AVBİS VE TEHLİKELİ TUZAKLARI

[Ş.Burak SEZER]

                           



Avcı arkadaşlar bugüne kadar kimsenin açıkça ortaya koyamadığı ne varsa bizler her çıplaklığı ile kimseden çekinmeden yüksek sesle dile getirdik. Getirmeye de devam edeceğiz. Dkmp daire Başkanlığı bu güne kadar sadece avcı camiasını oyalayarak. Tüm Avcı derneklerinin benimsemediği Avbis sistemini o ya da bu şekilde gerek kişileri gerekse avcılık kuruluşlarını ayak oyunları ile kandırarak bu AVBIS denen sistemi avcının lehineymiş gibi gösterme çabasından vazgeçmemiş,hatta oluşturduğu lobiler aracılığıyla da hala bu sistemi bizim kültürümüze adapte etmeye çalışmaktadır. Bu durumda kültürümüzün bir parçası olan avcılık çok kısa bir sürede tamamen paralı hale dönüştürülmek istenmektedir. Bunun ilk ayağı olarak artık bugüne kadar avlandığımız tüm meralar devlet avlağı ve genel avlaklar halini alacak. Yani artık dkmp den izin ve kota almadan ava da çıkamaz duruma getiriliyor avcılarımız. Dkmp yetkilileri geçen sene Samsun ilinde bir toplantı yaptı bu toplantıya katılan avcılar öncelikle sisteme karşı olduklarını beyan ettiler ancak dkmp yetkilileri avcı dernekleri öyle bir tuzağa düşürdü ki hepsi sistemi olumlu düşünmeye başladı. Avlakları avcı yönetecek. Avı yedi gün yaptık. Dernekler artık kendi avlaklarını işletecek. ..gibi. Ancak kimse sormadı ....Peki nasıl. .. Biz hani bu işin paralı olmasını istemiyoruz da . İşletme parasız nasıl olacak ava giren parasını da ödemek zorunda. Bu gün köylü ile avlak yönetimi için masaya oturmaya çalışan dkmp köylerde halk avcı dan para kazanırsa avlakları da korur mantığı içerisinde dir. Avcı dostlarımız lütfen uyanık olun. Bu ülkede Avcılar avı yönetsin diye konuşan kesim şayet samimi ise avbis sistemini kaldırır ve toplumsal mütabakat ile yeni bir sistem kurma işini de tamamen avcıya ve avcı kuruluşlarına bırakır. Herşeyi devlet yapacak diye bir durum söz konusu değildir. Avcı arkadaşlar bu güne kadar avlaklar ve avcılık adına hiç bir şeye sahip çıkmayan sadece bu işin rant bölümünde sadece popüler olmak adına her platform da yer alarak avcı camiasını yıllarca yasaklar ile terbiye olacağınına inanan ve bu ülkede avcılıkta korumacılık adına nutuk atanların yurtdışında basarım paramı avlanırım dediği günlerdeyiz. Bizler yasaların ön gördüğü şekilde davamızı hukuki boyutlarda sürdüreceğiz. Gerekirse tüm Karadenizli sağ duyu sahibi avcı dernekleri ile protesto eylemlerine başlayacağız. Yarın birileri gelir bu ülkede yedi gün avcılık serbest derse şunu bilin ki aslında doğru söylüyor olacak evet yedi gün av serbest olacak ama devlet avlağı ve genel avlak olarak izin alınmadan avcılık yok. Burada geçen sene yaşanan kota sıkıntısı nasıl aşılacak cevap yok. Ava değil avcıya kota olacak. Zaten yine geçen sene yaşadığımız tecrübe bize şunu da göster di keklik olan yere keklik kotası verilmemiş, ormanlık alan içine ördek kotası verilmişti.Her neyse Halep ordaysa arşın burda. Gün ola harman ola. Hala anlamıyorum birileri birilerine borazancılık yaparken sadece kendi egoları adına bu devşirme kültürü nasıl hazmediyor. Ordu'da yaşayan avcı kardeşim sen ağırlıkla göçmen türlerin avını yapıyorsun. Kendi memleketinde aynı mera içerisinde avlanma gün sayında bu sistemle otomatik olarak sınırlanıyor. Şayet yedi gün av serbestliği söz konusu ise niye bu ülkenin her karış toprağı devlet ve genel avlaklar statüsüne sokuluyor. Avbis bizim avcımızın kaderi değil ancak bizde ki borazancı tayfası sayesinde kaderimizmiş gibi lanse ediliyor. Şimdi bu arkadaşlara tavsiyem bu sistemin bu gün itibariyle hazırlanan şekili
(Konfederasyon) yöneticileri dahil 2023 yılında artık tamamen paralı avcılık sistemine geçmek için yasal temeller üzerine oturtma çalışmasıdır. Bilerek ya da bilmeden bu sistemi savunma çabasında olanlar derhal bu yanlış tutumlarından vazgeçmelilerdir. Bu vebalin hesabına ortak olmak bu camiaya haksızlık olur. Ayrıca açıkca şunu da gördük bu ülkede 130 bin civarında avcıyı temsil etmek için seçilen ve kurulan Konfederasyon daha kendi içinde birlik olamamıştır. İyi niyetli olduklarından hiç bir şüphe duymasak da bu konfederasyon gerek mali gerek maddi gerekse kısır çekişmeler nedeniyle kurulduğu günden bu yana ancak bir arpa boyu yol almıştır. Av tüfeklerinin ruhsat yenileme işleri sırasında istenen vergi borçları ile ilgili yasa AYHAK tarafından hiçbir yasal itiraz olmadan kanunlaşmıştır. Bu gün avbis sistemini ile ilgili hala hazırda bir yol kat edilmişken teknik toplantıda ucu açık bırakılan bazı maddeler de ortadadır. MAK bölge temsilcileri ile yapılan toplantıda alınan kararlar ve teknik toplantı adı altında yürütülen toplantıda tüm maddeler aynı benzerliği göstermektedir. Bu metin matbu bir metin midir. Bu metin üzerinde tasarruf sahibi olanlar kimse hiç lafı çevirmeden ne olup bittiğini avcı kamuoyuna açıklamak zorundadırlar. Toplumsal mütabakat sağlanmadan atılan hiç bir başarı sağlanamaz. Helede 130 bin kişiyi ilgilendiren bir konuysa. Avcı camiasını birlikte hareket etmemekle suçlayıp işin içinden çıkamazsınız. Bu insanlara önce siz güven vereceksiniz. Güven yoksa saygı,saygı yoksa yanınızda kimseyi bulamazsınız.
Tüm bu yaşanan sıkıntı ve olumsuz gelişmelere sessiz kalmak ve sabır için de gereksizce itaat etmek derneğimizin kuruluş amacı ile örtüşmez. Biz daima avcı olduk daima gerçek avcılarla olduk. Kamuoyuna bilgileri aktarma konusunda elimizde belge ve bilgi olmadan mesnetsiz açıklama ya da toplantı tertip etmedik. Başarılarımızdan ve birlikteliğimizden duyulan kaygı ortadadır. Biz doğrularımız ile yolumuza devam edeceğiz.

