ŞAHİNGÖZ BAŞKAN, KESKİN BURUN ÇARLİ, SON ÜTÜCÜ EKÜRİ...

[Oğuz BABAÇOĞLU]

Bu hafta köyde aşure yapılacakmış. İyi güzel de benimle konunun ilgisi ne? Hanım bana demez mi “Pazar günü sen de gel dağıtmaya yardımcı ol.” El cevap : “İcat çıkarma ya! Valla cumartesi günü senin, Pazar günü benim. Zaten toplasan çarpsan 6 kere ava gideceğiz. Ona da salça olma…” deyince olay kendiliğinden kapandı.
      Kayın biraderle konuşuyoruz. Dedi ki: “Bir tavşan vursan da yesek…” Sonra bacanak geldi, laf arasında  o da demez mi : “Şu vurduklarını getir de şöyle güzel bir göveç yapalım…” Ya nasip dedik, başka ne denebilir ki…
      Cumartesinden sözleşildi.Bayram Başkan konuşurken Ekürim Ahmet’e veriyor talkımı “Oğlum bak sigaranı yanına al. Kaç haftadır unutup unutup benden çöpleniyorsun. Bu hafta da  getirmezsen sigara başına para alırım, haberin olsun…!”
      Pazar sabahı yola koyulduk. Az gittik, uz gittik; dere tepe düz gittik. Hedeflenen meraya sağ salim ulaştık. Çoban arkadaşımız Şükrü  karşıladı bizi ve nereye gitmemiz gerektiğini tarif etti.
      Birbirimize “Rastgele” dedik, meraya revan olduk. Birbirini gören karşılıklı iki tepenin arasına dizildik. Uzak tepenin arkasından ilk tüfekler patladı. Keklikler kalktı ve kaşla göz arasında Mehmet Emin Ağabeyimiz ilk tavşanı devirdi. Biraz ilerledik Ahmet kekliklerin kalktığını söyledi. Mesafe o kadar uzak ki Bayram Başkan seçilmiyor, Sinan Hoca kırmızı şapkası olmasa görünmeyecek. Ne var ki Ahmet keklikleri görüyor ben göremiyorum. “İşte ya Hoca na orada!” diyor. Ben yine hiçbir şey görmüyorum. Bu arada tepenin arkasında iki tüfek patladı. Ahmet, Bayram Başkanları telefonla yönlendiriyor ama her seferinde Ahmet’in özellikle ısrar ettiği geniş yayvan çalıyı pas geçiyorlar. Ahmet deliriyor. “Yanlış yeri geziyorlar.” diye. Telefon ettik, meğer Sinan Hoca arkada bir keklik düşürmüş, kuş çelgin. Onunla uğraşıyorlarmış.
     Sinan Hoca’nın köpeği Çarli, arkadaşımındır diye söylemiyorum, öyle keskin bir kokusu var ki kokuya yapıştı mı bırakmıyor. 150-200 metrelik bir takip sonucu kuşu bulup getirdi. İlk bravoyu hakketti.
     
     (Sinan Hoca Köpeciği Çarli ile)
     Sonra Ahmet’in ısrarları sonucu o nihayetinde o çalının yanına vardılar. Varır varmaz köpeklerin beeperları keskin keskin ötmeye başladı. Köpekler diğer ucu da sarınca dedik ki bu kekliğin kurtuluşu yok. “Bas, tut!” meğer içinde 6 tane varmış. FARR! FARRR! FARRR! FARRR! Bir tanesi geriye balonladı.  Ardından yaylım ateşi başladı. DAN, DUN, DAN, DUN! Biz olayı karşı tepeden film gibi izliyoruz. O kadar tüfek atıldı sadece balonlayan kuş düştü, diğerlerine kimse atmadı. Diğer 5 kuş sırtı aştı ve işin acayip tarafı kuş son sıkıda düştü. Kuş Bayram Başkan’ın torbasındaki yerini aldı.
      Sırtı aştık bir dereye geldik. Benim yavlum Cesi koku yapmaya kafayı kobra gibi kaldırmaya başlayınca yakınlarda bir şeyler olduğunu sezinledim. Keklik hemen altımdaymış. Farrr! Bir kalkış ama kayayı dönüverdi. Ah neden çıkmazsın o hakim kayaya. Yanlış yer tuttuk, kayanınbaşında olsam kabak gibi görünecekti. Neyse nasip değilmiş.Keklik yakına kondu. Bayram Başkan dedi ki ben arkaya gideceğim bu tarafa kalkarsa sen at. Öteki tarafa kalkarsa ben. 10 dakika sonra tüfek ard arda patladı. Kuşu vurmuş ama çelgin. Ben yanına varıncaya kadar 60-70 metre aşağı gitmiş. Sağ olsun Şila’nın ısrarlı takibi sonucu çılgın bir beeper sesi… Tut! 2. kuş Bayram Başkanın torbaya girdi.
     
