Gönderen Konu: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.  (Okunma sayısı 3592 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Murat YILMAZ 55

  • *
  • İleti: 194
  • Thanked: 111 times
  • Biz Avcıyız, Doğaya Muhtacız...
geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« : 08 Mayıs 2014, 14:50:09 »
Sevgili OĞUZ BAÇAOĞLU abim her anısını yazışında bizi yaşadığımız, hiç unutamayacağımız av anılarımıza götürüyor. Kalp atışımız hızlanıyor, içimize sığmayan o heyecanları  iliklerimizde  hissediyoruz yeniden…
Yaşanılan o heyecanın tarifi, izahı mümkün olmuyor. Avcı olan anlar diyoruz kısaca…
Bende yaşadığı , özlemini duyduğum anlardan birini birazda Oğuz abiye özenerek  :D paylaşmak istedim sizlerle.
2001 yılı sömester  tatilinde Orduda okumuş olduğum öğretmen lisesinden tatil için memleketim Samsun-Çarşambaya gittim. Yaşımdan dolayı o zamanlar sadece Dayımların yanında ava gidiyorum ve son bir yıldır elime tüfekte veriliyor . Ama her avda kollanıyorum :şöyle taşı, böyle at ,o tarafa çevirme, namlunun ucunu kontrol et, yanında yürüyene dikkat et, alçak atma vb. uyarılarla tabiri caizse avcılık eğitimeme devam ediyorum…
O yıl çok güzel bir kar yağdı çarşambaya 80 cm civarı ve çarşambada kar çok güzeldir. Cennet manzarası gibidir bana. Hemen köyde alıyorum soluğu, dayımlar göle gitme hazırlığında tulumlar hazırlanıyor, fişekler kontrol ediliyor üst baş giyiliyor…. Yalvarır gözlerle bakıyorum. Anlıyorlar hemen. Bende gitmek istiyorum.  Ama tulum yok. Fişek yok. Tüfek yok. Bir tek av tutkum ve bana avı sevdiren dayılarım var… İşin en kötü tarafı ise araba geliyor ve arabada hiç yer yok… İstemeye istemeye beni bırakıyorlar … 17 yaşındayım o zamanlar ama çocuk gibi peşlerinden ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Onlar giderken hala lapa lapa kar yağıyor…
Dedemin yanına yukarı çıktığımda dayımın poze duvarda asılı. Dedeme dede bana fişek ver az gezcem ben çulluğa bakcam diyorum. Dedem de nazlanarakta olsa veriyor gizli kilitli dolabından , hiç tükenmeyen  ve hiçbir yerde görmediğim marka av fişeklerinden. Dedemin o dolabı hep kilitliydi bi kere açmıştık dayımla anahtarını bulup, içinde paket paket sigaralar, fişekler, çakılar, çakmaklar….
Üstümü sıkı giyinip çıkıyorum dışarı kar tipi yağıyor. Çok gezilecek yerimde yok Karaağaç ormanları ile ev arası benim av yerim diğer yerler benim için bilinmedik o zamanlar… Kanal kenarından yürüyorum. 5 dakikada bir çulluk kalkıyor önümden ama ben çoğunu görüp öyle heyecanlanıyorum ki tüfeği yüzlemek bile gelmiyor aklıma… 3 . 4. Çulluktan sonra tüfek atmam gerek diye kendime direktif veriyorum ama kalkan çullukların hiçbirine nişan almadığım için hiçbirini vuramıyorum… Önümde orman var. Tüfeği sırtıma taktım gidiyorum.  O zaman ki avda gücümün yettiği karatavukları arayacam yine derken arkamdan kanat sesleri kafamı yukarı kaldırıyorum 200-250 tane  tahtalı kafamın üstünden 20 metre üzerimden geçiyorlar. Tabi ben yine bakakalıyorum… Sonra da yine kendime kızıyorum daha nasıl av bulacam diye… Derken ormana yaklaştıkça  tahtalıların ormana konmuş olduğunu görüyorum… Heyecan içimi kaplıyor. Olduğum yerde eğilip biraz eğilerek gidiyor ardından da en yakın tahtalının bulunduğu ağaca doğru sürüne sürüne yaklaşıyorum. O kadar sessiz sürünüyorum ki  tahtalıların konmuş olduğu ağacın tam altına kadar giriyorum. Tüfeği tam gökyüzüne doğru kaldırıp uzunca süre kezleyip tetiği kesiyorum.  Nişan aldığım tahtalı çaput olup kara gömülüyor. Diğer kuşlar üzerimde uçuşuyor ama ben vurduğum kuşa koşuyorum… O kuş o kadar büyük ve ağır geliyor ki bana. Sevincim heyecanım dorukta, nasıl sevineceğimi şaşırıyorum sevinçten ;D… Daha sağa sola hiç bakmadan direk evin yolunu tutuyorum… Dedem eski avcı, görünce avımı o da ayrı seviniyor benimle. Sonrada dalgasını geçiyor ölümü buldun, çok soğuk bu kaç gündür ölü ki :D diye.
Velhasılı hepimizin yaşadıkları farklı olsa da, avcılıktaki ilk deneyimlerimizdir bize avı sevdiren. Yalnız avladığımız ilk çulluk, başkasının vurduğu ilk tavşanı görmemiz vb. yaşantılardır heyecanımızı körükleyen ,alevlendiren….
Herkese sağlıklı av dolu uzun ömürler dilerim…
Saygılarımla.