Kaynak : KARADENİZ AV YABAN HAYATI AVCILIK FEDERASYONU - KAYHAF TÜRKİYE
http://kayhaf.com/index.php/haberler/16-avbis-ve-tehlikeli-tuzaklar

[Fatih ERKAN]

http://avlakforum.com/forum/avcilik-ve-av-yaban-hayati-koruma-konfederasyonu/bakanlik-kotali-sisteme-devam-dedi/msg1192900/

AYHAK'ı gördük, adamlar avbisi konuşmaya gitti, değişen tek şey 2014 kaçak avcılıkla mücadele yılı ilan edilmesi oldu, çok merak ediyorum içlerinden kimse çıkıp demedi mi "Gökten inme sistemleri dayatarak despotluk yapıyorsunuz, her sene harç- pul ücretini arttırıyorsunuz, avcıları kendi elinizle kayıt dışılığa itiyorsunuz üstüne bir de mücadele yılı ilan ediyorsunuz bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" diye.

Neyse en azından sizde umut var, can-ı gönülden destekliyorum.

[Ziya ÇOBANOĞULLARI]

Yaşasın Orman Kanunları 
Burak bindik bir âlâmete gidiyoruz kıyamete ....

[Volkan KÖYDEMİR]

Avcıların bölgesindeki meraları korumasında sakınca yok zaten. Fakat oradan devlete para döndürmeye çalışılması doğru değil. Bir ara alternatif çözümler üzerine önerileri tartışsak iyi olur. Ben bekliyorum ki Konfederasyon veya Federasyonlar bir şeyler üzerinde çalışacak, çözüm üretecek diye. Belki yapıyorlar ama şahsen duymadım. Hadi biz duymadık, bari kendi aralarında ve kulüplerin yöneticileriyle falan istişare yapsalar. Bir yol çizilsin ki, koyulalım. Zaman geçiyor. Boşa mı geçiyorki?

