Gönderen Konu: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...  (Okunma sayısı 8529 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« : 14 Kasım 2013, 21:40:50 »
“Sık çalılıklardan kurtulduk ben Ahmet’in önünden kalksın diye bekliyorum kekliği. Keklik bu ya, en bildiğin merada bile avcıyı şaşırtmayı sever. Meğer ben alayın içine girmişim. FARRRR! FARRRRR! Sağımdan solumdan her yanımdan keklik kalkıyor.”


       Arkadaşlar sağolsun uzaktan yakından sık sık arıyorlar. “Oğuz Abi öldün mü kaldın mı, artık pek yazmıyorsun, neden?” diye. E av yok, bıldırcın sezonu çok cılız geçti, ne yazacaksın 2- 3 bıldırcının nesini anlatacaksın. Avda tat olmayınca dilde de icraat yok haliyle. “E hiç mi vuramıyorsun.” dedi bir tanesi ciğerimi delercesine. Dedim ki “Zümrüd ü Anka kuşu kalktı da biz mi vurmadık...” :) :) :)
       Neyse gel zaman git zaman, baktık bıldırcın yok, kekliği beklemeye başladık.Bekliyoruz ki kekliklere kavuşalım.
       Av açılmadan Suat Abi’yi aradım. Yeni aldığımız yavru Cesi ne yapıyor diye. O da köpeğe bir şey gösterememekten muzdarip. “Bu sene av kısırlığında bunu nasıl eğitecem bilemiyorum.” demez mi… Dedim “Sen onu yolla buraya, ben ona kurs veririm.” O da demez mi “Sen de madem yolla Megi’yi…Alan veren gavur olsun.” Tabi Megi nasılsa usta küpek. “Tamam ulen” dedim. İzmir’den Avukat İbrahim ağabeymizin de buraya işi düşünce  küpekleri değiş tokuş ettik…
       Yavru Cuma günü geldi. Yarını ava gideceğiz. Daha bana alışkın değil ama içimden dedim “Ben seni tez zamanda Keklik panteri yaparım.”
      Neyse uzatmayalım cumadan sözleşildi. Cumartesi sabahı malum meraya varıldı. Çobanlara soruldu ve anlaşıldı ki erken avlanılmaktan keklik az yukarıda.
      Bu yıl Ekürimle beraber Bayram Başkanın gruba dahil olduk. Eeee ne de olsa keklik avı ekip avı. Mehmet Abi ve Sinan Hoca ekibin diğer elemanları. Bir de sürprizimiz vardı: Erdal Çiftçi kardeşimiz de gelmiş iki arkadaşıyla.
      
