Benim tüfeğim 71 namlu W&S 912K (Akdaş 312 S'in emsali) namlu iç çap ve şokların AK 212'lerle aynı olduğunu Ömer bey'den daha önce öğrenmiştim.( Yani hem çifte(süperpoze) hem yarı otomatik tüfeklerinde aynı namluları kullanıyorlar.) Keza Ömer bey, patern testinde de şokları rastgele seçtiklerini, test sonundaki açıklamalarında belirtmiş.
Bir kullanıcı olarak, Akdaş süperpoze veya yarı otomatik sahibi avcı arkadaşlarla 2 sezonluk tecrübelerimi paylaşmak isterim.
En çok yaptığım avlar, bıldırcın, keklik ve tavşan avlarıdır.
Bıldırcın'da alt namluya 5 üst namluya 4 şoku taktığımda tam bir bıldırcın tüfeği oluyor. hiç bir bıldırcın parçalanmadı. ( Sabit 1-3 şoklu avrupa tüfeklerimle her sezon 5-10 tane bıldırcın havada kıyma oluyordu.) Zaten Akadaş veya AK 212'nin patern konusunu incelerseniz, dünya standartı 27,4 m.de %59 olarak verilmiş, AK 212 ise 25 m.de %63 patern yapmış. Yani yaklaşık olarak standardı yakalamış.
Ve keklikte ise sabah seansında (keklikler uzak kalktığı için) 1-3, keklikleri pusturduktan sonra cebimde taşıdığım 4 nolu şoku alt göze, alttan çıkan 3 nolu şoku üst göze takıyorum. ( görüldüğü gibi yelek cebinde sadece 4 nolu şoku taşıyarak tüfeğin şok seçiminde önemli değişikliklere gidilebiliniyor.) Sadece kullanacağım şokları ve uygun fişeği tesbit edene kadar yaralı düşen keklik sayısı daha önce keklik avlarında kullandığım 1-3 sabit şoklu Avrupa tüfeklerimden daha fazlaydı. Uygun fişek ve şok kombinasyonunu yakaladıktan sonra bu sorun da ortadan kalktı.
Teknik özellikleri açısından da; çift patlama sorunu yaşamadım. Benim tüfeğim ejektörsüz olduğundan ejektör çalışması durumunu bilmiyorum. Kullandığım yerli tüfekler içerisinde bana ağırlığı en ideal (3250 gram) ve en dengeli tüfek gibi geldi. Ancak benim tüfeğime göre, bayide omuzladığım Akdaş 312 SE modelleri daha ağır gibi geldi. O da ejektör farkından olabilir. RASGELE..