Ben naçizane devlete avcılık için para verme taraftarı değilim. Zaten vergimizi veriyoruz. Para veririm ama kuruşuna kadar karşılığını beklerim. Bunu devletten alacağımı sanmıyorum. Para verelim ama şu avcılık belgesiyle avlanma pulu paraları devlete değil Konfederasyon'un şeffaf hesabına gitsin. Biraz da azalsın. Bölgelere göre belli miktarlarda kotalar kaşılığı her avcının belli bir av hakkı olsun. Bunun üzerine çıkanlar avlandıkları bölgenin yönetimi kimdeyse ona ekstra para versin. Daha detaya da girerim ama evvela bunlardan daha iyi yollar varsa onlara bakmak lazım. Bu konulara daha vakıf, bilgili, deneyimli avcıların katkıda bulunmasını isterim. Bu konu içinde değilse bile başka yerde olabilir. Hatta belli konular için site içi anket düzenleyip buradakilerin katkısını ölçebiliriz. Ne bileyim, belki seçtiğimiz temsilcilere fikir verir. İnşallah bu konuları iyi planlıyorlardır. Hepimize kolay gelsin.

[Tuncay KANDEMiR]

bu foruma günde en az 1000 i üye 5000 kişi giriyor,
sonrada benim fotoma, avıma, konuma, köpeğime, emeğime yorum yazılmıyor diye serzenişler oluyor !!!
bakın bunun gibi konulara kaç kişi okur kaç kişi cevap yazar.
Forum olarak bizlerinde artık her üyesi ile bilinçli bir topluluk olmak için çevremize gerekli uyarıları yapmamız lazım aksi halde bizlerin yarattığı boşlukları ilgisiz kişiler dolduracaktır...

[Ziya ÇOBANOĞULLARI]

bu foruma günde en az 1000 i üye 5000 kişi giriyor,
sonrada benim fotoma, avıma, konuma, köpeğime, emeğime yorum yazılmıyor diye serzenişler oluyor !!!
bakın bunun gibi konulara kaç kişi okur kaç kişi cevap yazar.
Forum olarak bizlerinde artık her üyesi ile bilinçli bir topluluk olmak için çevremize gerekli uyarıları yapmamız lazım aksi halde bizlerin yarattığı boşlukları ilgisiz kişiler dolduracaktır...

Tuncay Hocam işte halimiz .......
Biz Avcılara her şey müstahak........

[Tuncay KANDEMiR]

Ziya efem facebook da beğen butonuna tıklamak kolay, ancak hiç olmazsa burada destek yada varsa eleştirisi olan yazsa ne olduğumuzu biliriz dediğin gibi halimiz bu işte

[Mustafa DEMİRTAŞ]

Benim rahmetli babam ve dedemde avcıydı...bu yüzden avcıları çok severim....bende gencken çok heveslenmiştim ama futbol sevgim agır bastı....
Hükümet olarak  binlerce çalışanımız ve emeklimiz var,ayrıca devletin otaboka gerekligereksiz milyonlarca dolar harcaması var....denize düşen  yılana sarılırmış şekil a da görüldügü gibi......bizim katkı paylarımiz avbisimiz yasaklarımız limitlerimiz
Denetimlerimiz hep sizin iyiliginiz için,avrupa kriterlerini uyguluyoruz ve belgeli yasal avcıları denetliyoruz,belgesiz avcılar köylûler bizi ilgilendirmez avrupada kaçak avcıda köylüde yok.....onlarda yoksa bizdede yoktur........
Verdiginiz haraçları vergi olarak degil...sadece küçük bir katkı payı olarak  kabuledin...sizi çok seviyorum sevgili avcı kardeşlerim,tüfeginizi köpeginizide alın defolun gidin. Benim canımı sıkmayın........rastgelmesin yallah........

[Kemal YILMAZ]

Ziya efem facebook da beğen butonuna tıklamak kolay, ancak hiç olmazsa burada destek yada varsa eleştirisi olan yazsa ne olduğumuzu biliriz dediğin gibi halimiz bu işte