      Kısa bir hoş beşten sonra vurduk tepelere. Oldukça sık çalılıklar var önümüzde. Herkeste ilk kekliğe kavuşmanın malum telaşı. Azılı domuzlar gibi yardırıp geçtik çalıları. Bir sırtı geçtikten sonra ileride, solumdaki  çalının içinden fırladı kınalım FARRR! Ama sağ taraftaki gür çalıda kaybolunca atamadım. Aşağımdaki Sinan Hoca’nın önüne indi. Hemen telefona sarıldım. Sinan Hoca’ya haber verecem. Elimi cebime attım, Ana telefon yok!!! O sık çalılarda cep yırtılmış, telefon sen düş. Olacak iş değil. Birinin telefonunu alıp geri dönsem… Ya zaten kaç paralık telefon, etse etse 30 TL eder. Boş ver yenisini alırız dedim.Önce kekliklere kavuşalım devam…
      Yürüyoruz az yukarımda ekürim Ahmet var. Uzak kalkan bir kekliğe saydırdı ama nafile. Bir dere içine geldik. Ahmet’im ekürim sağlam taşlıyor ama kalkan bir şey yok. Fakat önünde kurzhaar iti Tarçın fermada. Kalkar mı eski koku mu demeye kalmadı FARRRRR keklik kendini bir saldı tam üstüme geliyor. Tatlı bir dönüş yaptı namlunun ucunda geziyor düşmemesi mümkün değil. DAN DAN! Getttiiiii… Tüh Allah belediyeni versin emi. Kaçırdık kelle gibi kekliği. Ama önlemesini az verdik hata orda işte.
       Neyse bozmadık moralimizi sezon başı olur böyle şeyler. Kekliğin birinin Ahmet’in önünden sökülüp karşıdaki dereye kendini attığını gördüm. Ahmet ‘e işaret ettim. Onun önüne indi çünkü. İkili sıkıştıralım ki çalılar gür. Ona kalkarsa o, bana kalkarsa ben atayım diye. Dereye adım adım yaklaşıyoruz. Kalp atıyor güm güm, heyecan 1500…
      Sık çalılıklardan kurtulduk ben Ahmet’in önünden kalksın diye bekliyorum kekliği. Keklik bu ya, en bildiğin merada bile avcıyı şaşırtmayı sever. Meğer ben alayın içine girmişim. FARRRR! FARRRRR! Sağımdan solumdan her yanımdan keklik kalkıyor. Erken kalkanlardan birine DAN! Bir sıkı, kuş nakavt. Bir tanesini gezdirdim. DAN! Saçmalandı kelebek gibi pır pır etti, ama o an aklıma bir şey geldi. Yanımda Megi yok, yavru küpek acemi. Bari yakındaki kekliği kaçırmayalım, dedim. Baktım çalının içinde yatıyor meğer olduğu yerde kalmış. Aldım kekliği bol bol kokladım, kavuşmanın tadına vardım. Sonra yavruya bol bol koklattım, hırslandırdım. Keşke ötekini gözden kaçırmasaydık.Yazık oldu… Eh köpeksizliğin hali böyle işte…    
      Kuşun fotosunu çekeyim istedim ana! Bu sefer de fotoğraf makinesi yok. O da düşmüş… :( :( :(  İyi de bu pantolonun cebinde değildi ki yelekteydi nasıl düşer? Çalıya mı takıldı acaba kopçası. Lakin baktım ki millet yürüyor... Ben de devam ettim.  
      Aldık kuşumuzu kattık torbaya. Bir sırt geçtik. Sinan Hoca demez mi üstünden keklik  geçti, diye. Demek çok sessiz uçuyor keratalar, yoksa duyardım. İlerledim Tarçın’ın beeper öter şahin gibi. Ciuvciciuuuuuuv! Bir harıltı koptu Ahmet atamadı. Hoca varıyoooor.! Baktım ilk kuş gibi geliyor ama bu sefer önlemeyi verip sıkıyı yapıştırdım. Havada büzüldü kaldı. Sinan Hoca da bir tane devirmiş. Ara babam ara ikisi de yok. Ahmeeeeet, Tarçın’ı getir. Lakin sıcak basmış köpekler bırak aramayı nefes alamıyor. Sinan Hoca’nın iti Linda buldu kekliği lakin benim keklik yer yarıldı içine girdi. Bulamadık. Döndük geri…
      Av bitince, dağdan inince adamın kafası daha iyi şarj ediyor. Aklım telefonda… Hadi telefon 30 TL. Ya içindeki numaralar? Onları toplamak aylar alır... Ancak Bayram başkan saat 11’de dükkanda olacak. Anlaşma öyle olunca döndük geri. Eve geldim bir yemek ikmali, ardından Hanımın telefonunu aldım, güzelce şarj ettim. Taktım kafaya telefonu bulacam. Bindim benim düldüle doğru sabah avlandığımız yere. Allah’tan rüzgar esmiyor. Çaldır babam çaldır 500 metre yürüdüm. Benim telefon bir yerlerde ötüp duru. Koştum hemen aldım. Bir sevindim, bir sevindim. Değmeyin keyfime. Eeee Allah sevdiği kuluna eşeğini kaybettirir, sonra yeniden bulup sevindirirmiş. :) :) :)
     Sonra dedim ki telefonu bulduk fotoğraf makinesini bulamaz mıyız? Bu nerde düşer? Düşse düşse fişek değiştirdiğimiz yerlerde düşer. İlk noktaya gittim. Bir şey yok. İkinci noktaya gittim. Artık hava da kararıyor. Kekliğe tüfek attığım yere çıktım. Aşağı doğru 3 adım yürüdüm. Bizim fotoğraf makinesi yere dik vaziyette bana gülümseyipduru… :) :) :) Aldım onu doğru geriye. Na sevinç na sevinç… :) :) :)
     Ertesi günü dağın öte yüzüne gittik. Meraya girer girmez 200-300 metre içinde keklikler parladı. Bayram başkan ilk kekliği hakladı.
    
          (Bayram Başkan kayanın başında köpeciği Şila’yla)
     Bir tepeyi geçtik. Dereden ilerliyorum. Bayram Başkandan telefon. Önündeki kayayı görüyor musun? Yaklaşık 300 metre yüksekliğinde bir kaya. “Evet!” onun üstünden dolan gel. “ E be oğlum yavru köpek var yanımda. Bitirecen mi hayvanı tez zamanda. Nasıl çıkayım ben oraya.” Sonra “O kayanın başına bir alay keklik kondu.” Demez mi. Bu haber duyulur da durmak olur mu. Taktım arazi vitesine devam. İki keklik söküldü ama uzak bana. Mehmet Abi’nin üstüne, “Mehmet Abi varıyoooo.!”  Tık yok. Meğer elma yiyormuş. Geçten geçe bir sıkı attı ama nafile.
     Derken kayanın üstüne varınca benim yavru Cesi hareketlendi. Kokular yapmaya başladı. Allah Allah diyorum, acaba..? Sırttan sırttan gidiyoruz. Uçurumun kenarına geldik. Güzel gür bir çalı var. Onu koklayıp duruyor, kafayı da kobra gibi kaldırıyor. Ha şimdi kalktı, ha şimdi kalkacak. Uçuruma sırtımı dönmüşüm. Sen arkamdan FARRRR 3 tane sökül, dönüverdiler atamadım. Ancak yavrum Cesi ısrarla patikayı takibediyor. Ulen dedim o eski kokudur. Demeye kalmadı sen bir tane sağından kalmasın mı? FARRR! Yuhhh! Ağaca girdi yine atamadım. Dedim yavrum ben sana gösterecem  kekliği.
      