      Sinan Hoca ve Bayram Başkan
     Üç kekliğin ileri gittiğini söyledi Ahmet. Yürüdük. Çıplak bir kayanın üstüne çıktım. Tam kekliğin seveceği bir yer. Aşağısı çok müsait ama çalıya atacak bir taş yok. “Brüşşş!” Kalkmadı hiçbir şey. İndim kayadan tam eğilip bir taş alacağım “Farrrr!” DAN, DUN! Gitti. Tüh Allah cevizini vermesin. Olur mu böyle karavana! E köpeğimiz yavru daha, fermada atmıyoruz ki be kardeşim! İnşallah Allah o günleri de gösterir.
     İleride benzeri bir kayaya geldim. Bu sefer iyice konsantreyim. Elimde de taş hazır. Taşı atmamla birlikte sağ alt çalıdan FARRR! DAN! Ardından iki sıkı daha patlasa da keklik benim ilk sıkıyla kıvrıldı. Yürüdük. Bayram Başkan Başkomutan gibi yüksek bir kayanın tepesine çıktı. Bizi yönlendiriyor. Oraya mı düştü, buraya mı düştü diye ararken sen sağ çalımda bir karaltı FART! Diye koca bir tavşan fırlamasın mı? Müthiş bir refleksle 1 metre içinde görüp tavşanın çalının içinde kaybolmakta olan karaltısına tek sıkı atabildim. Baktım tüyler uçuşuyor ama tavşan yok. Bu arada benim sıkıyı çekmemle birlikte tapa 10 metre havaya fırlamış. Ara tara tavşan yok….
     İşte o andan itibaren Şahin Gözlü Başkan devreye girdi. Başkan değil mübarek sanki Baş komutan. Sinan Hoca’nın Çarli’sini sol altımıza doğru yönlendirdi. Kokuya yapışan Çarli tavşana yaklaştı ve çalıyı geçer geçmez tavşanı görünce kovalamaya başladı. Araları 10 metre var yok. Fakat birden o da ne? Karşı taraftan bir çoban peydah oldu. Çoban köpeği tavşanın önünü kesip tavşanı kaptı. Bayram Başkan Çobanı uyardı. “Köpeğin önündeki tavşanı aldı. Çek köpeğini!” deyince. Çoban “Alamam şimdi onun ağzından ben onu.” demez mi.Tavşanın üstüne yatacak çakal. “Ne demek alamam ya! Al, yoksa gelir ben alırım.” deyince Çoban tavşanı alıp bana vermek zorunda kaldı. Bayram Başkanın dikkatli takibi sonucu aldık tavşanı. Tavşanın sol arka bacağı kırılmıştı. Ona rağmen yürüyebilmişti.
     Sonra kekliğe döndük, Bayram Başkan yine bizi yönlendirdi. Kekliğin çelgin olduğunu anladı. Sağa doğru gitmemizi istedi. Ne de olsa kaç yıldır avlandığı arazi. Sonra köpekler kokuyu bir tutturdu. Sinan Hoca’nın Çarlisi’nin 150 metrelik takibi sonucu düzdeki son çalının içinde kekliği kıstırdık. Ahmet’in Kurzhaar iti Tarçın da olaya dahil oldu. Üçlü sıkıştırma sonucu Çarli’nin basması sonucu keklik, Tarçın’ın kucağına geldi ve köpek kuşu kaptı. Eforu Sinan Hoca sarf etmiş son ütüyü Ahmet’in kurzhaar iti Tarçın yapmıştı.
     