bizden tek ses çıkmadığı müddetçe hiçbir şey olmaz bu da mümkün görünmüyor kimsenin umrunda değil
bu millete KANIKSAMAYI öğretmişler bilinçaltımızda sorun aslında
herkes bu yazılanı okuyor ama hipnotize olmuş gibi sadece okuyor
ne yazılmasını bekliyorsunuz
biz avcılığı tüfeğimizi sırtımıza takıp meraya çıkmaktan, başkaları vuracağına ben vurayım....... düşüncesinden ibaret olarak gördüğümüz müddetçe malesef bir arpa boyu yol alamayız alamıyoruz da
ya kimsenin umurunda değil
deveye sormuşlar neren eğri diye cevap olarak demiş ya nerem doğru ki diye MİLLETİMİZİN HALİ BU biz hiçbir alanda dalda uğraşta ticarette ...... doğru değiliz ki birşeylere toplumsal tepki verelim
bananecilik enaniyet bizim insanımıza nüfus etmiş AVBİS TEN öncede ki sistem de kimsenin umrunda değil di bu da olmadı olmayacakta
AV PARALI DA OLSA BİZİM İNSANIMIZ PARA VERMEDEN AVLANMA YOLUNU BULUR
BİZ İNSAN OLARAK HER ALANDA KENDİMİZİ DEĞİŞTİRMEDİĞİMİZ MÜDDETÇE BU İŞ DÜZELMEZ
SORUN BENCE İNSANIN KENDİ YAŞAMINDA HAYATI ALGILAYIŞINDA
HERKESİN DOĞRUSU OLMAZ DOĞRU TEKTİR BUDA BİZDE YOK 
 

 

[Süleyman SARIDAĞ]

bu foruma günde en az 1000 i üye 5000 kişi giriyor,
sonrada benim fotoma, avıma, konuma, köpeğime, emeğime yorum yazılmıyor diye serzenişler oluyor !!!
bakın bunun gibi konulara kaç kişi okur kaç kişi cevap yazar.
Forum olarak bizlerinde artık her üyesi ile bilinçli bir topluluk olmak için çevremize gerekli uyarıları yapmamız lazım aksi halde bizlerin yarattığı boşlukları ilgisiz kişiler dolduracaktır...

sayın avlak yöneticileri herkes de bir korku var artık devletimiz nereden bir suçlu nereden bir ceza keserim hesabında facebook üzerinden bile cezalar kesilmeye başladı o yüzden çoğu arkadaşımız bunun korkusunda olabilir bence.
konuyla alakalı olarak benim açıklanmasını istediğim bir konuda şudur ne amaçla devlet avlaklarında göçmen kuşların avlanması yasaklanmış ve ne için devlet avlağının avcı giriş sayısı bu kadar az neye istinaden bu kararları almışlar bununla ilgili ben hiç bir yerde bir açıklama görmedim gerek kulüp gerek federasyon yetkilileri niye bu konuyla alakalı bilgilendirilip bizimde bilgilenmemizi sağlamıyorlar. gerçekten de avcılar bu gidişatımız hiç iyi değil....

[Cüneyt ÖZDEMİR 06]

Sadece parası olan avlanabilir diğer insanların buna hakkı yoktur bende buna katılmıyorum ve çok saçma geliyor bence haftanın en az bir günüde halk günü olması lazım yani herkes istediği gibi avlabileceği bir gün çünkü avlanmak sadece parası olanın hakkı değildir avlanmak evine et götüremeyen kadar fakir olanın hakkıdır en başta da

[Erol ÖZTÜRK]

Bizde maalesef biyerlere gelenler kendi doğrularını benimsetmeyi seviyor,bu bürokraside de böyle sivil toplum kuruluşlarında da böyle.Ben bunu böyle düşünüyorum böyle istiyorum bu böyle olacak,etraftakilerin ne düşündüğü neyi istediği çokta önemli değil.Maalesef konfederasyon yönetiminde de bunu gözlemliyorum.Çoğulculuk yok,paylaşım yok çok yaratıcı bir yaptırım kararı aldılar belgeleri donduruyoruz dediler peki kaç kişinin fikrini sordular sen ne düşünüyorsun böyle bir karar aldık doğrumudur katılırmısın diye.Bakıyorum pekçok dernek ya haberi yok ya benimseyip katılmadı sonuç ne?Peki daha sezon başında konfederasyon karar alıp kimse avbis sistemine girip kota almasın şeklinde bir tavır neden sergilemedi?herkes AVBİS sistemine karşı fakat pekçok kişi sisteme girip kota aldı veya almaya çalıştı.Şimdi böyle olunca bakanlıkta bak bukadar avcı sisteme girdi kota aldı dolayısıyla bu sistemi benimsiyor savunmasını yapıyor.Ben ozamanda söyledim ve merak edip bakmak için dahi sisteme girmedim.Konfederasyon yönetimi mümkün olduğunca çok avcıyı biraraya toplamanın gayreti içinde olması gerek,artık çalıştaylarmı düzenlenir nasıl yapılır bilemiyorum.Bildiğim birtek şey var oda üye bütün dernek ve federasyonların mümkün olduğunca birlikte hareket edebilmeleri ortak bir paydada buluşabilmeleri sağlanmalı,liderlik bunu gerektirir.Herkese selamlar.