                          Kekliği vurduğum dik kayalar…    
     Dik yarların kenarlarında dolaşıyorum. Ancak kalktığı gibi indirmem lazım yoksa 100 metre aşağı düşer, sonra almak çok zor. Baktım ilerideki yardan bir keklik uçurumun başına çıktı beni görünce salıverdi kendini. Dedim onun altında başka vardır muhakkak. Sessizce yaklaştım. Daha görünür görünmez FARRRR! Parlayıverdi namıssız. DAN! Anında yapıştırdım sıkıyı. Keklik bir ağacın dalına çarpınca daha yakına düştü. İkincisine atmadım.Bağladım köpeği zincire basamaklı merdiven gibi yavaş yavaş kekliğin yanına kadar indirdim. Köpek kekliğin başına varınca çakılıverdi. Bas!Tutmaz. Bas! Tutmaz… Üçüncüde ağzında. Koca bir horoz. Gel bakayım. Sev babam sev… Kekliklere kavuştuk ya, bırakın gerisini…
  
                      (Yavlum Cesi’nin ikinci keklik aportu)
    E benim yavru o kayayı çıkınca ve de inince sıcaktan bitti tabi. Biz Mehmet ağabeyyle birlikte doğru yol kenarına. Güzel bir pınarın başına geldik. Yaktık ateşi, sacımızı tellendirdik. Güzel bir sac kavurma, e sonra? Değmeyin keyfimize.
          
          
            Bayram Başkan, Sinan Hoca, Mehmet Abi
          
          

    Dedem Korkut geldi boy boyladı soy soyladı. İki günün ahval ve şeraitini bildiren şu maniyi düzdü.
                             Pınarın suyu akar soğuk soğuk derinden
                             Aylardır tutuştun hep keklik özlemiylen
                             Eşyalarını kaybedip çabuk buldun ama
                             En nihayet kekliklere kavuştun yeniden

          
          
           (Soldaki cumartesi, sağdaki pazar günü vurduğum keklik)
    Bu haftayı zeytin silkme, toplama, çuvallama, sıkma ve yağ çıkarma işlerine ayırdığımızdan ava gidemedik.  Önümüzdeki hafta bir başka avda tekrar görüşmek ümidiyle şimdilik, kalın sağlıcakla… ;)

 

Çevrimdışı Gökhan AKDOĞAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1166
  • Thanked: 894 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #1 : 14 Kasım 2013, 22:15:16 »
Hocam elinize saglik yavrulara guvenmek gerek, tecrubeyle sabitledim bende gecen hafta 2metre yanimdan farrrrr elim ayagim bosaldi vuramasamda onemli degil ;D
  • Ata NEO 12 Cal /66 Namlu
  • Deutsch Drahthaar - Tony
Gökhan AKDOĞAN
1988  / 0 RH (+)
Fethiye / MUĞLA
 

selçukkaygısız

  • Ziyaretçi
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #2 : 15 Kasım 2013, 08:26:32 »
Oğuz abi ağzına sağlık çok güzel anlatmışsın ,insan kendini sanki avdaymış gibi hissediyor,bütün avların böyle bol hikayeli ve bereketli olsun rastgele :)
 

Çevrimdışı M.Ali AKDAĞCIK

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1805
  • Thanked: 1042 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #3 : 15 Kasım 2013, 10:31:58 »
 hocam ,
yüce rabbim senin avınıda ömrünüde bol eylesin rast gele, döktürmeni özlemişim mersin den selamlarımla...
  • TURKUAZ HK 11, OTOMATİK, 4+1, 12 CAL. 65 CM.
  • LAZER TEK KIRMA, 36 CAL. 65 CM.
İnsanlara hoşgörülü tavrım , bildiklerimin yanılgılarıma yetmeyişindendir,..
 
Murat Ali Akdağcık
1970 MERSİN
 

Çevrimdışı Erdal KURTULAN

  • *
  • İleti: 482
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #4 : 15 Kasım 2013, 11:08:09 »
Kazasız belasız rastgele Oğuz Hocam,avınız ve muhabbetiniz daim olsun.Bayram Başkanıma selamlar.
Erdal KURTULAN
1968 UŞAK
Yola çıktıklarını,yolda bulduklarınla değişirsen
hem yolunu kaybedersin hemde DOSTUNU.
 