Murat YILMAZ
1985 SAMSUN ÇARŞAMBA- Ünye
iş ve meslek danışmanı
 
The following users thanked this post: Hasan AKSU, Fatih COŞKUNÇAY, Halil ARIK, Feyyaz ÇETİN, Şener CANKAT

Çevrimdışı Kadir TANYILDIZI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 675
  • Thanked: 122 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« Yanıtla #1 : 08 Mayıs 2014, 15:08:15 »
güzel anılar murat bey paylaştığınız için teşekkürler.
1993 ERZİNCAN
 

Çevrimdışı Murat YILMAZ 55

  • *
  • İleti: 194
  • Thanked: 111 times
  • Biz Avcıyız, Doğaya Muhtacız...
Ynt: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« Yanıtla #2 : 08 Mayıs 2014, 15:48:33 »
güzel anılar murat bey paylaştığınız için teşekkürler.

teşekkürler kadir bey...
Murat YILMAZ
1985 SAMSUN ÇARŞAMBA- Ünye
iş ve meslek danışmanı
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« Yanıtla #3 : 08 Mayıs 2014, 23:08:32 »
Biz yaşadıklarımızı yazmayan bir toplumuz malesef. Halbuki yazdıklarımızın bizden sonraki nesiller için ne kadar değerli olduğunu bir bilsek. Mesela keşke benim dedelerimden kalma böyle bir kitap olsaydı. Onu dünyalara değişmezdim.
Murat kardeşim, yazdıklarını zevkle okudum. Başkaları tam tekmil ava giderken ama fişek ama yelek, bazen de köpek... mutlaka bir eksikle ava gitmenin ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Çamurlu yerlerde sürüne sürüne kuşa yaklaşmak veya kuş aramak akıllı adamın yapacağı iş değil, lakin yaptık. Eee ne demişler insanın akıllısına savcı, aptalına avcı derler... ;)
Kalemine sağlık Murat kerdeşim zevkle okudum... :) :) :)
 
The following users thanked this post: Fatih COŞKUNÇAY

Çevrimdışı Murat YILMAZ 55

  • *
  • İleti: 194
  • Thanked: 111 times
  • Biz Avcıyız, Doğaya Muhtacız...
Ynt: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« Yanıtla #4 : 09 Mayıs 2014, 08:10:45 »
Biz yaşadıklarımızı yazmayan bir toplumuz malesef. Halbuki yazdıklarımızın bizden sonraki nesiller için ne kadar değerli olduğunu bir bilsek. Mesela keşke benim dedelerimden kalma böyle bir kitap olsaydı. Onu dünyalara değişmezdim.
Murat kardeşim, yazdıklarını zevkle okudum. Başkaları tam tekmil ava giderken ama fişek ama yelek, bazen de köpek... mutlaka bir eksikle ava gitmenin ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Çamurlu yerlerde sürüne sürüne kuşa yaklaşmak veya kuş aramak akıllı adamın yapacağı iş değil, lakin yaptık. Eee ne demişler insanın akıllısına savcı, aptalına avcı derler... ;)
Kalemine sağlık Murat kerdeşim zevkle okudum... :) :) :)

çok teşekkür ederim oğuz abi. sen yazdıklarınla öyle güzel yer ettinki aklımda, sanki beraber ava gittiğim, huyunu suyunu bildiğim avcı abilerimden biriside sensin.:)
sağlıcakla kal abi.
Murat YILMAZ
1985 SAMSUN ÇARŞAMBA- Ünye
iş ve meslek danışmanı
 

Çevrimdışı Halil ARIK

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1250
  • Thanked: 52 times
Ynt: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« Yanıtla #5 : 15 Şubat 2015, 04:14:48 »
elinize sağlık zevkle okudum
halil arık
1984 afyonkarahisar
5464458072
Türk`ü,Türklüğü,Vatanı sevmek faşistlikse, Hitler yanımızda komünist kalır..
 