[Ş.Burak SEZER]

Yapılan çalışmaların genel olarak temelinde Avrupa Birliğine uyum süreci adı altında atılan adımlar bulunuyor.AB için birşeyler yapılmaya çalışıyor fakat ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar..
Eğer Türkiye Avrupa Birliğine girmek istiyorsa bazı şartları yerine getirmesi kaçınılmaz..Ama devletin bu uyum süreci içerisinde attığı adımlara bence çook çok yanlış..Kaş yapayım derken göz çıkarıyorlar..
Devletin bu acizliğine birde bizim avcı temsilcisi dediğimiz arkadaşların yaptığı hatalar da eklendiğinde işin içinden çıkılamaz bir durum ortaya çıkıyor..En son örneği kınamak için gittikleri toplantıda neredeyse aynı belgelere imza atıp dönen arkadaşlarımız gibi...
Birde AB uyum sürecinde NATURA 2000 adında bir çalışmadan söz ediliyor..Bu çalışma hakkında yüzeysel olarak bilgi edinebilmek için aşağıdaki yazıyı bir okumanızı tavsiye ederim..


ODTÜ Matematik Bölümü mezunu olan ve üniversite yıllarında Kuş Gözleciliği ve daha sonrasında Doğal Hayatı Koruma Derneği ve Doğa Koruma Merkezi bünyesinde çalışan Bahtiyar KURT´un 05.04.2010 tarihinde bahtiyarkurt.wordpress.com isimli sitesinde kaleme almış olduğu yazı...


Natura 2000 adını zaman zaman duyarız. Peki ne kadar bilgiliyiz bu konuda? Peki ya ülkemiz Natura 2000 ağına ne zaman dahil olacak? Tüm bu soruların yanıtlarını vermeye çalışacağım bu yazıda.

Natura 2000’i anlamak için önce onu oluşturan parçalara odaklanmak gerekiyor. Önce Kuş Direktifi…

Dünya Kuşları Koruma Örgütü (Birdlife International www.birdlife.org) yıllarca kuşlarla ilgili önemli çalışmalar yaptmış bir kurum. Bu çalışmaların lobi kısmındaysa AB temelinde çalışmalar yürütmüş. Neticede yaklaşık 10 yıl sonunda Komisyon 1981 yılında Kuş Direktifini yürürlüğe sokmuş. Direktifin amacı AB sınırları içerisindeki tüm kuşların korunması. Oldukça iddaalı.

Kuş Direktifinin iki tane “eki” var. Birinci ekte tehlike altındaki ve nadir türler listeleniyor. İkincideyse de diğer türler. Kuş Direktifinin 4. maddesi diyor ki birinci listedeki türler için koruma alanları ilan etmek zorundasın. Bu alanlara “Özel Koruma Sahası” deniyor (AB’de Specialy Protected Areas – SPA deniyor.). Her ülke AB’ye üye olduğu gün bu alanları ilan etmek durumunda. Alanların bir özelliği de tek başlarına birer koruma alanı olmaları yanında kuş türlerini korumak için bir bütün olarak var olmaları, bir ağ olarak işlev göstermeleri. Buradan da Natura 2000’e geleceğiz. Kuş Direktifi için daha fazla bilgi şu adreslerde:

http://ec.europa.eu/environment/nature/legislation/birdsdirective/index_en.htm

http://europa.eu/legislation_summaries/environment/nature_and_biodiversity/l28046_en.htm

İkinci bir direktif daha var bilmemiz gereken: Habitat Direktifi. AB’deki yaşam alanlarının korunması amaçlı bu direktif de 1992 yılında yürürlüğe giriyor. Habitat Direktifinin iki eki var yine. İlk listede korumada öncelikli türler yer alıyor. Bunlar kuş dışı türler (kuşların gücü bir kez daha karşımızda). İkinci liste ise AB çapında korunması gerekli habitat tiplerini listeliyor. Habitatlara gelmeden önce bölgedeki biyocoğrafik tipler belirleniyor. Ardından da bu bölgelerin altında öncelikli habitatlar belirleniyor. Kuş direktifinden farklı olarak burada hükümetler doğrudan alan ilan etmiyorlar. Habitatlar sınırlar ötesi birimler olduklarından bir ara değerlendirme yapılıyor. Sonuçta alanlar ilan ediliyor. Bu alanlara “Korunması Gerekli Saha” deniyor (AB dilinde Special Areas of Conservation – SAC). Habitat Direktifiyle ilgili bilgiler şu adreste:

http://ec.europa.eu/environment/nature/legislation/habitatsdirective/index_en.htm

Üye ülkeler adaylık sürecinde bütün yasalarını direktiflerle uyumlaştırıyor. Bu kapsamda direktiflerin ekleri aynen kabul ediliyor. Kuş ve Habitat Direktifi kapsamındaki alanların üye olunan gün ilan edilmesi gerekiyor. Hem de ilk gün.