Çevrimdışı Serdar BURAK

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 5212
  • Thanked: 18 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #5 : 15 Kasım 2013, 11:18:57 »
Avda muhabbette çok güzel rastgele
Serdar BURAK
1979 Çan ÇANAKKALE 05326570506 Çan Erenler Avcılık ve Atıcılık Derneği Başkanı
 

Çevrimdışı Fatih EROL

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 521
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #6 : 15 Kasım 2013, 14:17:27 »
avınız daim olsun. rastgele.
Fatih EROL
1983 istanbul
 

Çevrimdışı Ümit TAŞER

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 734
  • Thanked: 53 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #7 : 15 Kasım 2013, 15:45:59 »
Ağzına sağlık hocam gitmiş kadar olduk valla :D
  • Akkar altay 61slug, 66 seritsiz, 71 seritli
  • Huglu 104A 76cm super poze
 

Çevrimdışı Kemal YILMAZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1938
  • Thanked: 36 times
  • Şehit oldu!
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #8 : 15 Kasım 2013, 16:15:35 »
avınızda muhabbetinizde kaleminizde daim olsun rastgele
Kemal YILMAZ
1975 KONYA- ŞEHİT OLDU

 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #9 : 16 Kasım 2013, 07:10:58 »
Hocam elinize saglik yavrulara guvenmek gerek, tecrubeyle sabitledim bende gecen hafta 2metre yanimdan farrrrr elim ayagim bosaldi vuramasamda onemli degil ;D
Zaten o heyecan olmasa avın tadı da olmaz herhalde. Aynı duyguları paylaşıyoruz... :) :) :)
Oğuz abi ağzına sağlık çok güzel anlatmışsın ,insan kendini sanki avdaymış gibi hissediyor,bütün avların böyle bol hikayeli ve bereketli olsun rastgele :)
Sağolasın sizlerin de avları bereketli olsun inşallah...

hocam ,
yüce rabbim senin avınıda ömrünüde bol eylesin rast gele, döktürmeni özlemişim mersin den selamlarımla...
Av oldukça hikaye çıkıyor bir şeyler anlatabiliyoruz. Galiba avın tadı, av olunca güzel....
Kazasız belasız rastgele Oğuz Hocam,avınız ve muhabbetiniz daim olsun.Bayram Başkanıma selamlar.
Aleykümselam Erdal'ım sen de Uşak ekibine selamlarımızı ilet...
Avda muhabbette çok güzel rastgele
Teşekkür ederim size de rastgele... ;)

avınız daim olsun. rastgele.
avınızda muhabbetinizde kaleminizde daim olsun rastgele
İnşallah cemil cümlemize hepinizin avı daim olsun. Güzel günlerde rastgele...
 

Çevrimdışı M.Lütfi KARS

  • *
  • İleti: 263
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #10 : 16 Kasım 2013, 11:16:47 »
Oğuz kardeşim merhaba;maşallah anlatım ve görüntüler süper olmuş,nice avlara inşallah rastgele....
M.Lütfi KARS
1964-Muğla/AFYONKARAHİSAR
 Başkasından üstün olmamız önemli değildir. Asıl önemli olan şey, dünkü halimizden üstün olmamızdır.
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1488 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #11 : 16 Kasım 2013, 12:29:02 »
Oğuz Hoca gözün aydın kulakların manisa  :D
Suat Abi sağ mı yavv  :)
Rasgele  O0
  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı Nurettin AYDIN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 885
  • Thanked: 42 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #12 : 16 Kasım 2013, 19:18:28 »
ziya  usta harman dali oynamasi bilmesi lazim, yoksa olmaz, ^-^


dik yamaklar, sarp daglar ve keklik avi,  defelarca  yazdim,  bógle  arazide ya avci  kendine gúvenecek, iyi yórúmede  iyi aticilikta, kizgin sicagin altinda  sarp kayalik calilik daglarda yórúmek okadar kolay deyildir,

egenin kizgin sicakginda hafasinda keklik kaltdimi  kaya  kekliyi,motoru iyi isitilmis savas ucagu gibi gider, sarp  kayalardan  inisine,

avci  túfeyine ve aticigina gúvenir,  yoksa  kekliye  dar alanda  biraz dúz yerde  veya bir  derede kekliye  kistirip, yavas ucan havanmakla meskúl  veya hizlanmayi calisan kekliye furup avliyacak, avci,

namlusu birmetre  onsantim  uzunlugunda tek dolma túfeyi ile  avlanan evsane avci  gibi olmak lazim,
evsane avci rahmetli olali  otuz  yilla yaksaliyor,    avci olan olmuyan hala onun avciligina  konusur ve anar,

gelmis gecmis  en bóyúk keklik, domuz, tavsan avcisi, bir avcidi,  cok seyi ondan ógrendik desez yalan olmaz,

dúsúnún bir kere, bu cahil bildigimiz daha dúnya ile baglantisi olmamis bu avcilar,  gece  domuz  avina  gidiyorlar,  elbiselerde  ter, yemek, sigara, insan kokusu,  vardir  diye domuz kokuya ceker diye kokusuz zeytin yagli sabunla yikanmis temiz kiyafetler  giyip gece domuz avina giderlermis, SÍMDÍ AVRUPADA KOKUSUZ PARFÚMSÚZ SAMPOHANLA YIKANIP DOMUZ AVINA GÍDERLER DOMUZ KOKUMUZA ALMASIN DÍYE,

