler:
"Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim."
Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk''u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.
"NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?"
Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar.
Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine, "Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük" diye sormuş.
Boz Öküz, Benekli Öküz''ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli "Biz" demiş, "Sarı Öküz''ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı.."
Yukarıda ki kıssadan hisse yazı, tam da bu gün geldiğimiz durumun özeti. Yıllardır Avcılardan, avcılığı yönetenlerden ne isterse almaya alışkın yöneticiler ve onların istediğini vermeye alışkın, bana dokunmayan bin yaşasın hesabı yapan dernek başkanları, avcılar. Sorumlu biziz. Sarı öküzü vermeyecektik.
Yılardan beri bir AB uyum yasası süreci safsatası, kimilerinin yıllardır bu ülkede avcılığı ben yöneteceğim sevdası, cebi kuvvetli olanların özel avlak çabaları. Her kafadan bir ses, kurulan ve yürütülen lobi faaliyetleri.. Silah sanayiinin, fişek üreticilerinin, kısacası avcılar üzerinden para kazanan her kesimin sessizliği. En kötüsü ise sahipsizlik.
Avcılar ve ülke avlakları deneme tahtasına döndü. Ne yapmalı nasıl bu işten kurtulmalı. Avcı dernekleri ve federasyonları amacına uygun kesin ve kati kararlar almalı.. Cevabı duyuyorum, iyide yetkimiz mi var. Bu cevap yanlış. Yaptırım cezaya dayalı değildir. Eğitim esastır, eğitimin olduğu yerde suç oranı düşük, kültür seviyesi yüksektir. Ne yaptık hangi dernek başkanını eğittik. Federasyon başkanları ve konfederasyon olarak bu konuda ki alt yapıyı hazırladık mı? İllere göre, avlanma haritaları ortada. Kimse kendi avlağında başka avcıyı istememiş. Artık eleştirmek istemiyorum.
Devlet avlakları, genel avlaklar, metre kare hesabı avcılık, gereksiz kota uygulamaları, deneme tahtasına bile bu kadar eziyet olmaz. Halimizi anlamayanlara, bir de halimizi anlatamayanlar eklendi. DKMP işin içinden çıkamaz hale geldi. Köşeye sıkıştı. Artık her metodu üzerimizde deniyor. Kontrol mekanizmaları, sıfır. Sırf denetleyemediği için özel avlak işletmecilerini avlak işletmeleri için teşvik yolları arıyor. İlk adımlar atılmaya başlandı. İlk hedef devlet ve genel avlaklar ile avcı AVBİS sistemine zorlanacak. Tüfeği alıp ava çıkarım işleri bitiriliyor. Sisteme giriş yapmadan ava çıkamayacaksınız. Kırklareli DKMP şube müdürünün basın açıklaması;^^ İlin sadece %15 lik kısmını ava açacağım, diğer alanları kara avcılığına tamamen kapalı olacak ^^ yönünde sebebi denetleme sıkıntısı. Çankırı Türkiye de avlaklarını tamamlayan ilk il olduğu için DKMPden Cemal Akcan, Çankırı şube müdürünü kutluyor.
Peki ne yapılıyor.
DKMP, Amerika ve Kanada modelini uygulayacak. Nedir bu model; İsteyen avcı istediği kadar sistemden izin alarak ava çıkabilir, hatta özel avlaklarda da istediği gibi tek kuruş para ödemeden avlanır. Özel avlak deyince aklınıza, sülün, keklik salınan avlaklar gelmesin sadece, göller de özelleşiyor yani göçmen kuşların uğrak noktası neresi varsa… Siz buralarda bedava avlanmayacaksınız. Ava gittiğiniz her gün için size devletin ya da DKMP nin biçtiği rayiç fiyat üzerinden, yılsonunda vergi tahakkuk edecek. 100 av günü avlan istersen ama yılsonu çıkacak vergi miktarı, avın türüne göre canını yaka bilir. Ördek ayrı, çulluk ayrı, keklik ayrı, bıldırcın ayrı fiyatlandırılabilir. Hani şu değiştirilmek istenen kanun var ya avcılık ücretleri ile ilgili ucu açık olan ^^Avın türüne göre ücretlendirilmesi ^^tam da bu nokta için hesaplanmış demek ki. Boş eleştirmemişiz bu yapılmak istenen kanun değişikliğini. Bu arada özel avlaklar içinde, devlet teşvik için şöyle diyor. Siz özel avlakta hiçbir bedel ödemeden avlanın. Ben özel avlak işletmecisinin parasını peşin olarak hesabına geçireceğim. İşletme sahibi kardeşim, sen korkma nereyi istersen al kardeşim nasıl olsa ^^müşteri hazır, paran peşine^^ getiriyor. Al takke, ver külah. Kısaca paran varsa avlan dönemine çok az kaldı. Milat belli 2015 sonu 2016 başı.
Amerika modeli, Kanada modeli bize adapte edilmeye çalışılırken ekonomik anlamda, kültürel anlamda, sosyal anlamda hangi araştırma yapılmıştır. Cevap yok. Uygunluk yok ama çözümsüzlük içinde ancak bu kadar. Kopyala yapıştır bile doğru yapılmıyor.
Nerede kaybettik bu savaşı dememek için; Avcılar olarak artık şapkamızı önümüze koymalı. Bu duruma dur demeliyiz .Sarı öküzü vermeyip sahip çıkacağız.Aksi takdir de kaçınılmaz sona 1 var. Ya yaparız….Ya da yaparlar. Yeni sezonda avlanacak yer bulana rasgele…
AVCI SERHAT ÇELEBİOĞLU YAZISI ALINTIDIR...