İşte tüm bu SPA ve SAC alanlarının bütününe Natura 2000 ağı deniyor. Bir bütün olarak AB sınırlarında doğanın korunması bu ağın varlığından geçiyor. Daha fazla bilgi için şu siteyi ziyaret edebilirsiniz: http://www.natura.org/

Türkiye’ye gelmeden önce özellikle Kuş Direktifiyle ilgili bazı önemli noktalara değinmek gerek. Ülkelerin hükümetleri Kuş Direktifinin yaptırımları doğrultusunda istedikleri kadar alan ilan edebiliyorlar. Ardından Komisyon Birdlife’a gidip bu liste hakkında görüş istiyor: Bu alanlar sizin belirlediğiniz Önmeli Kuş Alanlarıyla örtüşüyor mu diye soruyor. Ardından Komisyon görüşünü o hükümete iletiyor. Eğer Önmeli Kuş Alanları yasal olarak o hükümet tarafından kabul edilmezse süreç Avrupa Mahkemesine gidebiliyor. Mahkemede ise zaten daha önceden alınmış örnek kararlar var ve bu kararlar da ÖKA’ların altlık olarak ele alınmasını savunuyor. Mahkemenin verebileceği cezalarsa çok büyük: Diğer tüm alanlarda AB’den gelen finansman bir anda kesilebiliyor. Bu nedenle hükümetlerin BirdLife ortaklarıyla işbirliği yapması önemli. Türkiye’de de ilgili kurum Doğa Derneği (www.dogadernegi.org).

Peki ya Türkiye? Türkiye aday ülke olarak uyum süreci kapsamında birçok konuda çalışıyor. Kuş ve Habitat Direktifleri konularında da çalışmalar yapılıyor. Hollanda – Türkiye hükümetinin ortak projesi var şu anda. Alman hükümetiyle de bir proje zamanında tamamlanmış. Bir yandan Bölgesel Çevre Merkezi de (REC) yine bu iki direktif konusunda çalışmalar yürütüyor. Yapılan iş çok ve konu sıcak. Ancak alanların ilan edilmesine daha çok var. Herşeyden önce Türkiye’nin AB’ye tam üye olması gerekli.

Kısa bir bilgilendirme yapmak istedim. Umarım başlangıç için iyi bir doküman olmuştur.

[Erol ÖZTÜRK]

İyide Burak hemen yanıbaşımızdaki YUNANİSTAN ve BULGARİSTAN da AB üyesi Bulgaristanı tam bilemiyorum ama Yunanistanda böyle saçmasapan şeyler yok,bizde kraldan çok kralcılık var oldum olası.

[Ş.Burak SEZER]

İyide Burak hemen yanıbaşımızdaki YUNANİSTAN ve BULGARİSTAN da AB üyesi Bulgaristanı tam bilemiyorum ama Yunanistanda böyle saçmasapan şeyler yok,bizde kraldan çok kralcılık var oldum olası.

Erol ustam hep söyleriz Yunanistan'da Bulgaristan'da şöyle avlar yapılıyor şu kadar kuşlar vuruluyor ama bunların bi kısmı şişirme haber diye düşünüyorum...Tabi doğru olanları da vardır illaki..
Sonuçta bu ülkelerin hepsi AB üyesi ve bahsettiğim yasaların hepsi onlarda da geçerli...Ve oturmuş bir sistemleri var..Bizim sıkıntımız bu sistemi o veye bu şekilde oturtamamak..Ne yazık ki bizleri temsil eden konfederasyon ve federasyonların bu işleri eline yüzüne bulaştırması...
Ha şu da ayrı bir konu...AB'ye üye olma gerekliliğimiz tartışılır !