NE ENTERASAN DEYÍLMÍ, KÍMDÍ  BU EFSANE AVCILAR,

domuza ógle  iki úc dórt kursun atilmaz, tek kursun tek atis tamandir,  keklik  kaltdimi  sógle  havada  súsúzdúmú yúz  metre gibi acildimi,
yahu  bu adam kekliye ates etmiyecekmi veya atmiyacak  denildiginde  havadaki  súzúle súzúle giden kekliye,
bir  gúrúltú   kopar  silahindan,  gózden kaybolma noktasina ulasmis keklik  pacavra gibi  yere dústúgúne  górdúklerinde  yanindaki avcilar,

sógle derdik diyorlar, aptal aptal  bir birimize bakardik, anlatirlardi bizleri,  ben yeni yetisdigimde yaslanmisti,  ince  uzun bir adam, foter sapka basta, mermesi bulunmuyan bir toplu tabanca  kendi  usúlleri ile  doldurulmus  belinde,

dórt  arkadas ve efsave avcilar,  cok varda  onlar muhtesem  dórt efsane  avcilardi, hepsi rahmetli oldu,

biri   kara mehmet  nakabinda,

biri  koca  iramazan   nakabinda,

biri  okkali  nakabinda,

biri amcam koca mehmet  nakabinda avcilardi, amcam  ogúnku mevcup olan bútún úlkelerin túfeklerin kúnyesine av kalitesine okurdu,

túfekleri  bu avcilarin,  birinin  elinde  bakir sarma  dolma túfek,  birinin elinde  firansiz kertigi 20, direm dolma túfek, yirmi numara capinda,,birinin elinde  10, direm  dolma túfek,koca belcika,10, numara capinda bir túfek, túfeyin ucuna basparmak giriyor  genis namlulu dolma túfek,

birinin elinde,  birmetre onsantim  uzunlugunda  tek dolma  túfek, tirnakli  macar adiyla túfek, 16, direm, 16, cap,

gece  bir tarlayi domuz gelmesin, bir yerden domuzlar gecmesin,  kacari  kurtulusu olmazmis, simdiki gibi el feneri yok,  gece  dúsmeden gidip domuza avlayip dónerlermis, cok durumlarda torbalarindaki cirayi  yakarak gidecekleri  yolu giderler,  veya  varsa muhtar cakmagi dedigimiz, cakmalari yakarak, gece yoluna  gider bulurlarmis,

gece gúndúz  avda  olan avcilar, simdi biz o túfeklerle ava gitmeyiz av bile furamaz cogumuz, ama onlar  atdigina furan avcilar,ve o túfeklerle  furduklari domuzun,kekliyin,tavsanin, sayisi  bilenmez,,,,  kótú  túfek kullanmiyan, ve  grektigi gibi  avlanan avcilarmis avcilardi,

bunlarin yetisdirdigi  ve ayni soylardan gelen usta avcilar coktu onlarla ben avlandim,

insan ústú avcilik yapan avcilar vardi aralarinda,

« Son Düzenleme: 16 Kasım 2013, 19:46:42 Gönderen: Nurettin AYDIN »
Nurettin AYDIN
1966-Hollanda
 

Çevrimdışı Nurettin AYDIN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 885
  • Thanked: 42 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #13 : 16 Kasım 2013, 20:25:31 »
bu  avcilardan,  olan okkali  avci  bóyúgúmúz,  bir  kiza  sever,  gúlperi  adinda,  birde  arkadasi vardir, kamil isminde oda sever  gúlperi isimindeki bayani,

bunlar  bir biri ile  atisirlar,  yok sen almiyacaksin ben alacagim gibi,  biri  belindeki  toplu tapancayi ateslediginde, diyeri ateslenen tabancanin seninden anlar bana nisbet yapiyor. diye oda belindeki tabancayi  ateslermis,

gúlperi ismindeki bayanda  bunlarin tabancalarinin sesine duyarmis,  aslinda bir biri ile cekismeleri  bir birlerine karsi paylarina dúsúrmemelerinin gayesi,

ikisininde bir kizi sevmeleri ve bir birleri ile  tek kiz icin reslesmeleri,   kavgasiz gúrúltúsúz, tatli tatli cekisirlermis, zaman zaman bir birlerine karsi  belindeki tabancalarla havayi ates edip reslesmeleri,olsada,

birgún dúgún varmis,  kamil  sormus arkadasina  eylendikleri dúgún  meydaninda okkaliya,  nasil dolumusun diye,   okkalida doluyum demis,  dolumusun  diye sormasi, bir kac gún súrecek dúgún gúnúnde  atacak  mermin reslesecek  mermin varmi  manasina geliyor,

biraz bunlar icer kafayi  bulur,kamil  okkalinin ayagina  ates eder yaralar  furur,okkalida evlenen arkadasi  masalarin eksiklerine  soruyor  yardim ediyor hem eyleniyor, gúlperi orda  erkeklerin dúgún meydaninda, erkeklerin meydanda eylencesine bakiyor,  kamil, ve okkali iki arkadas bir birleri ile  reslesmekten baska ne yapsinlar, reslestikleri kiz orda onlari bakiyor,
baskin  gelen erkek gúlperinin gózúne girecek gúlperiye  baskin gelen erkek alacak,dúsence bu, reslesme bu,