Çevrimdışı Turgut ÇETİN

  • *
  • İleti: 43
  • Thanked: 18 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« Yanıtla #6 : 10 Aralık 2015, 00:34:55 »
Sevgili avcılar yıl 1989 o zamanki avcı büyüklerimizle ördek avındayız.Amma ne av akşam ezanı ile kümelere girip tarlalardaki sulara gelen ördekleri avlıyoruz.Gene ateşin başında sohbet ederken av saati gelip çattı herkes kümelerine girmek için dağıldık.Kümeler avcılık adetleri gereği yapanın değil kapanın olduğu zamanlar bende yapılmış bir kümeye girdim ağzımız açık çatı ayaz var ördek sesi dinliyoruz,yada kanat sesi adrenalin son safhada kalbimiz ağzımızdan çıkacak sanki ördek bir tur attı geldi önüme kondu ördekle aramdaki mesafe 3 metre ya var ya yok tek kırma tüfeğim yüzümde tetiği asılıyorum tetik düşmüyor asılıyorum düşmüyor.Kurulu olan tetik nasıl düşmez diyorum diğer kümelerdeki avcı ağabeylerim bekliyorlar bir tüüüüm sesi ancak bende icraat yok düşünüyorlarmış acaba turgut ördeği canlı mı tutacak ama bilmiyorlar ki benim tüfeğin tetiği düşmüyor kahroluyorum.Namludan tutup atsam ördeği vuracak kadar yakınım tabi ki ördek durur mu anlıyor hayvan ben artık tüfekle uğraşırken kalktı hemen.Asıl olay şimdi başlıyor av zamanı bitiyor büyük avcılardan biri küme den çıkıp sigarasını yakıyor ve ıslık sesleri ile toplanıyoruz.Bana neden atmadığımı soruyorlar bende anlatıyorum durumu başlıyor bizim gırgıriye:) senin tüfek sudan mı korkuyor ,suya karşı atmıyor mu ,diri mi tutacaktın sözleri ile köye doğru yürüyoruz.
Dayanamayıp gelene kadar belimdeki kütüklük teki bütün fişekleri tüfeğe doldurup doldurup atıyorum.İştaha geliyor diğer avcılarda atmaya başlıyor sanki düğün ediyorduk.Tetik donmuş düşmemiş o günden sonra silahıma daha iyi bakıyordum çünki madara olmuştum.
Bu arada o anki avcı büyüklerimden ahirete intikal edenlere Allahtan rahmet diliyorum.MEKANLARI CENNET OLSUN.
« Son Düzenleme: 10 Aralık 2015, 00:37:50 Gönderen: Turgut ÇETİN »
1972 ANTALYA
 
The following users thanked this post: Hasan AKSU, Murat YILMAZ 55, Uğur KOÇ 72, Şener CANKAT

Çevrimdışı Hasan AKSU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1293
  • Thanked: 242 times
Ynt: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« Yanıtla #7 : 10 Aralık 2015, 09:31:39 »
elinize ağzınıza sağlık , sizlerin anılarını okurken, kendi anılarım maceralarım geldi aklıma, sağolun
 
1981 / Samsun / Malatya
 
The following users thanked this post: Şener CANKAT, Turgut ÇETİN

Çevrimdışı Şener CANKAT

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 321
  • Thanked: 215 times
  • 1983 / ANTALYA
Ynt: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« Yanıtla #8 : 10 Aralık 2015, 10:02:27 »
Çocukken av çoktu ama imkanlar çok kısıtlıydı. Sapandan havalı tüfeğe terfi ettiğim gün dün gibi gözümün önünde. Arıkta kargıyla, poşetle balık yakalardık. Şimdi her imkan var ama akan su akmaz, gölgesinde oturduğumuz ağaçların yerini beton binalar aldı.
1983 - Antalya
 