[Şahin BİTEN]

Benim rahmetli babam ve dedemde avcıydı...bu yüzden avcıları çok severim....bende gencken çok heveslenmiştim ama futbol sevgim agır bastı....
Hükümet olarak  binlerce çalışanımız ve emeklimiz var,ayrıca devletin otaboka gerekligereksiz milyonlarca dolar harcaması var....denize düşen  yılana sarılırmış şekil a da görüldügü gibi......bizim katkı paylarımiz avbisimiz yasaklarımız limitlerimiz
Denetimlerimiz hep sizin iyiliginiz için,avrupa kriterlerini uyguluyoruz ve belgeli yasal avcıları denetliyoruz,belgesiz avcılar köylûler bizi ilgilendirmez avrupada kaçak avcıda köylüde yok.....onlarda yoksa bizdede yoktur........
Verdiginiz haraçları vergi olarak degil...sadece küçük bir katkı payı olarak  kabuledin...sizi çok seviyorum sevgili avcı kardeşlerim,tüfeginizi köpeginizide alın defolun gidin. Benim canımı sıkmayın........rastgelmesin yallah........

işde demek istedikleri aynen bu 

[Mehmet MUTLU]

YABAN tv çıktı avcılıkta mertlik bozuldu. Devletimiz gizli hazine buldu.

[Volkan KÖYDEMİR]

Bu Natura 2000 ve diğer bağlı konularıyla ilgili olarak, Konfederasyon'un bilhassa göçmen kuşların gözlenmesi, takibi için bir birim oluşturması, elbette kendine bağlı olması, bu konuda AB'ye üye ülkelerin avcı kurumlarının tecrübelerinden istifade etmesi, yardım istemesi gerektiğini düşünüyorum. Kuş, kara hayvanları, habitat araştrımaları; hepsine katılmaları gerek. En azından bu konularla ilgili bilimsel nitelikte kendi araştırmaları ellerinde olmalı. Tuncay Bey'in dediği gibi bunlara biz katılmazsak alakasız, taraflı birileri yerimize karar verir. Belki bunlara gerek olmayan yöntem vardır ama en azından AB üye ülkelerdeki avcıların bu hususlarda bilgi ve tecrübelerini istemek iyi olur.

[Ş.Burak SEZER]

Bu Natura 2000 ve diğer bağlı konularıyla ilgili olarak, Konfederasyon'un bilhassa göçmen kuşların gözlenmesi, takibi için bir birim oluşturması, elbette kendine bağlı olması, bu konuda AB'ye üye ülkelerin avcı kurumlarının tecrübelerinden istifade etmesi, yardım istemesi gerektiğini düşünüyorum. Kuş, kara hayvanları, habitat araştrımaları; hepsine katılmaları gerek. En azından bu konularla ilgili bilimsel nitelikte kendi araştırmaları ellerinde olmalı. Tuncay Bey'in dediği gibi bunlara biz katılmazsak alakasız, taraflı birileri yerimize karar verir. Belki bunlara gerek olmayan yöntem vardır ama en azından AB üye ülkelerdeki avcıların bu hususlarda bilgi ve tecrübelerini istemek iyi olur.

Daha kendi içimizdeki sorunları çözemezken ekip olarak bilimsel bir çalışmanın içine girmek nasıl olacak Volkan hocam..

[Mustafa DEMİRTAŞ]

avcıların öncelikle izinli miting düzenlemesi gerekir..   bin avcı bile katılsa ses getirir farkımıza varılır....  yoksa kimse bizi görmezde duymazda.....

[Şahin BİTEN]

avcıların öncelikle izinli miting düzenlemesi gerekir..   bin avcı bile katılsa ses getirir farkımıza varılır....  yoksa kimse bizi görmezde duymazda.....

biber gazı,tazyikli su ve toma..diren avcı 

[Volkan KÖYDEMİR]

Daha kendi içimizdeki sorunları çözemezken ekip olarak bilimsel bir çalışmanın içine girmek nasıl olacak Volkan hocam..

Neticede Konfederasyon en üst yetki ve sorumluluğu taşıyan örgüt. Son konu için zaten kimse itiraz etmez. Sonrası buna karar verilir, yapısı, işleyişi gibi ayrıntılar planlanır. Para konusu önemli. O belki AB destekli yapılabilir. Koruma dernekleri bile bundan faydalanıyor biliyorum. Diğer önemli şey akademik personeli buna katmak. Onu da severek yapacaklar bulunur. Hele bir başlasın, içinde oldukça zamanla daha kolay işleyip, daha faydalı hale gelecektir. Katkı da artar. Gerekli bu. Hem ileride kotaların belirlenmesi için, hem popülasyonların sağlık ve geleceği ve hem de burada yazmak istemediğim ama muhtemel görünen bazı sorunların çözümünde yardım için lazım. İçimizde veya çevremizde böyle örgütlerin işleyişi, kuruluşu gibi konularda bilgisi olanlardan yardım gelse iyi olur. Malesef bu konulara vakıf değilim. Sadece avcı olarak düşüncelerimi yazıyorum. Oluru olmazı dahil

[Tuncay KANDEMiR]

konfederasyon da yetersiz kalıyor avcılar biraz rahatsız edip destek olması lazım, derneklerin daha aktif olması lazım, avcıların uyanması lazım,
şov yapanlara kanmaması lazım... lazım oğlu lazım biraz SES lazım   bu işleri hakkı ile kovalayan insan sayısı çok az...

avcıların öncelikle izinli miting düzenlemesi gerekir..   bin avcı bile katılsa ses getirir farkımıza varılır....  yoksa kimse bizi görmezde duymazda.....