kamil arkadasin bacagindan furur,  sógle der kamil  okkaliya  okkali  okkali  sordum  doluyum doluyum diyorsun cekip fursana bana bak  bacagindan furdum senin der, kamil  okkali arkadasina,

okkali dóner  kuru  SIKI  KURU SIKI  kamil der,  okkali dayi toplu  tabancasina kendi usulleri  ile kara barutla doldurmustur  sadece  tabancasina ateslediginde ses  cikarmak icin,   

manasi  su tabancalarin ateslenmesi, gúlperiye ben alacagim sen almiyacaksin gibi,  veya gúlperi  beni seviyor gibi, bir birleri ile icten ice cekismeleri,

bu iki arkadasin bir biri ile bir  kiz icin cekismeside, cevredeki insanlarida  eylence araci durumu  dúsúrmús,

bak kamil atdi tabancayi sana cevap veriyor deyip, okkali dayiya deyip  gazi getirip  okkali dayininda  tapanca atdirmalari, okkali dayi atdimi  tabancayi ayni sekilde  bak kamil amca okkali dayi sana  cevap  veriyor gibi  bir birlerine kiskirtmalar,

aradan onca zaman gecmesine  ramen, her ikiside  baska kizla  EVLENMESiNE  RAMEN  ARALARINDAKÍ CEKÍSME  YILLARCA DEVAM ETMÍS,

GÚLPERÍ  ismindeki  bayan  bu iki arkadas ile hem avci arkadasi olan  bu  iki  arkadasi  gúlperi ismindeki  bayan, kamil amcayi górúnce  ben sana  varacagim  der, okkali amcayi górdúgúnde ben sana varacagim dermis,  bu iki arkadasla oynuyan bu bayan  daha sonra adi cikar baskasi ile,
kimse almaz  evlenmez gúlperi  ismindeki  bayanla kimse evlenmez,bekar yasar,
bekar olarak óldú ve rahmetli oldu, benim cocuklugumda,

okkali  amca  túrkú  yapar, hem kamil ismindeki arkadasinin ismi gecen bir túrkú  ve  sevdigi kizin ismi  gecen bir túrkú yapar,túrkúnún icinde gúlperi ve arkadasinin ismi  olan túrkú, túrkú sógledir, bu mesur efsane avcinin,


CAM DALLARI GÓLGELÍDÍR, O KIZIN ADI  GÚLPERÍDÍR  O  BENÍM OLMASSA  AYDIN DAMLARI SÚPELÍDÍR,

ATDIM DÚSTÚ KEKLÍK GÚLPERÍMÍN BOHCASI GÍBÍ,  O KIZIN  ADI GÚLPERÍ  O  BENÍM OLMASSA AYDIN DAMLARI SÚPELÍ,

KUMBUR  KUSLAR  OLSAM  UCUP  OSMAN ÓDÚNE KONSAN, YOLDAN GELÍP GECENLERÍ KAMÍL  BEYÍ SORSAM,

O KIZIN ADI GÚLPERÍ O BENÍM OLMASSA AYDIN DAMLARI  SÚPELÍ,

TÚRKÚ BiTER TOPLU TABANTA BELÍNDEN  CIKARILIP  TÚRKEDEN SONRA ATILIR, YOKSA OLMAZ, SONRA YAKISMAZ SÓGLENEN  TÚRKÚYE  VE  SEVDÍGÍ  KIZA  GÚLPERÍYE KARSI, VE GÚLPERÍ ÍCÍN CEKÍSTÍGÍ KAMÍL ÍSMÍNDEKÍ ARKADASINA KARSI,

TABANCA  TÚRUDEN SONRA MUTLAKA ATESLENECEK,

TÚRKÚDEKÍ KUMBUR  KUS   ASLINDA ,KUMRU 

NEYSE  BU EFSANE  EGE  AVCISINA  HERKEZ GÍBÍ BÍZDE ANMIS HATIRLAMIS OLDUK RUHLARI SADOLSUN,

« Son Düzenleme: 16 Kasım 2013, 21:10:42 Gönderen: Nurettin AYDIN »
Nurettin AYDIN
1966-Hollanda
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #14 : 16 Kasım 2013, 20:51:18 »
Oğuz kardeşim merhaba;maşallah anlatım ve görüntüler süper olmuş,nice avlara inşallah rastgele....
Sağolasın Allah razı olsun. Selamlar Kars'a...

Oğuz Hoca gözün aydın kulakların manisa  :D
Suat Abi sağ mı yavv  :)
Rasgele  O0

Ziya kardeş Suat abinin emekli maaşında pürüz çıktı bağlanamadı. 80 günle takılmış. Kara kara düşünüyor galiba gemilere son bir hamle yapacak. Hayırlısı diyelim...

