DOMUZLA AVA VEDA MI, ELVEDA MI? 16.02.2014

[Oğuz BABAÇOĞLU]

Oğlan beni sıkıştırıp duruyor. “Baba domuz avı varmış, gidelim.” Kendisi de süreğe katılacak. “Olur.” dedim. Pazar sabahı yola koyulduk. Erkenden köye vasıl olduk.
         Domuzların tarlalara verdiği zarardan yılan köylüler gelen avcıları büyük bir sevinçle karşıladılar. Bizim Acıpayam grubu da oradaydı. İlk karşılaştığım kişi Kötü Cahit’ti ve sanki o gün domuz vurmaya kararlıydı.,

(En sağdaki şapkalı Kötü Cahit)
         Köylüleri tebrik etmek lazım, doğrusu iyi organize yapmışlar. Sürekçilere bol miktarda torpil ve kurşun ikmalini yaptılar. Sürekçiler ayrıldıktan sonra arabalara binip tutacağımız dereye doğru gitmeye başladık.
         Önceki haftalardan edindiğimiz tecrübelere göre domuz, yollara veya açık alanlara pek çıkmıyordu. Genellikle sırtı takip edip insan kokusuna göre çemberi sırttan veya dereden geçmeye çalışıyordu. Gittiğimiz yer oldukça sarp bir yerdi. İhtiyarları aşağıdaki açık alanlara bıraktık, biz kurulan bağın tam ortalarında bir yerdeydik. Kötü Cahit dere içindeki yeri pek beğenmedi. Arazi oldukça pis olmasına rağmen gözüne bir kayabaşını kestirmiş. “Ben oraya gidip en uçta yer tutacağım.” dedi. Dediği gibi de yaptı, yarım saat içinde tepenin tam üstünde göründü.

(Kötü Cahit’in saf tuttuğu dik kaya)
 Sol altımda Bayram başkan,  

sağ üstümde Ekürim Ahmet

yerlerini almışlardı. Ne var ki sürekçilerin gelmesi için daha çok zaman vardı. Geçecekleri arazi oldukça pisti. Aklımdaki soru şuydu. “Acaba oğlan ne yapacak?” döndüğünde “Ben böyle avın….” diye saydırıp avı mı bırakacaktı ya da “Ben bir  daha domuza momuza gelmem mi diyecekti…?”
          Aradan baya bir zaman geçti, önce aşağıdan  birkaç cılız tüfek patladı. Daha sonra yukarıda yer tutan Kötü Cahit tahminlerinde yanılmamıştı. Üstüne bindiren domuz sürüsüne saydırıyordu. İlk üç el art arda, sonrakiler tek tek patlıyordu. Bu Cahit’in atışıydı. Zaman geçirmemek için fişekleri tek tek sürüp atıyordu. Yaylım ateşi bitti. Telefonlara düşen ilk haber Kötü Cahit’in 2 tane domuzu yıktığı yönündeydi. Sonra aşağımızdan ihtiyar heyeti aldı sazı eline. Mısır gibi tüfek patlamaya başladı. Gelen haber 2 domuzun daha yıkıldığı yönündeydi.

(İhtiyar heyeti tarafından yıkılan domuz.)
          Anlaşıldığı kadarıyla bir domuz sürüsü sık balkanlığa sıkışmış. Ne ileri ne de geri geliyordu. Bunu öğrenen aşağıdaki bağda yer tutan gençler atağa kalkıp domuzu kıskaca aldılar. İçlerinde bir de yaralı azılı vardı ve yaklaşık 150 kg olduğu söyleniyordu. Köpeklerin çağırılarak sürünün olduğu yere yönlendirilmesi sonucu 2 domuz daha vurulmuştu ve bir tanesi yaralı olan büyük azılıydı.
         Biz olanları aşağıdaki kanalın yanında kurulan yemek yerinden naklen izliyorduk. Yanımızdaki gençler gidip domuzu getirelim diyerek dağa tırmanmaya başladılar. Yarım saatte domuzun yanına vardılar. Azılıyı uçurum kenarına kadar getirdiler. Sait “sakın aşağı atmayın o dereden onu hayatta çıkaramazsınız…!” diye bağırmasına rağmen duymadıkları için domuzu aşağı attılar. Aşağı düşerken ne denli büyük bir domuz olduğunu o mesafeden gördük. Keşke yanlarına fotoğraf makinesini verseydim, diye düşündüm. Nitekim Sait haklıydı. Gençler domuzu alamadan geri döndüler. Üçü dışında diğer domuzlar arazide kalmıştı…
        Ben oğlanı merak ediyordum. Acaba ne yaptı diye telefonu da cevap vermiyordu. Sonra bir baktım yanımda. Meğer onlar bizden önce oraya gelip yemeği yemişler..
        Yemek yenirken domuzların bizim tuttuğumuz derenin arkasında olduğu istihbaratını aldık . Nitekim izler de bunu doğruluyordu ve yemekten sonra bir bağ daha yapalım, denildi.Ben içimden diyorum ki “Benim oğlan geçtiği o pis yollardan sonra hayatta gitmez.”  Lakin sıcak bastı ve gitmekten vazgeçildi. Oğlan bu haberi duyunca bir üzüldü. “Hani ikinci sefere de gidecektik?” dedi. Ben de “Millet yoruldu oğlum.Ne yapalım ,bu günlük nasip bu kadarmış.” Dedim. Oğlan demez mi “Hadi ya bunlardan da avcı mı olur…!”
        İçimden dedim ki “Sen avcı oldun gittin artık oğlum, senin artık kurtuluşun yok…”
        Dedem Korkut geldi boy boyladı, soy soyladı. Yaradan rabbimin yüzü suyu hürmetine günün anlam ve önemini belirten şu maniyi düzdü.
                                        Bu gün iki domuz vurdu Cahit
                                        Yanında şahitler var olay sabit
                                        Öte yandan senin oğlan Altan
                                        İleride olacak avcı bir yiğit