SES lazım SES doğrusu bencede bu...

[Ş.Burak SEZER]

Neticede Konfederasyon en üst yetki ve sorumluluğu taşıyan örgüt. Son konu için zaten kimse itiraz etmez. Sonrası buna karar verilir, yapısı, işleyişi gibi ayrıntılar planlanır. Para konusu önemli. O belki AB destekli yapılabilir. Koruma dernekleri bile bundan faydalanıyor biliyorum. Diğer önemli şey akademik personeli buna katmak. Onu da severek yapacaklar bulunur. Hele bir başlasın, içinde oldukça zamanla daha kolay işleyip, daha faydalı hale gelecektir. Katkı da artar. Gerekli bu. Hem ileride kotaların belirlenmesi için, hem popülasyonların sağlık ve geleceği ve hem de burada yazmak istemediğim ama muhtemel görünen bazı sorunların çözümünde yardım için lazım. İçimizde veya çevremizde böyle örgütlerin işleyişi, kuruluşu gibi konularda bilgisi olanlardan yardım gelse iyi olur. Malesef bu konulara vakıf değilim. Sadece avcı olarak düşüncelerimi yazıyorum. Oluru olmazı dahil

Bahsettiğin oluşum gerçekleştiğinde yada bunun için bazı adımlar atıldığında zaten içinde bulunduğumuz sorunların büyük bir bölümü çözmüş oluruz Volkan hocam..Asıl sorunumuz zaten bir araya gelememek..Bir araya geldiğimizde ise her kafadan bir ses çıkması...
Maalesef konfederasyon bu konuda birşeyler yapmak istiyor fakat ya yeterli olmuyor ya da yanlış adımlar atılıyor.O nedenle sadece konfederasyon ile olacak iş değil daha fazla avcının daha fazla deneğin katılımı gerekli..
Hala daha bu sistemi savunan yada belgelerin altına imza atan avcıların olduğunu unutmamalıyız..

[Serhat ÇELEBİOĞLU]

Bu akşam dkmp yetkilileri ve Karadenizli Avcılar bir araya geldi samimiyetten bahsedenlere sordum. ( Kak)ta yapılması istenen değişiklikler hakkında federasyon ve konfederasyonlardan resmi bir görüş istendimi.... Cevap yok ama  şöyle böyle falan filan. İletişim çağında derneklerden görüş istendimi....Cevap yine yok. Samimiyetimize inanmıyormusunuz diye sordu bu sefer bana sayın daire Başkanı bende inanmıyorum dedim. Samimiyet karşılıklı olmalı. Ben yaptım oldu ile olmaz. Bir çok arkadaş avbis ile ilgili sorular sordu kotalar konusunda evet açıkça cevap verdiler.. Ava değil avcıya kota olacak dediler.  AYHAK da öyle önermiş 250 - 100 hektara 1 avcı.  Avın yedi gün açık olduğuna hala sevinen arkadaşlar da varda başına ne geleceğinden kimsenin haberi yok bu gün ki kota katsayısına göre sen bırak 7 gün avlanmayı sisteme giriş yapıp kota bile alamazsın. Hiç bir bilimsel dayanağı olmayan kota katsayısının mucidi bile bu işin içinden çıkamaz. AYHAK'ın bu konuda yaptığı anlaşma da kotaların yeniden hesaplanması önerisi var.Ancak işin en can alıcı noktası şu Sayın Daire Başkanı Sait Akcan derki biz AYHAK tan defalarca bu projeyi beğenmedim diyorsanız bir proje de siz getirin dedik ama hala ortada bir proje yok... demesiydi. Yahu bu toplantılda söylendi. Ben ne yapayım. Avcılar kiminle çalışacağı ve kimlere güveneceğini daha dikkatle seçmeli. Mevcut durum bu.Her şey açık artık ülke genelinde devlet ve genel avlaklar yerini sağlama alıyor. Çalışma yapmak proje sunmak gibi görev ve misyonu olan ve benim arkamda 130 bin avcı var diyenler bence eni konu bir daha düşünsünler. Çünkü böyle devam etmesi halinde temsil edecek avcıları kalmayacak. Haydi hayırlısı.