The following users thanked this post: Hüseyin ÖZCAN, Turgut ÇETİN

Çevrimdışı Turgut ÇETİN

  • *
  • İleti: 43
  • Thanked: 18 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« Yanıtla #9 : 13 Aralık 2015, 12:19:16 »
Evet arkadaşlar madem ava gidemedik bizde anılarımızla yetinelim malum ördek avında  su lazım bizde tarım arazilerinde su biriken yerlerde avlanıyorduk.Yıl 1988 gene her zaman ki gibi akşam bek avına gittim.Gümeyi yapanın değil kapanın olduğu, köyümde avcının bol olduğu zamanlar malum erken gitmek lazım bi kaç arkadaş gelmiş ve ateşin başında yerlerini almışlar bile gümelerini sordum bende boş olan yere durmaya niyetlendim.
Akşam ezanına doğru bir abimiz geldi ancak aramız bozuktu ailecek onlarla. Selam verdi ortaya ben içimden aldım selamını , duracağamız yerleri sordu sırayla cevap verdi arkadaşlar,konuşmuyorduk ama banada sordu sen nereye duracaksın diye bende gümeyi gösterdim buraya dur cam dedim. Olur mu oraya duramazsın o gümeyi ben yaptım dedi.Bende bilmiyor musun dedelerimiz gümeyi yapan değil ,kapan alır adeti var dedim.Olmaz bacak kadar sıpaya bak bana iş öğretiyor orayada durdurmam sana ördekte vurdurmam demesi ile kanımızın kaynadığı zamanlar beni buraya durdurmayacak banda ördek vurdurmayacak adamın dedim başladım.Hakaretler etmeye başladı bende bana bak yaşım 16 seni burda vururum 16 yıl sonra çıkarım benimle böyle konuşamazsın deyince Durursun duramazsın derken benim kararlı olmam galip gelmemi sağladı.
O gün bir ördek vurdum oda duymuş iyice çıldırmıştı küstük ya belkide ondan. Bir  yıl sonra  zor durmda kalmış ilçede bir kahvede otururken 7 yada sekiz aynı köylüydük kimse ona yardımcı olmadı benden de yardım talep edemiyordu,ona öyle bir iyilik yaptım ki  şimdi karşılaştığımızda artık su zızmaz oldu aramızdan.
1972 ANTALYA
 

Çevrimdışı Mustafa AYDIN 54

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 914
  • Thanked: 528 times
  • avcılık özgürlüktür.
Ynt: geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
« Yanıtla #10 : 13 Aralık 2015, 14:01:08 »
Güzel anılar paylaşan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Bizde yaşamış  kadar olduk vede kendi anılarımızı hatırladık. Ben de bir anım ı paylaşayım. Sapandan sonra ilk tüfeğe geçtigim günlerdi. Babadan kalma bir tek kırma tüfek vardı 16 numara am onu bile atmaya cesaret edemiyordum. Uzuunca süre para biriktirdikten sonra kendime 36 numara bir tek kırma tüfek almıştım. O zamanlar hazır fişekleride bulunmuyordu. Belki bulunsada cok pahalıydı. Kendim dolduruyordum fisekleri. Yasadigimiz bölge av merasina çok yakın hafif tepe bir yerdi. Zaman zaman ördek ve kazlar havada ucarken görülebiliyordu. Aylardan ocak yerde epey kar var. Bende tatile gelmişim içim içime sığmıyor. Cokta gezemiyorum karda. Tufegi zar zor aldık ama başka hiçbir av malzememiz yok. Surekli disari çıkıp merayi dikkatli gozlerle süzüyorum üşüyünce içeri kaçıyorum. Yine çıktım  merayı dikkatlice süzüyorum birde baktım su birikintisinde 8-9 adet irice kuşlar var. Hemen 36 numara tufegimi kaptım  ve yola koyuldum. Kuslar açıklık bir yerde saklanabilecegim iki tane buyuk ağaç var yanyana, onlara siper aldim gidiyorum. Kalbim ağzımda atıyor sanki bayağı yol aldiktan sonra nadasa bırakılmış birtek tarla kaldi aramızda yaklaşık 150 mt. Ama nasıl bir camur yari yürüyorum yari surunuyorum.o tarlayi gecmem yaklasik 45 dakika sürmüştür. Heyacandan ve yorgunluktan öleceğim sanki nefesimi kontrol edemiyorum elim ayağım titriyor. Sonunda menzildeyim mesafem kuslara 20 mt civari tufegimi iki ağacın ortasına yerlertirdim nisan aldim. Kuslarin ikisi kafa kafaya onlara nisanladim, artik tetiği kesmem an meselesi ama bakiyorum bu kuşlar ne acaba bir türlü tanıyamıyorum. Buyuklerimizden öğrendiğimize göre av kuşu olmayan eti yenmeyen hayvanları öldürmüyoruz. Tanımadığım için tetiği çekemedim. Ve biraz sonra hayvanlar havalandı ve yukseldiler. Yůkseldiklerinde kaz olduklarını anladım ama iş isten geçmişti. Onları yakından hiç görmediğim için tanıyamadım.  Çektiğim zahmete mi yanayım,  kaçırdığım kazlaramı? Yaklaşık 5 dakika ellerimin titremesi geçmedi. Sonra geri döndüm. Tüm avcı dostlara selam olsun.

GT-S6810P cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • Franchi Affinity y.oto. 71
  • carizma y.oto. 61-71
  • D. D. Panda
Mustafa AYDIN  1973 SAKARYA
 
The following users thanked this post: Halil ARIK, Murat YILMAZ 55, Murat TİLKİ, Hüseyin ÖZCAN, Turgut ÇETİN