Nurettin Abi ben nedense bayılırım bu tip hikayelere. soluksuz dinlerim. Seninki de öyle oldu. Gülperi gibi nice adı sanı unutulmuş insanlar hep türkülerde yaşıyor. dinliyoruz ama ne olduğunu bilmiyoruz. Aslında her türkünün altında yazılmamış bir tarih yatıyor. Aldın götürdün beni çok uzaklara Aydın ellerine. Ellerine sağlık. Denizli'den Hollanda'ya selamlar...
 

Çevrimdışı Nurettin AYDIN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 885
  • Thanked: 42 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #15 : 16 Kasım 2013, 21:12:57 »
oguz  kardesim  bendende selamlar oralari,bol neseli avlar dilerim, bunlarin hepsi bizim gibi avci, bir zamanlar,  keske bizlerde bógle  avcilar gibi dillerde kalabilsez,  yazdiklarim bire bir yasanmis gercek hikayeler,hala  belli yaslarda olan bu avcilari taniyan uzaktan yakindan góren   avcilar bir arayi geldiginde onca avci olmasina ramen bu avcilari anar konusur, en gúzel av keklik avidir. ve  en nezetli keklik etidir,   eski avcilar  ava gidiyormun diye  sorar,  keklik eti yiyormun diye soror,

neden  keklik keklik,  avi,  bir baskadir, onca  gercek  av hikayeleri  varki,   o  yasanmis  hikayelerin oldugu yerleri cikar  efelerin   yasadigi  yerler, yaslanir  babadagina bakardim,   heygide gúnler hey  KIS ayinda tek basima,   in cin yok daglarda  sis  oldugunda   gideceyim yeri bile karistirirdim, sis on metrenin altina dústúmú sis bildigin arazide kaybolursun,  diz boyuna bir metreyi varan karli daglar,

yazin sicaginda eylúl aylari  basinda, kekliklerin tam olustugu zamanda, keklik olan yerleri  bir iki sagat gibi onca araziye gezer keklik avlardim,

bu  mesur  avci ólúrken agzindan cikan kelime  su olmustur,  egede  hava sicak oldugundan   keklik avina hava serinledikten sonra giderler,ya  sabah gúnes dogumunda hava serinken giderler, yada aksam ústú  giderler,

bu mesur avci  sógle der, ólmeden bir kac sagat ónce, ilkindi  ezaninda  cikardim, su daglari, bir kac sagatde gezer  keklik avlar gelirdim,      neden tutmaz  bu ayaklarim dizlerim der,
« Son Düzenleme: 16 Kasım 2013, 21:36:37 Gönderen: Nurettin AYDIN »
Nurettin AYDIN
1966-Hollanda
 

Çevrimdışı Ziya ÇOBANOĞULLARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2704
  • Thanked: 1488 times
  • Avın başı rasgele sonu nasiptir.
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #16 : 16 Kasım 2013, 22:56:30 »
Nurettin Abi çocukluğumda torbacı iken Dayim'dan duyardım .
Merkez Arap diye bir avcı vardı derdi kulakları çınlasın.
Bu Merkez Arap dolma tüfekle avlanır tek kurşun atarmış.
Dayım(1948 doğumlu) kendi çocukluğunda yaşlı halini görmü Merkez Arap Avcıyı.
Tek kurşunla uçara keklik vurduğunu gören bilen çok.
Dedik ya efelerin hemen hemen hepsi avcıydı.
Yunan askeri arasında Mavro imiş lakabı.
Mavro Arap demekmiş rumca.
Yunan müfrezelerine kök söktüren gündüz bile baskın veren gözü kara Efe Merkez Arap 8)
O0
  • Belçika Piper Çakmaklı Çifte(Constantinople-Lazaro Gabay)
  • Çifsan Çsp 555 Süperpoze
  • Sarsılmaz Concorde Yarı otomatik
  • Luigi Franchi Black Magic Yarı otomatik
  • Pietro Beretta S56E
  • Savaşcı Pointer's Altar
Ziya ÇOBANOĞULLARI      A rh +
02.06.1972 Bergama/İZMİR
İkamet : Çandarlı
 

Çevrimdışı Nurettin AYDIN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 885
  • Thanked: 42 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #17 : 17 Kasım 2013, 13:12:49 »
evet ziyacim   ben bu siteyi yazdigimda bu adamlar mavzerle  keklik avlarlasmis veya mavzerle keklik avi yaparlarmis  dedigimde bana gúldúler,


ne demis c.c  bilenme  bilmiyen bir olurmu, ógrenenle ógrenmiyen bir olurmu, okuyanla okumuyan bir olurmu,górenle górmúyen bir olurmu,

góz olmasi kulak olmasi birsey ifade etmiyor,  perdesiz  górebilmek, perdesiz duyabilmek gerek, herseyi,


ben cocuktum  1918,1922,  kurtulus savasina  katilmis  bir yasli  amca vardi, yasim daha yedi bile deyil, ziyaretine gitdigimde bana cocuk deyip gecmez  kahfe ikram ederdi,
asker  kacaklarina yakalar  savasa gónderir,  elinde mavzer olanlarin mavzerlerine  toplar, sava gidecek  olanlari verirmis,