     Kurzhaar Tarçın’ın keklik aportu
      Ahmet kuşu bana verdi ama Bayram Başkanın uyarısı sonucu kuş Ahmet’e verildi. Eee ne de olsa kuş vuranın değil bulanındır.Kan ter içinde kalmıştık. Biraz dinlendik.
      Vakit hayli ilerlemiş, öğle olmuştu. Geri döndük. Ne de olsa sac kavurma zamanı geliyordu. Günün diğer yarısı yemeğe, dinlenmeye ve eğlenmeye ayrılacaktı.
      Öte yandan bir keklik bir tavşan vurmama rağmen atışlarımdan memnun değildim. İkisinin de çelgin kalması hiç de hoş değildi. Allah’tan Çarli gibi bir köpek vardı da hayvanlar telef olmamıştı.Daha dikkatli atmam lazımdı. Hayvanlara yazık etmemek gerekirdi. Ben bunları düşünürken sağ tarafımda yayvan yüksek bir çalı vardı. Yassı bir taşı atmamla birlikte PAPAPAPAP1 Bir lökeşe kalkmaz mı?  İyice gözleyip DAN! Tek sıkıda bir demet tüy çıktı. Demek ki iyi gözleyip heyecanlı atmadıkça isabet kaçınılmazdı.
      Yavlum Cesi için tam aport zamanıydı. Kuş kesin ölü düşmüştü ama bir yandan da şüphe ediyordum. Acaba köpek kuşu aportlayacak mı? Çünkü pek çok köpek ilk seferde lökeşeyi ağzına almaz… ANA köpek çakıldı kaldı fermaya! Hep kendimi tutayım köpeği bekleteyim diyorum ama kendimi tutamıyorum. BAS,TUT! Hart! Kuş Yavlum Cesi’nin ağzındaydı. Lili’nin kızı olduğunu ıspatlamıştı. Getir kızım! Sev babam sev…
      Arabanın yanına gelirken son bir dereye vardık. Sağımdaki sık çalının içinden FART! Tavşan fırlamaz mı? Altımdan  Sinan Hoca’ya daha müsait, DAN! Bir sıkı çıkarttı. Uzaktan tavşanın sağ arka ayağının kalktığını gördüm. Tavşan sırtı aştı. Köpekler peşine. Sırtın arkasındaki dereye sarktık. Çalgin kalması muhtemel tavşanı arıyoruz. Derken Bayram Başkanın Şila günün kapanışını yapmak adına çakılıverdi fermaya. Tavşan adeta ablugaya alındı. BAS! TUT! KAV KAV KAV KAV! Bir kıyamet koptu. Tavşan yok! Yukarıdan sadece tek tüfek sesi geldi.DAN! Yukarıda Ahmet vardı. Tavşan dere içinden gizlenerek 4 avcının oluşturduğu ablugayı yarmış ve yukarı çıkmayı başarmıştı. Ne var ki son ütücü Ekürim Ahmet’in kucağına düşmekten kurtulamamıştı.
      Tavşanın şaibeli olup olmadığının kontrolü yapıldı ve görüldü ki sağ arka bacak sağlam. Bu tavşan başka tavşan.
      Av bitti, çoban çadırına vardık. Sac tavayı kızarttık. Sinan Hoca’nın el yapımı şarabından kadehler dolduruldu, sonra tokuşturuldu ilk yudumlar alındı. Güzelce yemekler yendi. Ardından ben içmem ama milletin, güzel bir av günü geçirmenin verdiği bir mutlulukla çubuk tüttürme zamanı geldi. Amanın o da ne Ekürim Ahmet sabah telaşla evden çıkarken sigarasını yine unutmuş evde. Tesadüf sadece Bayram Başkanda sigara kalmış. Dedi ki “Valla vermem, billa vermem, yemin ettim. Ver 5 TL sana bir sigara vereyim.” Baktım Ekürimin boynu bükük kaldı. İçim parçalandı. Cebimden sıyırdığım 5 TL’yi sıyırıp Kadir İnanır ağzıyla “Paranın gözü kör olsun. Nalın ulen…!” deyip parayı ortaya atmamla birlikte müthiş bir kahkaha koptu…
     Uzun süre özlemini çektiğimiz çok güzel bir av olmuştu. Bacanak’la kayın biraderin göveci şimdiden hazırdı…
     Dedem Korkut geldi. Boy boyladı, soy soyladı. Bir çırpıda günün ehemmiyetini belirten şu maniyi düzdü.
                                       Şahin gözlü Başkan olmasa
                                       Çarli’de keskin burun olmasa
                                       Ne zevki ne  tadı olurdu avın
                                       Yanında böyle Ekürin olmasa

1 tavşan, 1 keklik, 1 lökeşe ben; 1 tavşan Ekürüm Ahmet, 2 keklik Bayram Başkan, 1 tavşan Mehmet Emin Abi ve 1 keklik Sinan Hoca olmak üzere Avımız limitler dahilindedir.







