AAAhhh, Aahhh, Siz 90 'lardaki çocukluğu güzel anlatmışsınız da,
Ya biz ne yapalım , 60-70 'li yıllardaki çocukluğumuzu anlatırsak,
"Hadi canım o da olurmu" denecek öyle çoook şey var ki;
1- İlkokula başladığımızda okul çantası nerdeee,
Defter kitap koyduğumuz naylon poşeti olan hele de poşetin "TUTMA YERİ" olan hava atardı.
2- "CEPLİ" kumaş pantalonu olan ellerini cebine sokarak yürür "caka satardı"
3- "Öğretmenin vurduğu yerde GÜL biterdi. ! Öğretmenden dayak yediğimizi evdekiler duyarsa;
Evde de bir güzel dayak yerdik.
4- İlkokul 3.sınıfta alınan bir"BOND ÇANTA" ile ilkokul,ortaokul ve liseyi bitirip, üniversiteye başlayınca,
sülaleden bir başka ilkokula başlayana hediye etmek vardı. Okul sırasında yorgun da olsak;
O Bond Çantanın üzerine oturmak YOKTU.
5- Ders zili bütün okullarda hep aynı melodiyi çalardı: Hademe teyzenin elinde "ÇAN ÇAN ÇAN ÇAN…"
6- İlkokul kantini haaa; merdiven altında daracık bir yer, simit tepsileri, gazoz kasaları zor sığardı.
Simit dışında peynir damlatılmış "POĞAÇA" ve yanında SEN-SUN gazozu, lüks olanı da portakallısı.
7- Öğlende beslenme saatinde; İÇİ BOŞ bir sandviç ekmeği ki tatlı mayadan yapılmış nefis bir lezzeti vardı,
Yanında da; kutusunun üzerinde USA bayrağı olan SÜT TOZUndan suda kaynatılarak yapılmış "NEFİS SÜT"
8- Kışın da sınıflarımız sıcak sımsıcak tı; Kapı girişinde yılda bir kez yaldızla boyanan "ODUN SOBASI"
En önde oturanlar ısınır-yanar, en arkadaki uzun boylular ise ceketle bile soğuktan üşürlerdi.
9- NEİL ARMSTRONG 'un aya ilk adım atışını izlemek için okuldan çıkıp çift sıra yürüyerek gittiğimiz evin
çatısındaki anten direği ne kadar uzunsa o ev halkı o kadar zengin derdik ki TV si olanlar semtte sayılı idi.
Siyah beyaz seyrettiğimiz "Ay a tarihi adımın heyecanıyla" okula dönerken, bize yaşlı bir amcanın
söylediği hiç aklımdan çıkmıyor: "Ay nurdan yapılmıştır, ona ayak basılmaz, yalan sahtekarlık o işler" demişti.
(Nereden bilebilirdim o zaman ileride üniversitede "Astronomi" okuyacağımı.
10- İlkokulu bilgi yarışmasında temsil için seçilen ilk dört' e girebilmek için "kıyasıya rekabetle ders çalışmak" vardı.
11- Hele de okullararası spor yarışmalarııı ah ahhh,
Top atma ve 40 metre engelli koşuda okulu hakkıyla temsil edebilmek için; kapan kurduğumuz bahçenin yanındaki
anızlarda antrenman yapar, tozu dumana katardık.
12- Evde ders masası nerdee, evde elektrik yok, tahta yer sofrasında,1 adet"GAZ LAMBASI" nın etrafında sırayla ders çalışırdık.
13- Sabah erken evden çıkıp "zeytin yemiyle misinadan kuş kapanı kurar" okul çıkışı avlarımızı toplayıp eve dönerdik.
Sığırcık, karatavuk,bortak etlerinden "BÜRİYAN" yemeği yapıp protein ihtiyacımızı karşılardık.
Avlağımız; ev ile okul arasındaki şeftali bahçesiydi, en önemlisi de "LİMİT YOKTU"
Limit olmayınca yiyemediğimiz avlarımızı "kavurma" yaparak saklardık. Evde tel dolaplarda, çünkü elektrik-buzdolabı yoktu.
Haaa yasaklar da vardı; Okula sapan ve canlı kuş (AV) getirmek yasaktı.
14- Elinde av tüfeğiye ovada rastladığımız "BÜYÜK AVCILARA" gıpta ile bakar 18 yaşımızı iple çekerdik.
15- Avcılar derneğine üye olabilmek için neredeyse yaşımızı büyütecektik. İlk tüfek, ilk köpek, ilk fişek doldurmamız ve USTA
Avcılardan av maceralarını dinlemek, onlardan yeni şeyler öğrenmek, hele de domuz sürek avlarının o günlerdeki heyecanı ve
güzellikleri, saygı ortamı ooofff unutulmaz.
60-70' li Yıllarda Çocuktuk, Sapanlı-kapanlı Sarı Çizmeli, Limitsiz "MUTLU AVCILARDIK"
80-90' lı Yıllarda Gençtik, Ford Escord'lu,Tek tüfekli, doldurma fişekli, safkan olmayan puanterli-seterli; "MUTLU AVCILARDIK"
2000' li Yıllar ve sonrası mı? Ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Herşey ortada;
Gelişen teknoloji ile Yerli yabancı Tüfekler, Özel Fişekler, Yazlık-kışlık süper av kıyafetleri, "Safkan köpekler", dört çekerler,
Limit,Sezon,serbest,yasak,koruma,üretme… yeni yeni icat edilen av terimleri (AVBİS) , her şeyin amacının azalan-yok olan
av hayvanlarının lehine olduğunun "sanıldığı" yeni yeni yasalar, düzenlemeler, uygulamalar, sistemler,tartışmalar,çekişmeler…
Ya AVCI "MUTLU MU" ? Mutlumuyuz? Daha da önemlisi; UMUTLUMUYUZ?
Avcılığın dünü bugünü, yarını, kimbilir, bence Allah bilir. Allah sonumuzu hayır etsin.