birgún gelir  oglan kerdesine arar savasi góndermek icin,   sorar bizim oglan nerde diye, dagda derler, dagda ne yapiyor  kalas getiriyor, kime hocayi eskiden evler aksap ev oldugundan cok yeri agac kullanildigindan tahta kútúk agac ónemliymis, bizim  sózde uyduruk  hoca varmis bir tane savasa gitmemek icin hoca olmus,
babam arkasinda namaz kilmazdi, ve kildigina górmedim  hocanin,  sahte hoca diye, onun ardinda kilinan namaz namaz olmaz derdi,

bu adamlar  yúzyasina devirdi rahmetli oldu,

bizim ipram  dayi dogru  dagdaki sahte hocanin kalaslarina getirin kardesin yanina,  ipram dayinin kardesinin ismi hasan,

varir  kardesin yanina dagadaki ipram amca,  hasan abeyine  górúnce  abe   neden geldin der,   ipram dayi sen  ne yapiyorsun burda  kalas gótúreceyim, kimin bu kalas, hocanin ,  iyi der bizim ipram dayi,,  AL BAKAYIM SU KALASI DÚS ÓNÚME  DER OGLAN  KARDESÍNE, ÍPRAM DAYI,

DOGRU  KARAKOLA,   OGÚNKÚ  KARAKOL KOMUTANI SORAR ÍPRAM BU KÍM KARDESÍM NERDEN GETÍRDÍN SU DAGDAN, KARAKOL KOMUTANI SORAR, BU KALAS NE BU ADAMIN SIRTINDA, BU KARDESÍM SAVASI GÍDECEYÍNE  DAGA GÍDÍP KALAS GETÍRÍYORMUS, ORDAN SIRTINA YÚKLEDÍM KALASI  BURAYI KADAR GETÍRTDÍM  CEZA OLSUN DÍYE SAVASTAN KACTIGI ÍCÍN DER,
KARA KOL KOMUTANI SORAR  HANGÍ  DAGDAN IPRAM DER,SU DAGDAM KOMUTANIM,  KARDESÍ SIRTINDA KALASLA GELDÍGÍ YOL, 40, KILO METREYÍ BULUR,

KOMUTAN SORAR TEKRAR ÍPRAM KÍMBU  KARDESÍM HASAN,   KOMUTAN BÍRDAHA SASIRIR, SEN SÍMDÍ BÚ DAGDAN BU KALASI  BU KARDESÍN SIRTINA YÚKLEDÍN BU DAGDANMI GETÍRDÍM EVET KOMUTAN BEY DER ÍBRAM AMCA,

DAHA SONRA SAVAS SONRASI IPRAHÍM AMCAYI KARAKOL KOMUTANI YAPARLAR,

eskiden karakol olan yerin karsisinda  bir tane tepe var,  200,, metre ve ústú kadar uzaklikta,  bu tepenin ústúnde keklikler gelirmis ipram amca ordan yerde yórúyen keklikleri mavzerle fururmus,

bir ceviz agaci  var  bízim  bóyúk  o ceviz agacin dibine otururlarmis  savasa giden  dedemle   konusurlar,300,metre uzaktaki ve karsidaki, bir davul bóyúklúgúndeki alcakmak tasina ates eder dururlarmis,  o tasi atdigi  merminin hesabi yoktur derlerdi,

ordan yol gecmis tas kaybolmus, cok yazik,


bu adamlar bukadar,  hem ruhen hem bedenen  saglam kiselermis,   unutursaz yazik olur,
« Son Düzenleme: 17 Kasım 2013, 14:54:36 Gönderen: Nurettin AYDIN »
Nurettin AYDIN
1966-Hollanda
 

Çevrimdışı Nurettin AYDIN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 885
  • Thanked: 42 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #18 : 17 Kasım 2013, 13:28:00 »


buda  benden size, ziya  ve oguz kardeslerim,
Nurettin AYDIN
1966-Hollanda
 

Çevrimdışı Nurettin AYDIN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 885
  • Thanked: 42 times
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #19 : 17 Kasım 2013, 13:41:46 »


saygisizlik etemek istemen  saygisizlik etdiysem af ola,

benim oynadigim harmandali bu múzíklerle oynanirdi, giranet, tirambetli zilli dogul, keman, cúmbús,

bóyúk  ege  avcilarinin  harmandali  oynadigi  múzíkler, hepsine allah rahmet eylesin,   atilan merminin  hatdi hesabi olmazdi, ne yaralanma nede kaza olduguna duyduk,  jilet gibi eylenirler  oynarlardi,
dogru durmuyan simaran sopayi yerdi,
« Son Düzenleme: 17 Kasım 2013, 13:44:47 Gönderen: Nurettin AYDIN »
Nurettin AYDIN
1966-Hollanda
 

Çevrimdışı Berk AKYÜZ

  • *
  • İleti: 54
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: KEKLİKLERE KAVUŞMA ZAMANI...
« Yanıtla #20 : 17 Kasım 2013, 15:04:03 »
avınız ve neşeniz daim olsun rastgele