(Doğrusu yemek organizasyonu süperdi…)

(Avcılar yemekte…)

(Avcı çırağı ava amade…)
Peki gelelim başlıktaki sorunun cevabına. Valla bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum. Çünkü o başka bir hikayede...
Başka bir hikayede görüşmek dileğiyle şimdilik, kalın sağlıcakla…

[Ziya ÇOBANOĞULLARI]

Oğuz Hocam valla Altan şifayı kapmış işin iş bundan kelli 

[Sinan TANLIKOLU]

bu tutku bambaşkadır bizde gittik ama bişey bulamadım acemiliğimizden galiba

[Ahmet ÖZTÜRK]

güzel av olmuş,alt yapı mayayı almış,Maşallah..rasgele..

[Oğuz BABAÇOĞLU]

Oğuz Hocam valla Altan şifayı kapmış işin iş bundan kelli 

Efem sorma çok sıkıştırıyor beni ama yaşı tutmuyor. Üç sene daha torbacısın ondan sonra avcı, dedim. "Ben bekleyemem o kadar bir tane tüfekli çuval yaparım kendime." diyor... Kimden kaptı acaba...

Efem bu arada Altan'dan sana soru: Çandarlı'da neden domuz postası yapılmıyormuş? Elçiye zeval olmaz...

bu tutku bambaşkadır bizde gittik ama bişey bulamadım acemiliğimizden galiba

Estafurullah bu tamamen nasip meselesi. Benim de domuzda nasip sıfırdır. Nitekim iki fişek koyduk, aynen çıkarttık. Olmayınca olmuyor meret...

güzel av olmuş,alt yapı mayayı almış,Maşallah..rasgele..

E genç tabi bunlar ava doymuyorlar. Gittiği yer öylesine pis ki ben dedim bir daha tövbeler olsun ava gitmem, der. Nerdeee? Akşama bir bağ daha neden atmıyoruz diyor...

[Ziya ÇOBANOĞULLARI]

Efem sorma çok sıkıştırıyor beni ama yaşı tutmuyor. Üç sene daha torbacısın ondan sonra avcı, dedim. "Ben bekleyemem o kadar bir tane tüfekli çuval yaparım kendime." diyor... Kimden kaptı acaba...

Efem bu arada Altan'dan sana soru: Çandarlı'da neden domuz postası yapılmıyormuş? Elçiye zeval olmaz...

Ben pek domuz avına gitmiyorum ama gidenler var özellikle Denizköy'lüler düzenli gidiyor.

[M.Ali AKDAĞCIK]

 merhabalar hocam,

kanında var neylersin oğuz hocam,
altan, babadan avcı sonradan olma değil,
yakışıklı maşallah yiğit efem,
allah bağışlasın yüce mevlam cümlesine muaffakiyetler nasib eylesin rızkı kısmeti bol olsun.

bu arada domuz avı bol muhabbetli sofraları bereketli olmuşa benziyor
darısı, muhabbeti bol bereketli nice avlara nasip olsun..   

[Abdullah ORUÇ]

resimli karikatür gibi olmuş. İnsan bi sonraki resmin altında ne yazıyor diye merak ediyor.

Güzel av olmuş. devamını dilerim. Altan'a da hayırlı olsun diyelim.