(Soldan sağa Bayram Başkan, Sinan Hoca, Mehmet Emin Ağabey, Ekürim Ahmet)








Tokuştuuuur!


Çoban çadırında av yemeği…

     Gelecek hafta inşallah bir başka avda ve de hikayede buluşmak dileğiyle şimdilik, kalın sağlıcakla…

[Barış CANGIR]

Maaşallah avınız daim neşeniz ve muhabbetiniz bol olsun rasgele

[Kemal YILMAZ]

avınız bereketli geçmiş daim olsun rastgele

[Nadir TÜMEN]

o ava katılmış kadar oldum emeginize saglık nice avlara dilegi ile bol şanslar

[Erdal KURTULAN]

Kazasız belasız RASTGELE Hocam,herkese Uşak'tan selamlar.

[M.Ali AKDAĞCIK]

  on numara , 10 numara , kırkbin kere maşallah.
 hocam ardıda devamıda sağıda soluda gür olsun rast gelsin...

[ERSİN KARA]

SANKİ OAN BENDE ARANIZDAYMIŞIM GİBİ HİSSETTİM.ÇOK GÜZEL ANLATIM ve ÇOK GÜZEL BİR AV OLMUŞ.UMARIM DAİM OLUR.

[Memduh KESKİN]

Hocam avın daim olsun, Rastgele...

[Latif DEMİRAYAK]

maşallahınız var bundan daha iyisi olmaz herhalde güzel av olmuş ve nasibinizi almışınız..RASGELE..

[A.Rıza AYDEMİR]

    Maşallah ; Allah dostluğunuzu daim etsin. çok güzel anlatım. Resimlerde harika.. Rasgele..

[Ramazan HAK]

elinize sağlık resimlerde güzel kareler daim olsun rastgelsin

[Oğuz BABAÇOĞLU]

Maaşallah avınız daim neşeniz ve muhabbetiniz bol olsun rasgele

Sağolasın Barış...

o ava katılmış kadar oldum emeginize saglık nice avlara dilegi ile bol şanslar

Birlikte aynı avı yaşayabildiysek ne mutlu bize...

o ava katılmış kadar oldum emeginize saglık nice avlara dilegi ile bol şanslar

Nice mutlu günlerde hep birlikte...

Kazasız belasız RASTGELE Hocam,herkese Uşak'tan selamlar.

Aleykümselam Erdal kardeşim özledim valla Uşak ekibini. İnşallah sömestrde ordayım. Sen de selam söyle ekiptekilere...

  on numara , 10 numara , kırkbin kere maşallah.
 hocam ardıda devamıda sağıda soluda gür olsun rast gelsin...

Maşallah de Nazar değmesin Mehmet Ali...

maşallahınız var bundan daha iyisi olmaz herhalde güzel av olmuş ve nasibinizi almışınız..RASGELE..

Sağol Latif Abi güzel hisseden yüreğin dert görmesin...

    Maşallah ; Allah dostluğunuzu daim etsin. çok güzel anlatım. Resimlerde harika.. Rasgele..

Çok teşekkürler Rıza sana da rastgele...

Sen de sağolasın Ramazan Bey. Kendinize çok çok iyi bakın...

[M.Ali AKDAĞCIK]

 dedimya hocam hemi kırkbinkere yine diyom, KIRKBİNKERE MAŞALLAH MAVİ BONCUKLUSUNDAN, ELEMTERE FİŞ KEM GÖZLERE ŞİŞ. ALLAH NAZARLARDAN SAKLASIN,
 HATTAKİ GÖZÜ OLANIN İŞİ RAST GİTMESİN TETİK KESECEKKEN KINALIYA İĞNESİ FİŞEĞİNİ DÜRTMESİN KAPSÜLÜ PATLAMASIN , HASETİNDEN ÇATIRDASIN,
 KEYİFLİ AMA İLLAKİ AĞIZTADINDA GÜZEL AVLARINIZA DARISI SAĞLICAKLA KALINIZ  OĞUZ HOCAM.

[Nurettin AYDIN]

belli oldu,  tavsanlar denizliye  góc etmiz bu kis,,

[Murat ÇAKAN]

Avlarınız daim olsun.