ziya usta harman dali oynamasi bilmesi lazim, yoksa olmaz,
dik yamaklar, sarp daglar ve keklik avi, defelarca yazdim, bógle arazide ya avci kendine gúvenecek, iyi yórúmede iyi aticilikta, kizgin sicagin altinda sarp kayalik calilik daglarda yórúmek okadar kolay deyildir,
egenin kizgin sicakginda hafasinda keklik kaltdimi kaya kekliyi,motoru iyi isitilmis savas ucagu gibi gider, sarp kayalardan inisine,
avci túfeyine ve aticigina gúvenir, yoksa kekliye dar alanda biraz dúz yerde veya bir derede kekliye kistirip, yavas ucan havanmakla meskúl veya hizlanmayi calisan kekliye furup avliyacak, avci,
namlusu birmetre onsantim uzunlugunda tek dolma túfeyi ile avlanan evsane avci gibi olmak lazim,
evsane avci rahmetli olali otuz yilla yaksaliyor, avci olan olmuyan hala onun avciligina konusur ve anar,
gelmis gecmis en bóyúk keklik, domuz, tavsan avcisi, bir avcidi, cok seyi ondan ógrendik desez yalan olmaz,
dúsúnún bir kere, bu cahil bildigimiz daha dúnya ile baglantisi olmamis bu avcilar, gece domuz avina gidiyorlar, elbiselerde ter, yemek, sigara, insan kokusu, vardir diye domuz kokuya ceker diye kokusuz zeytin yagli sabunla yikanmis temiz kiyafetler giyip gece domuz avina giderlermis, SÍMDÍ AVRUPADA KOKUSUZ PARFÚMSÚZ SAMPOHANLA YIKANIP DOMUZ AVINA GÍDERLER DOMUZ KOKUMUZA ALMASIN DÍYE,
NE ENTERASAN DEYÍLMÍ, KÍMDÍ BU EFSANE AVCILAR,
domuza ógle iki úc dórt kursun atilmaz, tek kursun tek atis tamandir, keklik kaltdimi sógle havada súsúzdúmú yúz metre gibi acildimi,
yahu bu adam kekliye ates etmiyecekmi veya atmiyacak denildiginde havadaki súzúle súzúle giden kekliye,
bir gúrúltú kopar silahindan, gózden kaybolma noktasina ulasmis keklik pacavra gibi yere dústúgúne górdúklerinde yanindaki avcilar,
sógle derdik diyorlar, aptal aptal bir birimize bakardik, anlatirlardi bizleri, ben yeni yetisdigimde yaslanmisti, ince uzun bir adam, foter sapka basta, mermesi bulunmuyan bir toplu tabanca kendi usúlleri ile doldurulmus belinde,
dórt arkadas ve efsave avcilar, cok varda onlar muhtesem dórt efsane avcilardi, hepsi rahmetli oldu,
biri kara mehmet nakabinda,
biri koca iramazan nakabinda,
biri okkali nakabinda,
biri amcam koca mehmet nakabinda avcilardi, amcam ogúnku mevcup olan bútún úlkelerin túfeklerin kúnyesine av kalitesine okurdu,
túfekleri bu avcilarin, birinin elinde bakir sarma dolma túfek, birinin elinde firansiz kertigi 20, direm dolma túfek, yirmi numara capinda,,birinin elinde 10, direm dolma túfek,koca belcika,10, numara capinda bir túfek, túfeyin ucuna basparmak giriyor genis namlulu dolma túfek,
birinin elinde, birmetre onsantim uzunlugunda tek dolma túfek, tirnakli macar adiyla túfek, 16, direm, 16, cap,
gece bir tarlayi domuz gelmesin, bir yerden domuzlar gecmesin, kacari kurtulusu olmazmis, simdiki gibi el feneri yok, gece dúsmeden gidip domuza avlayip dónerlermis, cok durumlarda torbalarindaki cirayi yakarak gidecekleri yolu giderler, veya varsa muhtar cakmagi dedigimiz, cakmalari yakarak, gece yoluna gider bulurlarmis,
gece gúndúz avda olan avcilar, simdi biz o túfeklerle ava gitmeyiz av bile furamaz cogumuz, ama onlar atdigina furan avcilar,ve o túfeklerle furduklari domuzun,kekliyin,tavsanin, sayisi bilenmez,,,, kótú túfek kullanmiyan, ve grektigi gibi avlanan avcilarmis avcilardi,
bunlarin yetisdirdigi ve ayni soylardan gelen usta avcilar coktu onlarla ben avlandim,
insan ústú avcilik yapan avcilar vardi aralarinda,